Cumhurbaşkanı Erdoğan: Musul'a yakınız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, Konya'daki Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, Konya'daki Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'nda konuştu.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

''Avrupa'daki 30 yıl savaşlarına benzer bir fitil tutuşturulmaya çalışıyor.

Dini kavramları kullanan örgütlerin en büyük mağduru Müslümanlar.

Türkiye son 14 yılda büyük bir başarı hikayesi yazdı. Biz Türkiye'nin önemli konumunu dünyanın farklı köşelerindeki kardeşlerimizden gelen mesajlardan görüyoruz. Bunun birilerini rahatsız ettiğini de biliyoruz.

'BİZİ DAVET EDEN ONLARDI'

Musul'da tehdit olarak DAEŞ var. Başika'daki Türkler birilerini rahatsız ediyor. Irak'ın merkezi yönetimini. Neden? Bizi bizzat oraya davet eden bunlardı. Şimdi çıkmalı diyor. Kusura bakma, Türkiye istediğin zaman gelen istediğin zaman çıkan ülke değildir. Şu an 400 bin Türkmen var. Yarısı Sünni yarısı Şia. Bunlar da birbirine düşmüş.

Musul'dakiler DAEŞ'in aktif olması nedeniyle rahatsızlar. 

'MUSUL'A YAKINIZ'

Türkiye'yi koalisyon güçleri içerisinde görmek istemiyorlar. Çünkü masada Türkiye'yi görmek istemiyorlar. 1 Mart tezkeresi olayında yanlış şuydu: Türkiye çıkmamalı ve orada olmalıydı. Türkiye çıkmasaydı, Allah'ın izniyle orası böyle olmazdı.

Başika'da 700'e yakın asker var. Musul'a yakınız. Ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.

'BUNLAR MÜNAFIKTIR'

Kimi zaman içimizden kimi zaman da yurt dışından lejyonerlerle bize çelme takmaya çalışıyor. En tehlikeli düşman, açıkça belli eden değil, sizden ya da süret-i haktan görünendir.

Bunlar münafıktır. 40 yıldır takiyye yaptırlar. Bu örgütün karanlık yüzü 15 Temmuz'da ortaya çıktı.

ASKERİ LİSELERİN KAPATILMASI

Bir eski genelkurmay başkanı diyor ki, askeri liselerin kapılmasına doğru bulmadım.

Yapacağım dedim. Siz hala dabercilerin yetişmesini mi istiyorsunuz dedim. Şu andaki ve önceki başkan düz liseden gelme. Demek ki düz liseden gelenler de genelkurmay başkanı olabiliyor. Harp okullarına hep FETÖ'cü yerleştirilmiş.

Kusura bakmayın dedim. Biz bu işi çok düşündük.

GATA'yı inceledik, tıp fakültelerinde en başarısız öğrenciler GATA'ya giriyor.

At binenin kılıç kuşananındır. Artık bu adımları atmaya mecburuz. Pensilvanya'daki zatın direktifleri doğrultusunda ülke yönetemeyiz.

PKK'DA BİLE BU KADAR ÇIKMADI

Çok mağdur olan var diyorlar. Mağdur diyorsanız, 241 kişinin yakınlarıdır. O yaralananların yakınlarıdır. Ülkeyi yıkmaya çalışan nasıl mağdur olur? İnlerine girdikçe yeni inler çıkıyor. PKK'da bile bu kadar in görmemiştik.

Biz yeni bir hazırlığın içerisindeyiz. Birçoklarını geri çağırıyoruz. Gelmezlerse gereğini yapacağız.

Bizim bir Sabri'miz var. Diyorum sen ne işle meşgulsun, diyor 6 yaşından beri yazılımla uğraşıyorum. İlahiyat bitirdim, şimdi de yazılımcı olarak çalışıyorum dedi. Şimdi hava savunma üzerinde yazılım yapıyorum dedi. İki tankın altından çıktı. İhtiyacımız var diyorum. İnşaallah, ameliyatlar bitsin. Yarabbi, bu ne dayanıklılıktır. Bu ancak ehl-i imanda olur.''

İKİ TANKIN ALTINDAN ÇIKAN GAZİ İLE DİYALOG

Bizim bir Sabri'miz var. Diyorum sen ne işle meşgulsun. '6 yaşından beri yazılımla uğraşıyorum. İmam hatip okudum. İlahiyat bitirdim, şimdi de yazılımcı olarak çalışıyorum' dedi.

Şimdi hava savunma üzerinde yazılım yapıyorum dedi. İki tankın altından çıktı. İhtiyacımız var diyorum. İnşaallah, ameliyatlar bitsin. Yarabbi, bu ne dayanıklılıktır. Bu ancak ehl-i imanda olur.

Böyle iman edersen F-16 işlemez.

'İDAMI SAVUNUYORUM'

Yasin Börü'nün ailesiyle görüştüm. Annesinin söylediği söz anlamlıydı: 'Yasinimin kanı yerde kalmayacak değil mi?

Şimdi idam gelmesin diyorlar. Bana idamı savunuyor musun diyor, evet ben idamı savunuyorum. Devlete karşı işlenen suçları affedebiliriz. Ama bunları affedemeyiz.

Yurt dışına kaçanlar kendilerini gücende hissetmesin. Yüzlerce masum kanına rağmen tepinenlere şunu söylüyorum: Yanlarına kâr kalmayacak.

15 Temmuz'da okunan selalara dayanamayanlar vardı. Dövülen müezzini görüdünüz İzmir'de. Bunlar Türkiye vatandaşı. Bunlar geçmişinde de ezana tahammül edememişlerdi.

'MİLLETE ÖRÜMCEK KAFALI DİYENLER ÇANAK TUTTU'

15 Temmuz'da okunan selalara dayanamayanlar vardı. Dövülen müezzini gördünüz İzmir'de. Bunlar Türkiye vatandaşı. Bunlar geçmişinde de ezana tahammül edememişlerdi.

Tanklara alkış tutanlar şimdi fırsat kolluyor. Bunlara göre sorunun çözülmesi için dayatmacı döneme geri dönülmesi gerekiyormuş. Bu tezler birer hezeyandır. 15 Temmuz'a giden yol dini hayata çarpık bakanlar yüzünden döşenmiştir. FETÖ'nün sapkın fikirlerine zemin hazırlamıştır. Millete 'örümcek beyinli' diyenler FETÖ gibi çok yüzlü örgütlere çanak tutmuştur.

Siyasetin alanı kısıtlanmasaydı FETÖ bu kadar büyüyebilir miydi?

Yenikapı'yı hazmedemeyenler çıktı. Gelmek istemeyip de aracılarla gelmesi temin edilenler 'Böyle bir Yenikapı durumu tanımıyorum' dediler. Aslolan milletin tanıması.

FETÖ sebep değil, çarpık temeller üzerine inşa edilen sistemin sonucudur.

Rabbimiz bizim şer bildiklerimizde hayır, hayır bildiklerimizde şer olabileceğini ifade ediyor. 15 Teemjmuz elbette ağır travmalara neden oldu. Fakat dikkat edin milletimizde en ufak bir geri çekilme oldu mu?

Bu millet, evvel Allah çok aziz bir millet. Binlerce yıllık geleneği olan kurumlar bu darbeciler tarafından sömürüldü.