Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Musul açıklaması: Biz operasyonunda da olacağız, masada da olacağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Musul operasyonuna dair önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Geniş katılımdan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek isterim. Sizler 15 Temmuz darbe girişiminin ardından davetimize icabet ederek aynı zamanda darbecilere ve arkasındaki güçlere en güçlü mesajı verdiniz. Ülkemiz bu noktada attığınız adımı unutmayacaktır. Sizlere ayrıca teşekkür ediyorum. Türkiye son yıllarda dünyada eşine az rastlanır türden darbe girişimlerine maruz kalmıştır.
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
"TERÖRİSTLER MİLLETİN ÜZERİNE KAN VE ATEŞ YAĞDIRDILAR"
17-25 Aralık'ta aynı örgütün yargı ve emniyetteki mensuplarının farklı bir darbe girişimine muhatap olmuştuk. Şovlarla ülkenin seçilmiş başbakanını ve ailesini, çevresini, iş adamlarını kuşatma altına almaya çalıştılar. Bu örgüt mensuplarına bizler de eyvallah etmedik. Hızla gereken operasyonları gerçekleştirdik. Bu şekilde sonuç alamayacağını gören FETÖ son olarak silaha sarıldı. Teröristler milletin üzerine kan ve ateş yağdırdılar.
Darbeciler de milletimizin meydanı onlara bırakmayacağına ihtimal vermemişlerdi.
"BİZE HUKUK DERSİ VERENLER DOĞU VE BATI ALMANYA'NIN NASIL BİRLEŞTİĞİNE BAKSINLAR"
Siz ne kadar hukuktan anlıyorsanız biz de o kadar hukuktan anlıyor ve adımlarımızı buna göre atıyoruz. Bize hukuk dersi verenlerin önce Doğu ve Batı Almanya'nın nasıl birleştiğine baksınlar. O günlerde devlet kurumlarında ne kadar elemanın görevden alındığını görebilirlerse işin inceliğini de anlarlar.
Fransa nasıl 1 yıl OHAL ilan etti? Biz basit bir terör eylemiyle karşı karşıya değiliz. Devletin yıkılması tehdidi ile karşı karşıyayız. Bu ülkemizin refahı, demokrasi mücadelesinin ta kendisidir. OHAL başta olmak üzere dünyadaki örgütlere aykırı hiçbir uygulamamız söz konusu değildir.
Kamuda, iş dünyasında ve diğer alanlarda devam eden operasyonların Türkiye'de bir daha darbeye teşebbüs edilmemesi üzerine devam etmesi gerekiyor.
170 ülkede eğitim çalışmaları yaptıklarını söyleyenlere bir baktığınızda orada başka faaliyetler de var. Kara para aklamanın oralara kadar dağıldığı bir örgüt. Kimse bu milletin ve devletin terör örgütleri karşısında acziyet göstermesini beklemesin.
Terörizm bazı ülkeler tarafından diplomatik baskı aracı olarak kullanılan bir enstrümana dönüşmüş durumdadır. Bizim terörizm karşısındaki hassasiyetimiz herkesten farklıdır, fazladır. Suriye'yle ilgili olarak yaşadıklarımız var, bizler sürekli sabrettik. Sürekli roketler atıldı, yüzlerce şehidimiz oldu. En sonunda Gaziantep'te 14 yaşında bir çocuk Messi'yi çok sevdiği için formasını giydirdiler, bombayı bağlayıp bir kına törenine gönderip orada patlatmak suretiyle 56 kardeşimiz şehit oluyor.
Bütün bu tabloyu gördüğünde milletin sorumluluğunu almış bir insan olarak hala durabilir misiniz? Artık ılımlı muhaliflerle birlikte, ÖSO ile birlikte biz Suriye'ye gireceğiz. 911 kilometre sınırımız var. Yakından uzaktan alakasız olanların Suriye'ye girmesi hak, bize gelince, sizi katil Esed çağırmadı ki nasıl oraya gidersiniz diyorlar. Kusura bakmayın, gideriz.
MUSUL OPERASYONU
350 kilometre sınırımız var nasıl girmeyelim? Gel demedikleri zaman Irak'a gelenlere niye hayır demediniz. 15 sene önce Saddam gel mi dedi. Ama girdiler. Milyon aşkın insan öldü. Sizler hukukçular olarak yasaların diliyle değil, hukukun diliyle konuşan insanlarsınız.
"BİZ OPERASYONUNDA DA OLACAĞIZ, MASADA DA OLACAĞIZ"
Türkiye'nin olmadığı bir operasyonda doğabilecek neticelerden biz sorumlu değiliz. Biz operasyonunda da olacağız, masada da olacağız. Bunun dışında kalmamız mümkün değil. Arzu ederlerse bizim buradaki tarihi geçmişimizin de ne olduğunu anlarlar. Bizim Musul'da kardeşlerimiz var.
Mesele terör örgütü ile mücadeleyse Başika'dan beri bu mücadeleyi veren biziz. Peşmergeleri orada eğiten biziz. Bunlar olmamış olsa şu anda DEAŞ'a karşı mücadeleyi verebilecek bir kadro bulamazsınız.
Terör örgütlerini kendi amaçları için destekleyen, siyasi ve askeri destek veren ülkeleri samimiyetle ikaz ediyoruz. İşbirliği olmadan sorunun çözümü mümkün değildir. Somali'nin yıllardır terörden çektiği ortada. Somali'de dünyanın devlerinin büyükelçilik binası yok ama Türkiye'nin orada var.
En uzun ve en kanlı eylem geçmişi olan PKK'yı 35 yılda 7-8 defa tamamen sıfırladık, yok ettik ama eylemlerine hala devam ediyor. Örgütün Irak'taki Suriye'deki kamplarından yenileri ithal ediliyor. Kendilerine dosyalar veriyoruz, Almanya şansölyesine 4 bin dosya verdik. 4 bin dosya şimdi 4 bin 500 oldu dedi. Böyle devam edersek bunun üstesinden gelmek mümkün değil.
DEAŞ bahane edilerek Suriye ve Irak, 63 ülkenin katıldığı operasyonlarla büyük bir yıkıma maruz kalıyor. Biz bunu kendi aramızda da halledebilirdik. DEAŞ'ın bir Truva Atı'ndan ibaret olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu ülkeler dostça el ele vermezse kendi, çok basit imkanlarımızla çapı da büyük olmayan bir sınır ötesi operasyonla bunu çözeriz. Bunu Cerablus'ta Rai'de gördük.
Irak ordusu Şia'dan oluşuyor, Sünnilerden oluşan bölgeye Haşdi Şabileri sokacaklar. Biz yeni mezhep çatışmalarına evet diyemeyiz.
Biz yakaladığımızda silahların hangi ülkelere ait olduklarını da görüyoruz. Yalan söylüyorlar. DHKP-C ve benzeri örgütler Avrupa ülkelerinde rahatlıkla varlık gösterebiliyor.
Amerika kendi yargı sistemini öne sürerek talebin gereğini yerine getirmiyo. Terörizmi koruyan bir hukuk sistemi olabilir mi? Bir teröriste gri kart verilebilir mi? El Kaide, Amerika'da terör eylemi yaptığında da aynı hukuk yok muydu? Siz hukuku bu şekilde işletirseniz yarın kimseye söyleyecek sözünüz olmaz.
AB bize destek vereceklerdi. Bunca süre geçti verdikleri söz yerine gelmedi. Bizim harcamamız ise şu anda 13 milyar doları buldu. Biz oralarda gelecek yardımları beklemiyoruz. BM'den şu ana kadar gelen destek 550 milyon dolar. Biz gelse de gelmese de mültecilere bakmaya devam edeceğiz.
Avrupa birkaç yüz mülteciye bile tahammül edemiyor. Zengin ülkeler kaynaklarını sınırlarını kendi tel örgülerle çevirmeye harcıyor. Daha güvenli bir dünya için gelecek nesillere en azından bu kadarını borçlu olduğumuza inanıyorum. Tüm inançlarda adalet duygusu önemli bir yer tutar. Allah, adaleti ihsanı ve yakınlara yardım etmeyi emreder.