Cumhurbaşkanı Erdoğan emeklilikte yaşa takılanlar için son noktayı koydu

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Emeklilikte yaşa takılanlar kampanyası siyasi ranta dönüştürülmemeli. Bugün ülkemizde ortalama emeklilik yaşı 52’dir. 20 yıl çalışıp 38 yaşında emekli olan biri 40 sene devletten maaş alacak. Böyle bir uygulama olamaz.' dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan'ın açıklamasının satırbaşları...

Geçtiğimiz hafta hafta Kızılcahamam'da önemli bir toplantı gerçekleştirdik. Türkiye'nin Afrika'da başlattığı açılım politikasının meyvelerini görüyoruz. Dünya üçüncü bin yıla Afrika'nın damga vuracağa benziyor. Biz de Afrikalı kardeşlerimizin yanında yer alıyoruz. Çamlıca Camii eserinin artık bitme noktasına geldiğini görmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Dün ilçe başkanlarımızla ilk defa, iki bölüm halinde partimizde toplantı yaptık. İlçe başkanlarımızla her yıl bu tür toplantılar yaparak sürdüreceğiz.

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR

Erken emekliliği sosyal güvenlik sistemimizde tasvip etmiyoruz. Ama siyasette bu yol açıktır. Bilindiği gibi ülkemizdeki sosyal güvenlik mevzuatına göre 3 ayrı hususa bakılması gerekiyor. Son günlerde emeklilikte yaşa takılanlar adıyla yürütülen bir kampanya var. Hatta bunun için bir dernek dahi kurulan bir dernek dahi var.

Dünyanın hiç bir yerinde 38 yaşında emeklilik diye bir uygulama yoktur. 48 yaşında emekli olan bir kişi dahi yaklaşık 30 yıl sistemde kalacaktır. Bugün ülkemizde ortalama emeklilik yaşı 52’dir. 20 yıl çalışıp 38 yaşında emekli olan biri 40 sene devletten maaş alacak. Böyle bir uygulama olamaz. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hesabına göre, emeklilikte yaşa takılan denilen gruba 6,2 milyon kişi giriyor.

Bu teklifin yıllık maliyeti 750 milyar liraya ulaşıyor. Biz ekonomide bir ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz bir dönemde böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirmek gibi bir hakkımız var mı? Ben bunu milletimize soruyorum. Ekonomik savaşın verildiği dönemde, bir tarafta fırsatçılar türedi, diğer taraftan da bunlar türedi. Böyle bir şey olamaz, buna adalet, hak denmez.

Ayrıca tüm emeklilerimize Ramazan ve Kurban Bayramları'nda ikramiye veriyoruz. Ülkemizin imkanları arttıkça emeklilerimizin de durumunu iyileştireceğiz. Emeklilikte yaşa takılanlar kampanyası siyasi bir ranta dönüştürülmemelidir. Bugün emeklilikte yaşa takılanlar diyerek kampanya yürütenlerin bir bölümü resmi ya da gayri resmi olarak çalışmaya devam edecektir. Hakikat buyken göz göre göre Sosyal güvenlik sistemimizi yeni bir batağın içine neden sürükleyelim. Türkiye geçmişte popülist politikalardan çok çekti, gelin yeniden bu tehlikeli alışkanlığı hortlatmayalım.

YENİ YÖNETİM SİSTEMİNİN İLK BÜTÇESİ YARIN MECLİS'TE

Mart 2019'da mahalli idari seçimlerinde de yeni bir hizmet döneminin kapılarını aralayacağız. Biz işbaşına gelir gelmez 3 aşamalı program başlattık. 100 günlük icraat programı başlattık. Türkiye 2002-2013 yılları arasındaki hedefleri aşarak yakalamıştır. 2013 yılında itibaren yaşadığımız sınamalar nedeniyle kimi hedeflerimizin gerisine düştük. Yeni yönetim sistemimizin ilk bütçe çalışmasını da tamamladık. Yarın Meclis'e sunuyoruz. Biz bugüne kadar hiçbir şeyi gizlemedik. Her icraatımızı milletimizle birlikte gerçekleştirdik.

“GÖZLERİNİN YAŞINA BAKMAYACAĞIZ”

Bürokrasinin hantallığı yüzünden çok sıkıntı çektik. Bu sorunu yeni yönetim sistemiyle geride bırakmayı ümit ediyoruz. Ancak, hala bürokrasinin hantallığından kaynaklanan şikayetler işitiyoruz. Bu tür sıkıntıları geride bırakmamız gerekiyor. Bakanlıklarımız çalışacakları kadroları oluşturdular. Tüm bürokratlar, vazifelerine devam ediyor demektir. Bu tür kişilerin yeniden atanması gibi bir usul yoktur. Bize iş üreten bürokratlara lazım. Her kim ki sırt unvanını kaybetmemek iiçin pasif duruma geçmişse, o kişi ekibimizin parçası olmaktan çıkmıştır. Türkiye'nin en çok icraata, projeye ihtiyacı olduğu dönemde kimsenin kapris, kariyer hesaplarıyla vakit kaybedemeyiz. Hala yapmadılarsa yetki devirlerinin yapılıp bürokrasi çarklarının işlemelidir.

“FIRAT'IN DOĞUSU İÇİN GEREKEN ADIMLARI ATACAĞIZ”

İzmir'de bir Rahip Brunson olayı yaşadık. Adalet sistemi bir karar verdi. Bu olay bugünlerde terörle mücadelede attığımız adımlardır. Bunlar kararlılıkla devam ediyor. Fırat'ın doğusunda gereken adımlar atılmaz, gecikme süreci devam ederse, burada da YPG/PYD'ye karşı atılması gereken adımları en üst düzeyde atacağız. Bütün bunlar salt ülkemizin huzuru için değil, o bölgede yaşayan insanların huzuru için. Bu adımları Türkiye kararlı bir şekilde atmıştır, atmaya devam edecektir."