Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kınanması gereken Netanyahu'nun ta kendisidir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Öncelikle kınanması gereken İran değil, Netanyahu'nun ta kendisidir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Ramazan Bayramını da ruhuna uygun şekilde kırgınlıkları giderdiğimiz, birlik ve beraberliğimizi perçinlediğimiz bir kardeşlik şölenine dönüştürdük."
"İdari izinle birlikte 9 güne çıkardığımız bayram tatili boyunca ciddi bir araç trafiği yaşandı. Hizmete aldığımız köprülerin ve otoyolarımızın trafiği ne kadar rahatlattığını görmüş olduk."
"Sadece Osmangazi Köprümüz'nden geçen araç sayısı 941 bini aştı. İstanbul Havalimanı'nda 2 milyon 213 bin yolcuya hizmet verildi. Antalya havalimanımız pazar günü 2024'ün en yüksek rakamına ulaştı. YHT ile 1 milyon insanımız seyahat etti."
ANTALYA'DA TELEFERİK FACİASI
"Telefirik faciasıyla hepimizin yürekleri dağlanmıştır. Bu elim kazada 174 insanımız kabinlerde saatlerce mahsur kaldı. AFAD ve silahlı kuvvetlerimiz başta olmak üzere yoğun gayretler neticesinde 23 saat süren tahliye operasyonuyla 174 vatandaşımızın tamamını kurtardık. Kurtarma çalışmalarını sürdüren 2 bin 200'den fazla personelimize teşekkür ediyorum."
"Yaşanan olayla ilgili ihmali, kusuru ile ilgili yargımız harekete geçmiş bir ön rapor hazırlanmıştır. Soruşturma kapsamında 5 kişi tutuklanmıştır. Ana muhalefet partisi yöneticilerin daha olayın ilk anından itibaren hadiseyi sulandırma, asıl sorumluları koruma çabaları gözlerden kaçmamıştır."
"Maalesef aynı vicdansızlığın Beşiktaş'ta yaşanan yangın faciasında da sergilendiğini gördük. Rızkının peşindeki 29 emekçi kardeşimiz İstanbul'un göbeğinde hayatını kaybetti. Ne sendikalardan ne de muhalefet cephesinden kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Güya hak hukuk adalet adına Van'a koşanlar, Beşiktaş'ta can veren işçiler için tek adım dahi atmadılar. Hem Antalya'daki hem Beşiktaş'taki cinayetlerinin faillerinin hesap vermesi için üzerimize düşeni yapacağız."
"Tedbirlerimizi ve denetimlerimizi daha da yoğunlaştıracağız. Trafik kazalarında ve her iki faciada hayatını kaybeden insanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum."
SEÇİM SONUÇLARINI DEĞERLENDİRECEĞİZ
"31 Mart seçim marotununu tamamladık. Seçimler sonrasında muhalefet partilerinin bir kısmının sergilediği ağırbaşlı tavrı takdirle karşılıyoruz. Yarınki grup toplantımızda seçim sonuçlarını değerlendireceğiz. Bir süredir istisnasız her seçim öncesinde tedavüle konulan son seçim propagandasının 31 Mart ile beraber safsatadan ibaret olduğu anlaşılmıştır. 31 Mart seçimlerinin ilk kazananı sandıktır. Rüştünü, gücünü ve yetkinliğini tartışmasız bir biçimde tekrar ispat eden Türk demokrasisi bu seçim sürecinin en büyük galibidir."
PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ TARTIŞMALARI KAPANDI
"Hükümet ve siyaset kurumu olarak son 21 yıldır olduğu gibi gelecekte de demokrasimizin standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz. Türkiye 16 Nisan halk oylamasıyla yaklaşık 200 yıllık bir tartışmaya noktayı koymuş yönetim modeli tercihi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden yana olmuştur. 14 - 28 Mayıs seçimleriyle de parlamenter sisteme geri dönüş tartışmaları bir daha açılmamak üzere yine milletimiz tarafından kapatılmıştır. Siyaset kurumunun mevcut sisteminin daha da iyileştirmesine mesai harcamasının çok daha faydalı olacağına inanıyorum."
"Ülkemizin son 10 ayına damga vuran seçim gündeminin geride kalmasıyla birlikte seçim tarihi boyunca gidiş gelişler asıl meselelere son verilme dönemidir. Ekonomi, güvenlik, deprem, terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz. Kovid 19 salgınıyla başlayan küresel ekonomik kriz özellikle enflasyon boyutuyla devam ediyor."
"Türkiye olarak yakın çevremizdeki gerilimlerin ve çatışmaların etkisiyle bu olumsuzlukların yansımalarını hissediyoruz. Bölgesel krizleri yönetirken diğer taraftan da ekonomideki yol haritamıza bağlı kalıyoruz. Geçen sene uygulamaya koyduğumuz OVP sonuçlarını görmeye başladık. Tarihimizde ilk kez milli gelirde 1.1 trilyon doları aşmış olduk. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 11. ekonomisiyiz. 2024'ün ilk çeyreğine ait veriler ihracatın büyümemize katkı sağladığını ortaya koyuyor."
MİLLİ GELİR 1.1 TRİLYONU AŞTI
"Türkiye olarak yakın çevremizdeki gerilimlerin ve çatışmaların etkisiyle bu olumsuzlukların yansımalarını hissediyoruz. Bölgesel krizleri yönetirken diğer taraftan da ekonomideki yol haritamıza bağlı kalıyoruz. Geçen sene uygulamaya koyduğumuz OVP sonuçlarını görmeye başladık. Tarihimizde ilk kez milli gelirde 1.1 trilyon doları aşmış olduk. Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 11. ekonomisiyiz. 2024'ün ilk çeyreğine ait veriler ihracatın büyümemize katkı sağladığını ortaya koyuyor. Mart ayı ihracatımız ise 22 milyar 578 milyon doları buldu. Bu rakamla en yüksek 3. mart ayı ihracat değerine ulaştık. İhracatın ithalatı karşılaşma oranı yüzde 75'i yakaladı. İhracatın da pozitif etkisiyle büyüme oranımızın yıl sonunda yüzde 4'e yaklaşacağına inanıyoruz."
"Dün açıklanan şubat ayı rakamlarına göre istihdam mevsim etkilerinden arındırıldığında 32.4 milyona ulaştı. Bizim de sorunumuz enflasyon baskısıdır. emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun yol açtığı sıkıntıları biliyoruz. Bu konuda tavrımız enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır. Seçim ekonomisi uygulamayarak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu kararlı duruşumuzun Türkiye ve Türk ekonomisi için ne kadar kıymetli olduğunu zamanla hep birlikte iyi göreceğiz. yıllık enflasyonun senenin ikinci yarısından itibaren düşüşe geçmesini bekliyoruz. Uyguladığımız politikaların etkisiyle cari açıkta daralma başladı. Ocak ayında yıllık cari açık 15 milyar dolar azaldı. Altın ve enerji hariç tutulduğunda 34,6 milyar dolarlık cari fazla gerçekleşti."
TEMEL SORUNUMUZ ENFLASYON
"Dün açıklanan şubat ayı rakamlarına göre istihdam mevsim etkilerinden arındırıldığında 32.4 milyona ulaştı. Bizim de sorunumuz enflasyon baskısıdır. Emeklilerimiz başta olmak üzere enflasyonun yol açtığı sıkıntıları biliyoruz. Bu konuda tavrımız enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır. Seçim ekonomisi uygulamayarak milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirdik. Bu kararlı duruşumuzun Türkiye ve Türk ekonomisi için ne kadar kıymetli olduğunu zamanla hep birlikte iyi göreceğiz. yıllık enflasyonun senenin ikinci yarısından itibaren düşüşe geçmesini bekliyoruz. Uyguladığımız politikaların etkisiyle cari açıkta daralma başladı. Ocak ayında yıllık cari açık 15 milyar dolar azaldı. Altın ve enerji hariç tutulduğunda 34,6 milyar dolarlık cari fazla gerçekleşti."
KINANMASI GEREKEN KİŞİ NETANYAHU'DUR
"Hafta sonu yaşanan hadiseler hem batının çifte standartlı tutumunu hem de tüm bölgeyi sarabilecek savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını göstermiştir. Problemin kaynağı doğru tespit edilmelidir. Sadece 13 Nisan gecesine bakarak değerlendirmede bulunmak hakkaniyetli olmayacaktır. 7 Ekim'den bu yana İsrail hükümeti ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır."
"İsrail'in Şam'daki İran büyükelçiliğini hedef alması bardağı taşıran son damla oldu. Birkaç ülke dışında tepki veren çıkmadı. İran'ın cevabı karşısında hemen kınama yarışına girdiler. Oysa burada öncelikle kınanması gereken Netanyahu'nun ta kendisidir. Gazze'de kadın çocuk bebek demeden 34 binden fazla masumu katleden, basın mensuplarını öldüren, okulları, kiliseleri, camileri, tam 193 gündür gözleri önünde soykırım uygulayan tüm bunlarla birlikte kamuoyu baskısını azaltmak için her türlü şımarıklığı sergileyen Netayahu'dan başkası değildir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren gerilimin birinci müsebbibi Netanyahu'dur."