"Çorum'un kovboyu" Amerika'nın Teksas eyaletine gitmek istiyor

Kendi tasarladığı kıyafeti giyip, minibüse binen Sefer Karakaş, tarzıyla görenlerin ilgisini çekiyor.

Çorum'da, çocukluk yıllarından itibaren giydiği kıyafetler ve taktığı aksesuarlar nedeniyle "Çorum'un kovboyu" olarak bilinen 64 yaşındaki sınıf öğretmeni Sefer Karakaş, belgesellerden ve kovboy filmlerinden izlediği Amerika'nın Teksas eyaletine gitmek istiyor.

KENDİ DİZAYN ETTİĞİ MİNİBÜSE BİNİYOR

Mecitözü ilçesine bağlı İbek köyündeki ilkokulda sınıf öğretmenliği yapan 3 çocuk babası Sefer Karakaş, gerek giydiği kıyafetler ve taktığı aksesuarları gerekse tamamen kendisinin dizayn ettiği 1973 model minibüsüyle görenlerin ilgisini çekiyor.

KOVBOY KIYAFETLERİNE MERAK SARDI

Çocukluğunu geçirdiği köyde, anneannesi tarafından büyütülen Karakaş'ta, anneannesinin diktiği ve yurt dışında yaşayan yakınlarının hediye ettiği kıyafetler sayesinde, zaman içinde farklı bir giyim tarzı oluştu. O dönemde izlediği Amerikan dizilerinden de etkilenen Karakaş, kovboy kıyafetlerine merak sardı.

ÖĞRETMENLİK YAPIYOR

Uzun bir süre yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye'ye dönen ve öğretmenlik yapmaya başlayan Karakaş, 43 yıldır mesleğine devam ediyor.

KIYAFETLERİ MESAİ SAATLERİ DIŞINDA GİYİYOR

Okuldaki mesaisinin ardından takım elbiselerini çıkarıp giydiği deri pantolonu, çizmesi ve parlak gömleğinin yanı sıra taktığı şapkası, farklı tarzdaki kemeri, zinciri, yüzüğü ve broşları ile elindeki siyah çantası nedeniyle kovboyları andıran Karakaş, mesai saatleri dışında sadece bu şekilde giyiniyor.

Antika tutkusu da bulunan Karakaş'ın tek hayali, bugüne kadar film ve belgesellerden izlediği, kovboyların yaşadığı bölge olarak bilinen Amerika'nın Teksas eyaletindeki yaşantıyı yerinde görmek.

KLIYAFETLERİ KENDİSİ TASARLIYOR

AA muhabirine açıklama yapan Karakaş, kıyafet ve aksesuarlarını kendisinin tasarladığını söyledi. Giyim tarzının farklı olması nedeniyle gittiği her yerde farklı tepkiler aldığını belirten Karakaş, şöyle devam etti: "Anneannem bana çorap, kazak falan örerdi. O dönemde köyümüzden yurt dışına çalışmaya gidenler de 4-5 yılda bir ancak köye gelebiliyordu. Köydeki kadınlar, eşi ya da çocuklarının köye geldiği müjdesini verenlere ördüklerini vereceklerini söylerlerdi. Biz de çocuğuz ya, köyün girişinde bekler, yurt dışından gelenlerin yakınlarına müjdeyi verip, onların ördüklerini biz alırdık. O zaman örülen renkli giysiler, yurt dışından getirilen hediye kıyafetler ve izlediğimiz dizilerden esinlenerek böyle bir tarzım oluştu."

Sürekli güzel ve değişik giyinmeye özen gösterdiğini, okuldaki mesaisinin dışında her zaman kovboyları andıran kıyafetler giydiğini belirten Karakaş, "Aynı zamanda eğitimciyim. Okulda kanunlara saygılıyım, prosedüre çok uyarım. Günlük hayattaki giysimle okuldaki giysim farklıdır. En güzelini, temizini giyerim. Kıyafetleri kendim tasarlıyorum. Gardırobum da gayet zengin. Kıyafet ve aksesuarlarımı da kendim tasarlıyorum." diye konuştu.

ORALARI CANLI CANLI GÖRMEK VE YAŞAMAK İSTİYORUM

Karakaş, bugüne kadar Türkiye'nin birçok bölgesine gittiğini ayrıca yurt dışında da 10'a yakın ülkeyi gezdiğini anlatarak, Amerika'yı, özellikle de Teksas eyaletini görmeyi çok istediğini belirtti. "İtalya, İsviçre, Avusturya, Belçika, Hollanda, Fransa'yı gezdim ama Amerika kültürünü de yakından tanımak istiyorum" diyen Karakaş, şu ifadeleri kullandı: "Belgesellerden izlediğim kadarıyla oralarda farklı bir kültür olduğunu görüyoruz. Ben de oraları canlı canlı görmek ve yaşamak istiyorum. Kovboyun, Amerika'daki anlamı çoban demektir. Ama insanlar biraz abartıyorlar. Ben o amaçla, düşünceyle giyinmiyorum. Bu benim hayat tarzım oldu. İnsanlar da farklı şeyler söylüyorlar. Onlara da saygı duyuyorum. Yaşam ve giyim tarzımla elimdekinin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Artık bir şeye odaklanmışız, maddiyat gözüme gelmiyor."

Babasından kalan 1973 model minibüsü de kendisi modifiye eden Karakaş, yakın zamanda minibüsü ile Türkiye turuna çıkmak istediğini sözlerine ekledi.