Çocuklar için arama kurtarma gönüllüsü oldu
Marmara Depremi'nde yıkılan binada mahsur kalan 2 çocuğun kurtarma çalışması sırasında hayatını kaybetmesinden etkilenen Fatih Ergezen, arama kurtarma gönüllüsü oldu.
Marmara Depremi'nin merkez üssü Gölcük'te yıkılan bir binada mahsur kalan ve yardım gelene kadar su verdiği 2 çocuğun hayatını kaybetmesinden etkilenen Fatih Ergezen, arama kurtarma gönüllüsü oldu.
Gölcük Tersane Komutanlığından emekli Gölcük Arama Kurtarma Derneği (GESOTİM) Lojistik Amiri Fatih Ergezen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin olduğu gece 03.00 sularında bahçedeki köpeğin sesine uyandığını, ne olduğu anlamaya çalışırken bir anda sarsıntının başladığını söyledi.
Ergezen, bölgeye vardığında gördüklerine inanamadığını dile getirerek "Her şey yerle bir olmuştu. Kardeşimin oturduğu bina da yerle bir olmuştu.Bilinçsizce enkaza girmeye, kurtarmaya çalışıyorduk fakat hiçbir şey yapamıyorduk. Elimizde ne bir malzeme ne bir bilgi hiçbir şey yoktu." dedi.
Lamba ve alet edevat almak için evine gittiğini fakat artçı sarsıntılar nedeniyle korkudan binaya giremediklerini aktaran Ergezen, "Hava aydınlanıp enkaza yaklaştığımızda üçüncü kattan çocuk sesleri gelmeye başladı. Enkaz arasından başladığımızda 7-8 yaşlarında iki çocuğun 'Amca bizi kurtarın' diye ağlayarak yardım istediklerini gördüm fakat onlara hiçbir şey yapamıyorduk. Yapabildiğimiz tek şey su vermekti. İkinci günü akşama doğru vinçler gelmeye başladı. Daha sonra vinçlerden biri yardıma geldi. Birinci beton kaldırıldı, ikinci beton az bir şey kaldırıldı ve o an tam olarak ne oldu hatırlamıyorum ama beton enkazın üzerine düştü. O esnada sesler bir anda kesildi, yardım isteyen çocuklar da ölmüştü. O anda sanki dünyam yıkıldı. Oturdum hüngür hüngür ağladım. O olay benim için bir dönüm oldu. Profesyonelce arama kurtarma eğitimi alıp zorda olan herhangi bir canlının yardımına koşmak istedim." diye konuştu.
"YILLAR GEÇTİKÇE KURSLARA OLAN İLGİ AZALDI"
Ergezen, depremden bir yıl sonra katıldığı anma etkinliklerinde GESOTİM'den haberi olduğunu ve hemen ekibe katıldığını belirterek,"İlerleyen süreçte 112'den ve Sivil Savunma'dan aldığım eğitimlerle ben de eğitmen oldum. O dönemlerde eğitimlere yetişemiyorduk. Senede 3 dönem eğitim veriyorduk. Aramızda profesyonelce eğitim almak isteyenler 4 ay gibi bir süre zarfında eğitim almaları gerekiyordu. Yıllar geçtikçe bu müracaatlar azalmaya başladı. Bir asker barışta da olsa devamlı eğitimler, tatbikatlar, yeni çıkan teknolojik silahların denemesini yapıyor. Biz deprem bölgesindeyiz ama kimse depremle alakalı ne bir kurs ne de bir seminere katılmak istiyor. Bizi en çok bu üzüyor." diye konuştu.
Kurslara müracaat edenlerin "Bir haftada belge alabilir miyiz?" şeklinde sorular yönelttiğine dikkati çeken Ergezen, arama kurtarma olarak deprem, sel ve orman yangınlarına müdahale ettiklerini, okullarda bilgilendirme seminerlerine katıldıklarını aktardı.
Ergezen, "Karşımdaki kişinin mutlu olduğunu görmek beni daha çok mutlu ediyor. Zor durumdaki bir canlıya yardım etmek, onun sevindiğini görmek anlatılmaz bir duygu. Bir ölüyü çıkarıyorsunuz o ölünün yakınları nasıl seviniyor görmelisiniz. Bu duygu anlatılmaz yaşanır. Severek yapıyorum, karşımdaki kişi sevindiği zaman ben daha çok mutlu oluyorum." dedi.