Çin ile Hindistan arasında sınır ötesi tansiyon
Çin ve Hindistan sınırındaki kökeni yarım asırdan uzun süreye dayanan egemenlik tartışmaları, Hindistan askerlerinin Çin sınırının ötesine geçmesiyle çatışma ihtimalini gündeme getiriyor.
Hint askerlerinin, geçen ay sonunda Çin'in Tibet Özerk Bölgesi'nde bulunan sınıra yakın Donglan bölgesindeki yol çalışmasını müttefiki Butan'ın haklarını savunma gerekçesiyle engellemesi üzerine artan tansiyon, sınırdaki iki ülke ordu birliklerinin birbirlerine 150 metrelik mesafede teyakkuz haline geçmesiyle sürüyor.
Çinli yetkililer, Hint ordusuna defalarca "sınırın gerisine çekilmesi" çağrısı yaparken Yeni Delhi yönetimi, geçen bir aylık süreye rağmen geri adım atmamakta kararlı tutum sergiliyor.
Sınırın, Çin'e ait Donglan bölgesi ile Hindistan'ın Sikkim eyaleti kesiminde, Çin askerlerinin açtığı "Sınırı geçtiniz. Lütfen geri gidin." pankartına karşılık yerinden kıpırdamayan Hint sınır güvenlik güçleri, 90. kuruluş yıl dönümünü 1 Ağustos'ta kutlamaya hazırlanan Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun (PLA) tehditlerine hedef oluyor.
Çin Savunma Bakanlığı sözcüleri, "PLA'yı titretmek, bir dağı titretmekten daha zordur." gibi sert ifadeler kullanarak, "Her ne pahasına olursa olsun Çin'in ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunacakları" uyarısını yapıyor.
Himalaya dağlarının eteklerinde sınırların ötesine taşan tansiyon, 3 bin 500 kilometrelik sınır hattı olan dünyanın iki dev askeri gücünün kamuoylarında, "savaş" söylemleri ile körükleniyor.
Pekin yönetimi, "Güney Tibet" olarak adlandırdığı Hindistan'ın Arunaçal Pradeş eyaletindeki 90 bin kilometrekarelik toprakta hak iddia ederken, Yeni Delhi yönetimi ise Aksai Chin platolarını kapsayan 38 bin kilometrekarelik alanın Çin tarafından işgal edildiğini savunuyor.
Taraflar uzun yıllardır süregelen görüşmelere rağmen çözemediği egemenlik ihtilaflarının, bu aşamadan sonra Pekin-Yeni Delhi hattında ne yöne evrileceği ise halen belirsizliğini koruyor.
Hindistan hükümetine, İngiltere ile Çin arasında 1890'da imzalanan sınır mutabakatı anlaşmasına saygı göstererek sınır ihlallerini derhal durdurması yönündeki Pekin'in çağrısına karşılık Yeni Delhi tarafı, bu anlaşmanın müttefiki Butan'ı bağlamadığı görüşünü savunuyor.
Çin ile diplomatik ilişkisi bulunmayan Butan ile müttefiki Hindistan'ı birbirinden ayıran Çin kontrolündeki Siliguri Vadisi, bölgedeki ihtilafı karmaşık hale getiren başlıca unsurlardan biri olarak dikkati çekiyor.
1962'DE SAVAŞMIŞLARDI
Çin'in 1950'de Tibet'i işgali ile yaklaşık 3 bin 500 kilometrelik sınır hattı oluşan iki ülke arasında, ufak çaplı çatışmalar başlamıştı. Dönemin Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetimi, Hindistan'ın bazı bölgelerini de kendi sınırlarına dahil olarak gösterdiği haritalar yayımlamıştı.
Bunun üzerine Pekin'in Tibet politikalarına yönelik suçlamalarını yoğunlaştıran Hindistan'ın, 1959'da çıkan isyan sonrası kendisine sığınan Tibet'in ruhani lideri Dalay Lama'yı kabul etmesi, Pekin'de "Hindistan'ın Çin'in içişlerine müdahalesi" olarak değerlendirilmişti.
Taraflar, sınır ihtilafları ve siyasi ayrılıklarını çözmek amacıyla 1960-1962'de birçok kez müzakere masasına otursa da görüşmeler sonuçsuz kalmıştı.
Birliklerini önceden konuşlandıran PLA güçleri, 1962'nin ekim ayında Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Aksai Chin platolarından saldırıya geçmişti. Yaklaşık 5 bin metre rakımlı Tibet platolarında başlayan çatışmalarda PLA birlikleri, Hindistan'ın Arunaçal Pradeş eyaletinin içlerine kadar ilerlemişti. Bu savaş, Yeni Delhi'nin ABD ve İngiltere'den yardım istemesi üzerine Çin askerlerinin, fiilen denetlediği eski sınırlarına çekilmesiyle son bulmuştu.
Ağır bir yenilgi alan Hindistan'a ABD'nin yanı sıra Sovyetler Birliği de destek olmuş ve bu durum Çin-Sovyetler arasında diplomatik gerilime yol açmıştı.
Hindistan'a karşı askeri bir zafer kazanan Çin, saldırgan tutumu nedeniyle eleştirilerek politik açıdan yara almıştı.
Taraflar, 1993 ve 1996'da imzalanan barış anlaşmalarıyla çatışmasızlık ortamını temin etse de sınır ihtilaflarının çözümsüz kalması nedeniyle potansiyel gerginlik unsurları ortadan kalkmamıştı.
SINIR İHLALİ YAPAN HİNDİSTAN'A PEKİN'İN NEDEN SOMUT KARŞILIK VERMEDİĞİ SORUSU
Çin kamuoyunda, sınır ihlali yapan Hindistan'a karşı Pekin'in halen neden somut adım atmadığına ilişkin farklı görüşler yer alıyor.
Pekin hükümeti, Devlet Başkanı Şi Cinping'in, 2013'de dile getirdiği tarihi İpek Yolu'nu yeniden canladıracak "Kuşak ve Yol" projesi için ciddi adımlar atıyor.
Ülkenin gelişmiş doğu sahillerine nazaran geri kalmış batı bölgelerini kalkındırmak amacını taşıyan trilyon dolarlık uluslararası yatırım anlaşmalarını kapsayan proje, ülkenin kara sınırlarında güvenliği önceliyor.
Çin'in ilişkileri en yakın olan sınır komşularından Pakistan, "Kuşak ve Yol" insiyatifi kapsamında en önemli kara rotalarından birinin üzerinde aktif rol almaya hazırlanırken, gerginlik yaşadığı Hindistan'ın, ABD'nin de desteği ile bu projeyi "sabote etmeyi amaçladığı" Çin kamuoyundaki hakim görüş olarak dikkati çekiyor.
Diğer yandan PLA'nın 90. kuruluş yıl dönümünün kutlayacağı 1 Ağustos'a odaklanıldığı, bu kutlamalar sonrası bölgeye önceden yapılan askeri yığınağın harekete geçirileceği de ülke basınında öne sürülen senaryolar arasında yer alıyor.
Hint güçlerinin halen sınırın ötesinde bulunması, Pekin'in geleneksel "bekle-gör" politikasını devre dışı bırakarak, küresel askeri güç olma yolunda adımlarını sıklaştıran Çin'in mevcut durumu koruma motivasyonuna da darbe vuruyor.
Pekin'in söylemlerinde agresifliğe neden olan bu durum, yarım asırlık soruna "sıfır taviz" ilkesi ile bakan taraflar arasında Hindistan'ı, hem masada hem sahada bir adım öne çıkarıyor.
Çin, bu ay sınırın yakınlarında yaptığı kara tatbikatı ve konuşlandırdığı yerli üretim yeni nesil tanklarla bölgede ordu varlığını artıracağı mesajını vermekten çekinmiyor.
Ancak 1962'de yaşanan Çin-Hindistan savaşı sırasındaki küresel düzen ve bölgesel perspektifin, şu ankinden farklı olması meseleye ayrı bir boyut katıyor.
Yeni Delhi, mevcut durumun kendi lehine değişmesi için seçtiği zamanlama ile Pekin'i müzakere masasına çağırıyor ancak Çin, görüşme atmosferinin oluşması için Hindistan'a "önce askerini sınırın öte yanına çekmesi" şartını koşuyor.
Dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ile Hindistan arasındaki gerginlik, Şiamın kentinde 2-3 Eylül'de düzenlenecek BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) Liderler Zirvesi öncesi Çin'in ev sahipliğine gölge düşmesi endişesini de beraberinde getiriyor.