Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Yeni dönemde ilk işimiz Kanal İstanbul projesini başlatmak olacak diyen Erdoğan, "İstanbul'un en büyük projesi Kanal İstanbul olacak. Yeni dönemde ilk işlerimizden biri Kanal İstanbul projesini başlatmak olacak" dedi.

 İşte Erdoğan'ın konuşmasının satır başları:

 
İSTANBUL NE DERSE TÜRKİYE ONU DER

24 Haziran’da Türkiye hem yeni yönetim sistemine göre görev yapacak cumhurbaşkanını seçecek, hem de meclisin 600 üyesini belirleyecek. İstanbul 24 Haziran’ın belirleyicisi olacak. İstanbul ne derse Türkiye onu der.

Bilindiği gibi 2017 halk oylamasında İstanbul’da yaklaşık 4.5 milyon oy ile yüzde 48.6 düzeyinde bir ‘evet’ oranına ulaşmıştık. O zaman üzüntülüydüm. Çünkü biz yüzde 48.6 ile sandıklardan çıkmamalıydık. Çünkü bu İstanbul’a bizim aşkımızla mukayese edilebilecek başka aşık yoktu. Bu 48.6 önemli bir başarı ama beklediğimizin çok uzağında. AK Parti için İstanbul’un çıtası çok daha yüksektir. Öyle olmak zorundadır. Aksi takdirde Türkiye genelinde hedeflediğimiz düzeye çıkamayız. İyi bir çalışmayla oyumuzun üzerine 1.5 milyon rahat koyabileceğimize ben inanıyorum

BUNLARIN DİKİLİ AĞACI YOK!

Kentsel dönüşüm diyoruz bir bakıyoruz karşımıza anamuhalefet çıkıyor. Neden rahatsızlar. Bunların dikili bir ağacı yok. Biz ağaç dikiyoruz, adam kalkıyor yürüyüş yapıyor. Nerede, Gezi'de. Bunlar ağaç söktü diyor, biz ağaç söker miyiz ya? Ey Bay Kemal, senin bu ülkede dikili ağacın var mı ya? Belediyelerin de dahil kaç ağacın var söyle. Çanakkale'deki kopukluğu da giderip, Asya ile Avrupa'yı birleştireceğiz. Bunu kim anlatacak, siz anlatacaksınız.

YENİ DÖNEMDE İLK İŞİMİZ...

1915 Çanakkale Köprüsü'nin inşasına da başladık. Gelibolu ayaklarının temeli atıldı. İnşallah 4 yılda bitireceğiz. Şimdi hazırlıklarını sürdürdüğümüz benim çılgın proje dediğim Kanal İstanbul Projesi var. Bu şehrin en büyük projesi Kanal İstanbul olacak. Bu projeyle dünyaya mesajımızı vereceğiz. Bu bir dünya projesi. Bir Süveyş, Panama olabilir ama burada da Kanal İstanbul olacak. Bu projeyle dünyaya mesajımızı vereceğiz. İnşallah yeni dönemde inşasına başlayacağız.

CHP DEMEK TEZEK DEMEKTİR

CHP yönetimi zamanında İstanbul'da gazeteler maske dağıtıyordu. CHP demek çöplük demektir, susuzluk demektir. Sen benim vatandaşımı tezekten kurtarıyor musun? Çünkü CHP demek tezek demektir.

Benim Erzincan Refahiye'deki bacım tuşa basıyor sıcak su geliyor. Benim 81 ilde bütün halkım batı ne yapıyorsa onu yapıyor. Ve onları da geçeceğiz. Şehrin yeşil alanlarını çoğalttık, neden modern bir şehir. İstanbul'da bugün üniversiteli sayısı 890 bini aştı. İstanbul'a yaptığımız hizmetler yetmiyor. Bunun kısa bir özetini yaptık. Kampanya süresinde animasyonlarla bunu daha net anlatacağız. 54 günde girilmedik sokak kalmayacak. Yaptıklarımızı her fırsatta, her yerde vatandaşımıza anlatmanızı rica ediyorum.  Muhalefetin yaptığı bir şey yok. Bu yüzden neyi yaptığını söyleyecek, böyle bir şey yok.

İSTANBUL BÜYÜDÜKÇE TÜRKİYE BÜYÜR

Hanım kardeşlerimden yaptıklarımızı her yerde milletimize anlatmalarını rica ediyorum. 24 Haziran çok farklı bir seçim. Bugüne kadar yaptıklarımızı hesabını halkımıza verip, yapacaklarımızı da onlara anlatacağız. Karnemiz gayet dolu. İstanbul'u çok daha ileriye taşıyacak projeleri hayata geçireceğiz. İstanbul büyüdükçe Türkiye büyür.

24 Haziran'da rekor bir oyla gelmeye, sandıklarda Soros'ları gömmeye var mıyız? İçerideki Soros'ları da dışarıdaki Soros'ları da başarısız kılmaya var mıyız? Ne tezgahlar dönüyor... Biz, Allah'ın izniyle inandığımız bu yolda kararlılıkla yürüyoruz ve yürüyeceğiz. Bizi bölemeyeceksiniz.

DİKTATÖRÜN TA KENDİSİ SENSİN

2007'deki anayasa değişikliğini ülkemizi bugünlere getireceğini o zamanlar çok az kişi anlayabilmişti. Şimdi 24 Haziran'ı da anlayamadıklarını görüyorum. Ne garip dimi 15 tane milletvekilini sözde bir partiye veriyorsun. Bu onlara saygısızlıktır. Onlara oy verenlere saygısızlıktır. Bana diktatör diyorsun ya sensin diktatör. İnsanların iradelerine ipotek koyuyorsun. Gözleri yaşlı milletvekilleri vardı. Üzüldüm. Ne yapsınlar Genel Başkanları emretti. Sözde partinin Meclis'teki sıralarına gidip oturmadılar. Kendi sıralarında oturdular. Böyle siyaset olur mu? Diyorum ki, asıl belirleyici sen değilsini milletimdir. 24 Haziran'da bunu sana göstereceğiz.