Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın kurtuluş kampanyaları

Ahmet Turna / AjansHaber

Türkiye’de futbol ekonomisi büyük bir kriz geçiriyor. Borcu olmayan kulüp sayısı bir elin parmaklarını geçmezken; özellikle büyük kulüplerin ekonomik durumları içler acısı halde. Her ne kadar yeni ekonomik hamleler ve yapılanmalar ile birlikte bir çeşit sorun üretme çabasına girilse de, sorun çözme metodu sadece taraftara yönelik yapılan hamleler ile elde ediliyor.

BEŞİKTAŞ ‘FEDA’ İLE FURYAYI BAŞLATTI

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, başkanlığa seçildiği ilk gün yaptığı açıklamada, ‘’Biz 3 yıl içerisinde yeni bir yapılanmaya gideceğiz. Bu seneler içerisinde bizden büyük başarılar beklemeyin’’ diyerek, siyah beyazlıların küçülmeye gittiğini açıklamıştı. O günün şartlarını düşündüğümüzde Beşiktaş’ın bu hamlesi doğru olarak kabul ediliyor. Bunun meyvesini de şuan topluyor. Feda yapılanması ile birçok tişört bastıran Beşiktaş yönetimi, taraftarlarının olağanüstü desteği ile önemli gelir elde ederek bir nevi rahatlamış ve sıcak para akışını sağlayabilmişti. Feda tişörtleri bir dönemin fenomeni olmuş ve adeta Beşiktaş ile özdeşleşmişti. Şuan ‘Feda’ diyen ve doğru yapılanma ile adım adım ilerleyen Beşiktaş, yapılan sponsorluk ve isim hakları anlaşmaları ile finansman açığını kapatır duruma geldi ve ‘Feda’nın ‘Sefa’sını sürüyor. Vodafone Arena’nın açılması ile birlikte kombine ve localardan elde edilecek gelir hiç kuşku yok ki Fikret Orman ve yönetimine daha da rahat bir nefes aldıracak.

FENERBAHÇE ÜYELİK AÇTI AÇMASINA DA

Fenerbahçe, Türk futboluna çağ atlatabilecek bir projenin temellerini ‘1 Milyon Üye’ adlı kampanya ile başlattı. Fenerbahçe’yi halka açan ve kulübün dışından Fenerbahçeli tüm üyelere delege şansı vererek demokratik bir yapı belirleyen Fenerbahçe, beklediği geri dönüşü alamadı. Sarı-lacivert renklere gönül verenlerin ‘1 Milyon Üye’ kampanyasına olan ilgisi, rakamlar her ne kadar yanıltıcı olsa da şu ana kadar 100 bini geçmediği yönünde. Fenerbahçe bu projeden beklediğini alamadıysa da pes etmedi. Sezon başında dünyanın büyük yıldızlarına Fenerbahçe forması giydiren yönetim, bir arama motoru firması ile anlaşarak internet üzerinden taraftarlarının desteğini istedi. Bu yöntem de şu ana kadar bekleneni verebilmiş değil çünkü dünyanın en büyük arama motoru bu konuda dünya üzerinde 1 numara olduğu için insanların ilk tercihi.

TEK BİLEK TEK YÜREK

Galatasaray bu sezona kadar bu denli bir kampanyayı hiç başlatmamıştı. Bu sezon UEFA mali kriterleri ve Avrupa kupalarından men edilme tehlikesi ile birlikte kolları sıvayan yönetim, ‘Tek bile Tek yürek’ kampanyası ile satışa çıkardığı bileklikleri taraftarın beğenisine sundu. Fakat bileklik konusundaki beklentiler endişe ile takip ediliyor. Örnek vermek gerekirse, bu bilekliklerden 5 milyon tane satılsa 50 milyon TL yani yaklaşık 15-16 milyon Euro’ya denk geliyor. Bu ücret Galatasaray’da takım içerisinde oynayan 3-4 oyuncun yıllık kazandığı paraya denk geliyor.

KULÜP ÜYELİĞİ TARTIŞMASI

Bugünlerde Galatasaray ile ilgili bir başka düşünce ise kulüp üyeliğinin halka açılması. Birçok spor yazarı ve Galatasaray yönetim kurulu üyesi bu fikrin akılcı olduğunu savunsa da Galatasaray yönetiminin şu ana kadar bu yönde bir çalışması yok. Galatasaray Spor Kulübü, tüzüğünde yer alan maddeye göre; kulüp üye sayısının yüzde 3’ü kadar dışarıdan üyelik alabiliyor. Dışarıdan Galatasaray’a üye olabilmek için 10 bin TL’yi kulübe vermeniz yeterli olabiliyor. Galatasaray Lisesi’nden mezun olan biri ise 600 TL gibi sembolik bir ücrete Galatasaray’a üye olup delege sahibi olabiliyor. Bu sezon resmi rakamlara göre 500 üyelik isteğinin sadece 63’ü kabul edildi ve kabul edilmeyen 437 kişiden ortalama 13 milyon TL’lik bir kayıp yaşandı. Maddi sıkıntıların içinde boğuşan Galatasaray’da elde edilemeyen bu 13 milyon TL ‘Manidar’ olarak yorumlanıyor.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.