Bosna Hersek ile ticaret hacmi 10 kat arttı

Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Koç, "(Bosna Hersek-Türkiye arasındaki) Serbest Ticaret Anlaşması'nın ilk yapıldığı 2003 yılında ticaret hacmimiz sadece 70 milyon dolardan 700 milyon dolara ulaştı." dedi.

Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç, Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın ilk yapıldığı 2003 yılında ticaret hacminin 70 milyon dolar olduğunu anımsatarak, "Şimdi 70 milyon dolardan 700 milyon dolara ulaştıysak, bu aslında karşılıklı olarak Bosna Hersek ve Türkiye'nin ekonomik anlamda geldiği düzeyi göstermesi bakımından son derece çarpıcı." değerlendirmesinde bulundu.

AA'nın Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'daki ofisini ziyaret eden Koç, gündeme ve ikili ilişkilere dair değerlendirmede bulundu.

Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ilişkilerin hem tarihi, hem de kültürel anlamda hep özel olduğunu ve çok farklı bir düzeyde seyrettiğini ifade eden Koç, bu üst düzey mükemmel ilişkilerin taçlandığı en önemli noktanın da ekonomi ve yatırımlar olduğunu söyledi.

Bir ülkedeki ekonomik ve ticari verilerin sürekli yükselmesinin, siyasi ilişkilerin de ekonomiye doğru yansıdığını göstermesi bakımından önemli olduğunun altını çizen Koç, iki ülke arasında 2015 yılında 542 milyon dolar olan ticaret hacminin, 2016 yılında 600 milyon dolara ulaştığına dikkati çekti.

Koç, 2017 yılı rakamlarına bakıldığında da ilk 8 aylık dönemde yüzde 12 artış görüldüğünü belirterek, yıl sonunda 700 milyon dolar gibi bir rakama ulaşılmasının beklendiğini ifade etti.

Büyükelçi Koç, Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki ilk Serbest Ticaret Anlaşması'nın 2003 yılında imzalandığını hatırlatarak, o dönemde 70 milyon dolar seviyesindeki ticaret hacminin, bugün 700 milyon dolar seviyesine yükselmesinin de ekonomik anlamda gelinen noktayı göstermesi bakımında çarpıcı olduğuna dikkati çekti.

Bosna Hersek ile Türkiye'nin karşılıklı üst düzey ziyaretler bakımından en yoğun trafiğin yaşandığı ülkeler olduğunu aktaran Koç, ilerleyen dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye ziyaretinin de söz konusu olduğunu açıkladı.

"SARAYBOSNA-BELGRAD OTOYOL PROJESİ BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK"

Büyükelçi Koç, Türkiye'nin desteği ile yapılması planlanan Saraybosna-Belgrad Otoyol Projesi'ne de değinerek, bu projenin bölge ve bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacağı ifade etti.

Projenin gerçekleşecek olmasının hem ekonomiye katkı sağlayacağını, hem de sosyal anlamda önemli bir anlam ifade ettiğini belirten Koç, tarafların projenin fizibilite çalışmalarına başladığını aktardı.

FETÖ İLE MÜCADELE

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile Bosna Hersek ve Balkanlarda mücadelenin en önemli ayağının bu örgüte ait okullara yönelik olduğunu kaydeden Koç, sahip oldukları bilgiye göre bu okullardaki öğrencilerin sayısının azaldığını aktardı.

Koç, örgüte ait okulların ve bu okullardan mezun olanların hiçbir geleceği olmadığını vurgulayarak, bu okullardan alınan diplomaların Türkiye'de denkliği olmadığını, buradan mezun olanların da Türkiye'de, Türk işletmelerinde ve ülkedeki yatırımlarında herhangi bir geleceği olamayacağını ifade etti.

Bosna Hersekli muhattapları ile birlikte yakından takip ettikleri hususlardan birinin de bu okulların kapatılması olduğunu söyleyen Koç, "Umarım daha somut sonuçlar da alacağız." dedi.

Bosna Hersek'te, Türkiye tarafından tanınan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) ve bu kuruma bağlı diğer okulların olmasının buradaki ailelerin çocuklarını gönderebilecekleri adresler bulunması bakımından önemli olduğunun altını çizen Koç, Maarif Vakfı'nın da etkin bir şekilde sahada çalışmalarının sürdüğünü ve yakın zamanda onların da sonuçlarının görüleceğini kaydetti.

"BALKANLAR TÜRKİYE AÇISINDAN OLMAZSA OLMAZ NOKTADA"

Batı Balkanların hem Türkiye'nin, hem Avrupa'nın, hem de bölgesel istikrarın en önemli merkezi olduğunu vurgulayan Koç, Bosna Hersek'te veya diğer bölge ülkelerinde herhangi bir sıkıntı olması durumunda bunun sadece bölgeyi değil, tüm coğrafyayı etkileyeceğinin örneğinin geçmişte görüldüğünü söyledi.

Koç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sırbistan ziyaretinde verdiği mesajlarda da görüldüğü üzere Balkanlar'ın hem ekonomik hem de siyasi anlamda Türkiye açısından "olmazsa olmaz noktada" bulunduğunun altını çizerek, bu nedenle ekonomik ve sosyal anlamda bu projelerin önemli olduğunu ifade etti.