Bolu'da bebekler adına 10 bin ağaç dikildi

Bolu Belediyesi tarafından 2013 yılında başlatılan "Bebek Meyve Ormanı" Projesi kapsamında her yeni doğan bebeğin ismini taşıyan 10 bin meyve ağacı toprakla buluşturuldu.

Bolu Belediyesi tarafından 2013 yılında başlatılan "Bebek Meyve Ormanı" Projesi kapsamında her yeni doğan bebeğin ismini taşıyan 10 bin meyve ağacı dikildi.

Merkeze bağlı Çayırköy mevkisinde bulunan yaklaşık 200 dönümlük arazide, 2013 yılından bu yana her doğan bebek için bir meyve ağacı dikiliyor.

Hem her yeni doğan bebeğin bir ağacı olsun hem de kentte uzun ömürlü meyve ağaçları yetişsin düşüncesiyle başlatılan proje kapsamında meyve fidanları toprakla buluşturuldu.

Meyve bahçesinde bulunan ağaçlara çocuklarının ismi verilen aileler de bu alanı gezerek hem kendi bebeklerine ait ağaçların bakımını yapabiliyor hem de üzerinde yetişen elma, armut, ayva, fındık ve ceviz gibi meyveleri dalından toplayıp yeme imkanı buluyor.

Meyve ağaçlarının dibinde bulunan boş alanları da değerlendiren Bolu Belediyesi ekipleri, buralara Bolu'da yetişme imkanı olan yaz meyveleriyle sebzeleri dikip verim durumlarını değerlendirerek Bolulu çiftçilere yeni gelir kaynakları bulunması noktasında araştırma yürütüyor.

Öte yandan, Bolu'da yaşayan vatandaşlar da arazide yetişen meyve ve sebzeleri dalından toplayarak uygun fiyata satın alabiliyor.

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Bolu köy ve mahalle muhtarlarıyla Bebek Meyve Ormanı'nı gezerek muhtarlara burada yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Başkan Yılmaz, burada yaptığı açıklamada, her doğan çocuk için bir meyve ağacı diktiklerini belirterek, "Doğan çocuklar kendi ağaçlarını görecekler. Tabiatı görecekler. Aileleriyle birlikte gelip kendi ağaçlarına sahip çıkacaklar. Yeni nesil artık meyveleri bilmiyor. Tabiatla ilgisi çok zayıf, bunu arttırmaya çalışıyoruz." dedi.

Bebek Meyve Ormanı'nda daha çok uzun ömürlü meyvelere yöneldiklerini anlatan Yılmaz, "Daha çok ceviz ve Bolu'ya özgü fındık ağaçları yetiştirmeye çalışıyoruz. Tabii diğer meyvelerimiz de var. Ormanımızın altı boş, ağaçlar küçükken altındaki alanları değerlendirmeye çalışıyoruz. Karpuz konusunda çok başarılıyız. En az Adana kadar iyiyiz. Hatta daha iyi durumdayız." şeklinde konuştu.

Yılmaz, belediyeye ait 200 dönümlük arazide 5 çeşit karpuz, 5 çeşit kabak ve 5 çeşit kavun meyve denediklerini aktararak, Bolu çiftçisinin sadece patates ve buğday üretirken, patates kadar meşakkatli olmayan karpuza yönelirlerse kar edebileceklerini onlara göstermek olduğunu vurguladı.

Karpuzların hemen yan tarafından sadece Bolu'ya özgü olan "Seben domatesi" yetiştirdiklerine işaret eden Yılmaz, şunları söyledi:

"Domatesimiz 60 senelik Seben domatesimizdir. Ticari ömrü yoktur çünkü yetişir yetişmez tüketilmesi lazım. Biz raf ömrü az olduğu için bunlardan vazgeçmişiz. Biz burada eski tüm tohumları muhafaza edip yetiştirebilecek bir sistem kuruyoruz. Burada ki Seben domatesimizi de çoğaltarak herkese dağıtmaya çalışıyoruz. Buraların sahiplenilmesini istiyoruz. Yoksa biz belediye olarak ne karpuzcuyuz ne kesme çiçekçiyiz. Biz sadece insanlarımız önce ve örnek olmak istiyoruz. Tabiatı herkes sevsin istiyoruz."