BMGK'nın İsrail kararına tepkiler
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) kabul edilen İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden karar Orta Doğu'da memnuniyetle karşılandı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) kabul edilen karar, Lübnan, Ürdün ve Kuveyt yönetimlerince de memnuniyetle karşıladı.
Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri, yaptığı yazılı açıklamada, "BMGK'da kabul edilen işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerinin durdurulmasını talep eden kararı memnuniyetle karşılıyorum." ifadesine yer verdi.
Ürdün Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mumini ise BMGK kararını "tarihi" olarak niteledi.
Resmi haber ajansı PETRA'ya konuşan Mumini, "BMGK'da 14 üyenin karar lehine oy kullanması ve bir üyenin çekimser kalması, uluslararası toplumun, yerleşim faaliyetlerinin yasa dışı olduğu ve Filistin halkının toprakları üzerindeki haklarını onaylayan kanaatini ortaya koymaktadır." dedi.
Kararın, Ürdün'ün tarihi tutumunu ve yerleşim faaliyetlerine karşı sarf ettiği devamlı çabayı da ortaya koyduğunu anlatan Mumini, İsrail'in işgal altında bulunan topraklardaki faaliyetlerinin yasa dışı olduğunu ve uluslararası toplum tarafından reddedildiğini vurguladı.
Kuveyt Parlamento Başkanı Merzuk el-Ganim de kararı, "doğru yönde atılan bir adım" olarak yorumladı.
Ganim, yaptığı basın açıklamasında, kararın İsrail'e yönelik uluslararası baskı unsurlarına bir yenisini eklediğini belirtti.
Bu adımı, tüm uluslararası toplantılarda baskı unsuru oluşturacak yenilerinin takip etmesi gerektiğine dikkati çeken Ganim, atılan tüm bu adımların yeterli olmayabileceğini ancak yine de uluslararası sözleşmelerle çelişen İsrail uygulamalarını açığa çıkarmak için teşvik ve destek özelliği bulunduğunu sözlerine ekledi.
BMGK'da İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden karar, 14 oyla kabul edilmişti.
Şimdiye kadar BMGK'de İsrail'e yönelik eleştirilerin karşısında duran ve 2011'de İsrail'in yasa dışı yerleşim birimlerini kınayan karar tasarısını veto eden ABD, ilk defa çekimser oy kullanmıştı. ABD'nin ilk defa çekimser oy kullanması, kararın geçmesinde etkili olmuştu.