"Bizi hep hasta adam olarak hayal edenler bugünlerde hortladı"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Türkiye'yi güçlü görmek istemeyenler, hep hasta adam olarak kalmasını hayal edenler yine bugünlerde hortladı." dedi.

Yıldırım, halk oylamasına yönelik partisince Atatürk Bulvarı'ndaki meydanda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana insanı merkeze aldığını, 80 milyonun tamamının derdini dert edinmiş bir siyaset anlayışına sahip olduklarını belirtti.

Hangi inançtan olursa olsun, nasıl yaşıyorsa, nasıl davranıyorsa davransın bugüne kadar kimseye, hiçbir ayrım yapmadıklarını ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin, ay yıldızlı bayrağın, 780 bin metrekare vatanın ortak değer olduğunu söyledi.

Başbakan Yıldırım, demokrasinin, istikrarın sürmesinin, huzurun, kardeşliğin devamının, terörün bu ülke topraklarından yok olup gitmesinin her şeyin önünde olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin son 15 yılda gerçekleştirdiği atılımlar, bakıyoruz bazılarını rahatsız etmiş. Daha çok rahatsız olacaksınız daha çok. Türkiye'yi güçlü görmek istemeyenler, hep hasta adam olarak kalmasını hayal edenler yine bugünlerde hortladı. Biz de onlara inat daha ileri demokrasi, daha fazla yatırım, yeni hedefler diyerek hızımı artıracağız. Türkiye'nin tökezlemesini isteyenler ellerinden geleni arkalarına koymuyorlar. Sistem öyle bir şekilde yapılanmış ki bu ülkede kriz çıkarmak, Meclisi, hükümetleri iş yapamaz hale getirmek adeta bir alışkanlık haline gelmiş. Hatırlayın, Ege'nin evladı rahmetli Adnan Menderes'in başına geleni hatırlayın. Rahmetli Özal, Erbakan gibi liderler başa gelince hemen darbeciler, vesayet odakları harekete geçtiler. 27 Mayıs'ta darbe yaptılar, Menderes'i astılar. Yollar, köprüler, çeşmeler yapan, hizmet yapan Menderes cezasız kalmadı. Darbe anayasasını başımıza getirdiler."

Binali Yıldırım, aynı vesayet odaklarının AK Parti'nin önünü e-muhtıralar ve Gezi olayları ile kesmek istediklerini anımsattı.

Hain ve alçakların daha sonra da boş durmadığını, 15 Temmuz gecesi asker kılığına girmiş eşkıyaların bayrağı indirmek, ezanı dindirmek, demokrasiyi sona erdirmek için harekete geçtiğini hatırlatan Yıldırım, "Muğla o gece onlara dünyayı dar etti. O alçaklar Marmaris'te Cumhurbaşkanımızı yakalayıp, hayatına kastetmek istediler. O gün siz ülkenize, bayrağınıza, Cumhurbaşkanınıza sahip çıktınız. Allah sizden razı olsun." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE DÜŞMANLARI 'HAYIR' DİYOR, SEN DE ONLARIN KAYIĞINA BİNMİŞSİN"

Başbakan BinaliYıldırım, "Bunlar korku siyaseti yapıyorlar, karamsarlık pompalıyorlar, halkı endişeye sevk ediyorlar. Efendim, 'evet çıkarsa Türkiye bölünecekmiş.' Haydi oradan! Sen bırak, Türkiye'nin bölünmesini de bölücülerin ağzıyla konuşma. Bölücüler 'hayır' siyaseti yapıyorlar, PKK'lılar 'hayır' siyaseti yapıyorlar, Türkiye düşmanları 'hayır' diyor, sen de onların kayığına binmişsin, sen de 'hayır' diyorsun." dedi.

Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında 249 şehit verildiğini, çok sayıda kişinin gazi olduğunu belirtti.

İhanet çetesine karşı 15 Temmuz gecesi ülkesini canı pahasına savunanların arasında Muğlalı yiğitlerin de olduğunu bildiren Başbakan Yıldırım, tüm şehitlere rahmet diledi.

Tekrar böyle olayların, aynı tabloların yaşanmasına asla izin vermeyeceklerini vurgulayan Yıldırım, "Çünkü böyle bir millet var. Bu aziz millet, bu şuur, vatan sevgisi olduğu müddetçe bize içeride ve dışarıda hiç kimse bir şey yapamaz." diye konuştu.

Yıldırım, böyle sorunlarla tekrar karşılaşılmaması için yapılması gerekenlerin olduğunun altını çizerek, "Öyle bir şey yapalım ki artık bu alçaklar, demokrasiye kast edenler bir daha piyasaya çıkamasın." ifadesini kullandı.

Alandakilerin "idam" sloganları üzerine, Yıldırım, "O da ayrı, onu da konuşacağız." karşılığını verdi. Yıldırım, Türkiye'nin önünde halk oylaması olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

"16 Nisan önemli bir gün. İşte orada yaptığımız değişiklikle şunu yapıyoruz, diyoruz ki, artık yetkiyi tamamen millete veriyoruz.' Emanet size geçiyor, siz istediğinize vereceksiniz. Öyle seçim yapalım, ondan sonra da gitsinler orada pazarlıklar, kirli tezgahlar olmayacak. Siz kime yetki verdiyseniz, kime destek verdiyseniz memleketi o yönetecek. Ne kadar? Beş yıl. Beş yıl içinde ne söz verdiyse, vadettiyse yapacak, bir beş yıl daha seçebileceksiniz. Ondan sonrası yok. Üçüncü kere istese yok. Onun için 16 Nisan çok önemli. Çünkü Türkiye'nin bir daha demokrasiye yönelik bir saldırıya tahammülü yok, hız, zaman kaybetmeye tahammülü yok.

Biz 14 senedir AK Parti olarak bugünlere geldik ama bir yandan da hangi badirelerden geçtik. Hem hizmet hem de engelli koşu yaptık. Engelleri atlaya atlaya... Şeytan taşlamaktan kalan zamanlarda hizmet yaptık. Bu engeller olmasa bugün yapılanın üç katı daha fazla iş yapılır. Bir Türkiye, 14 yıl sonra üç Türkiye oldu ama bu engeller olmasaydı bir Türkiye beş Türkiye olacaktı. 2023, Cumhuriyet'in 100'üncü yılı hedefleri şimdiden gerçeğe dönecekti. Ama neyse biraz zaman kaybımız oldu, inşallah 16 Nisan'da millet iradesine kast edenlerin bir daha meydana çıkmayacağı, tarih sahnesinde yok olup gideceği bir dönemi başlatacağız. Türkiye nihayet darbelerin, istikrarsızlığın gölgesinden kurtulacak ve nefes alacak. Türkiye'yi yönetenler de artık bütün enerjisini kalkınma, hizmet için harcayacak."

- "HAYIRCILARDAN HAYIR GELMEZLER, EVETTE BEREKET VAR"

Alandakilere, "Tam demokrasiye, güçlü Türkiye'ye hazır mısınız?" diye soran Yıldırım, "evet" yanıtı üzerine, "Allah sizden razı olsun." karşılığını verdi.

Binali Yıldırım, AK Parti'nin 15 yıldır iktidarda olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar AK Parti hiç kimsenin ne giydiğine, ne yediğine, nasıl yaşadığına karıştı mı? Yaşam tarzına müdahale etti mi? Herkesin yaşam tarzı, giyimi, kuşamı, yemesi, içmesi, ibadeti kendine. Biz memlekete bakıyoruz. Memleketin yolları mı yapılacak, hastane mi yapılacak, okul mu yapılacak biz oradayız. Çiftçi, turizm, ekonomik kalkınma nerede, biz oradayız. Bizim anlayışımızda vatandaşın özel hayatı, yaşam tarzıyla ilgilenmek yok. Fakat Türkiye'de istismar siyaseti maalesef son bulmuyor. Biri çıkıyor, Doğu'daki, Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın hissiyatlarını istismar ediyor. Bir başkası çıkıyor, Ege'deki, batıdaki vatandaşlarımızın hislerini istismar ediyor. Bir başkası çıkıyor sahil şeridini, Trakya'yı istismar ederek siyaset yapıyor, ayakta kalma mücadelesi veriyor. Şimdi bütün bu iş yapmayanlar, gece gündüz fitneyle uğraşanlar, hepsi bir araya toplanmış, 'hayır' kampanyası başlattılar."

Meydanı dolduranlara, "Bunlar Türkiye'nin geleceği için ne söylüyor, vadediyorlar? Bu hayırcıların söylediği bir şey duydunuz mu?" sorusunu yönelten Yıldırım, "Bunlar korku siyaseti yapıyorlar, karamsarlık pompalıyorlar, halkı endişeye sevk ediyorlar. Efendim, 'evet çıkarsa Türkiye bölünecekmiş.' Haydi oradan! Sen bırak, Türkiye'nin bölünmesini de bölücülerin ağzıyla konuşma. Bölücüler 'hayır' siyaseti yapıyorlar, PKK'lılar 'hayır' siyaseti yapıyorlar, Türkiye düşmanları 'hayır' diyor, sen de onların kayığına binmişsin, sen de 'hayır' diyorsun. Hayırcılardan hayır gelmez, evette bereket var." ifadelerini kullandı.