Birçok hayvan nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya
Küresel ısınma, kaçak avlanma ve doğal yaşam alanlarının giderek küçülmesi nedeniyle birçok hayvan, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
Amerikan Doğa Tarihi Müzesi biyologları, 2028’e kadar dünyadaki hayvan nüfusunun yüzde 20’sinin yok olabileceği uyarısını yapıyor.
Şimdiye kadar yaklaşık 2 milyon hayvan türünün keşfedildiği tahmin ediliyor ancak bu sayı, keşfedilmeyi bekleyen ya da çoktan dünya üzerinden silinmiş türler dikkate alındığında hayvanlar dünyasının sadece küçük bir kısmını oluşturuyor.
Araştırmalar, son 400 yıl içinde 89 memelinin neslinin tükendiğini ve 169 memelinin neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor.
Bilim adamları, eski çağlarda beslenmek ve korunmak için hayvanları öldüren insanın, yüzyıllar içinde hayvanları öldürme nedenlerinin çeşitlendiğine ve giderek bunu bir katliama dönüştürdüğüne dikkati çekiyor.
Küresel ısınma, kaçak avlanma ve doğal yaşam alanlarının giderek küçülmesi nedeniyle birçok hayvan türü, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.
Araştırmacılar, biyoçeşitliliğini korumak için acilen harekete geçilmediği durumda gelecekte nesli tükenen canlının insan olabileceğine işaret ediyor.
Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) "2016 Yaşayan Gezegen Raporu", 2020’ye kadar yeryüzündeki canlı nüfusunun üçte ikisinin kaybedilebileceğine dikkati çekiyor.
Rapor, 1970-2012 yıllarında omurgalı canlı (memeliler, balıklar, kuşlar, iki yaşamlılar, sürüngenler) nüfusunda ortalama yüzde 58’lik düşüş olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, hiçbir önlem alınmaz ve bu gidişat devam ederse, 2020 itibarıyla dünyadaki canlı nüfusunun yüzde 67’si tamamen yok olabilir.
Yaşayan Gezegen Raporu'nda canlı yaşamını tehdit eden beş büyük sorunun, habitat kaybı ve bozulması, türlerin aşırı tüketimi, kirlilik, istilacı türler ve hastalıklar ve iklim değişikliği olduğu belirtildi.
WWF, raporda koruma alanlarının genişletilmesi, adil kaynak yönetimi, mali akışların yeniden yönlendirilmesi (finans kuruluşlarının kömüre değil sürdürülebilir enerjiye yatırım yapması gibi), üretim ve tüketim için dirençli piyasalar oluşturulması, enerji ve gıda sistemlerinin dönüştürülmesiyle bu gidişatın tersine çevrilebileceğine dikkati çekti.
WWF, soyu tükenme tehlikesi altında olan hayvanlardan bazılarını şöyle sıralıyor:
AMUR PARSI
Dünya üzerinde soyu tükenmekte olan hayvan türlerinden Amur parsının Afrika’da yaşadığı düşünülse de bu pars ya da leopar türü, Rusya’nın doğusunda yaşıyor. Saatte 60 kilometre hıza ulaşabilen Amur parsları, tek bir sıçramada yatayda 6 metre, dikeyde 3 metre katedebiliyor. Doğal ortamda 15, gözetim altında 20 yıl yaşayabildikleri biliniyor. Kürkü için katledilen Amur parsından 60’dan biraz fazla kaldığı tahmin ediliyor. Rusya'da 2012’de Amur parsı için bölgesel koruma alanı oluşturuldu.
SİYAH GERGEDAN
Sahra Altı Afrika’da yaşayan 1900’lerde sayıları oldukça azalan siyah gergedanların nüfusu, 1960-1995 yıllarında 2500’lerin altına düştü. Afrika’da uygulanan sıkı koruma çalışmaları sayesinde siyah gergedan sayısı artarak 5 binlere ulaştı. Sayılarındaki artışa rağmen siyah gergedanlar, nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvanlar arasında yer alıyor. Güney Afrika Çevre Bakanlığı verilerine göre, avcılar 2017’de 1028 gergedan öldürdü. Bu sayı, 2016’da 1054 idi.
CROSS NEHRİ GORİLİ
Nijerya-Kamerun sınırındaki Cross Nehri etrafında yaşayan bu canlı türünün nüfusu 1995-2010 yıllarında yüzde 59 oranında azaldı. Cross Nehri gorilinin şimdiki sayısının 300 civarı olduğu tahmin ediliyor. Doğal ortamlarının tahribatı ve kaçak avcılık nedeniyle Cross Nehri gorili nesli tükenmekte olan türler arasında yer alıyor. Afrika’da patlak veren Ebola salgını, bu goril türünün nüfusunun azalmasında etkili oldu. WWF ve diğer örgütlerin girişimiyle Nijerya-Kamerun sınırında bu goriller için koruma alanı oluşturuldu.
DOĞU OVA GORİLİ
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusundaki tropikal yağmur ormanlarında yaşayan doğu ova gorilinin nüfusu, son 20 yılda yasa dışı avcılık sebebiyle yüzde 70 oranında azaldı. 1990’ların ortalarında 17 bin olan doğu ova gorili nüfusunun 2016’da 3800’lere düştüğü belirtiliyor. Şu anki nüfusu tam olarak bilinmiyor.
ŞAHİN GAGALI KAPLUMBAĞA
Diğer deniz kaplumbağaları gibi şahin gagalı kaplumbağa da yuvalanma ve beslenme yerlerinin yok olması, yasa dışı av, kirlilik ve kentleşme nedeniyle soyu tehlike altında olan hayvanlar arasında yer alıyor. Günümüzdeki şahin gagalı kaplumbağa sayısı tam olarak bilinmiyor.
CAVA GERGEDANI
Endonezya’nın Cava Adası’nda Ujung Kulon Ulusal Parkı’nda 58 ila 68 Cava gergedanı yaşadığı sanılıyor. Bu ulusal parkta koruma altında olan Cava gergedanlarının sayısını artırma çalışmaları devam ediyor. Gergedanların boynuzları Çin ve diğer Asya ülkelerinde geleneksel ilaç yapımında kullanılıyor.
MALEZYA KAPLANI
Güney Doğu Asya’da yaşayan Malezya kaplanı sayısının 250 ila 340 olduğu tahmin ediliyor. Malezya kaplanı nüfusu yasa dışı av ve doğal yaşam alanlarının tahribatı nedeniyle azaldı.
DAĞ GORİLİ
Kongo Demokratik Cumhuriyet, Ruanda ve Uganda sınırında Virunga Dağları'nın yüksek kısımlarındaki ormanlık alanlarda yaşayan dağ gorillerinin nüfusunun 880 olduğu biliniyor. Gorillerin bazıları Uganda’daki Bwindi Geçilmez Milli Parkı’nda yaşıyor.
ORANGUTAN
Güneydoğu Asya’da yer alan Borneo Adası’nın nemli tropik ormanlarında yaşayan Borneo orangutanı sayısı, son 60 yılda yarı yarıya azaldı. WWF’ye göre, sayıları 104 bini bulan Borneo orangutanının yaşam alanları da palm tarımı, kerestecilik ve madencilik nedeniyle son 20 yılda yarı yarıya azaldı. Yasalarca korunmalarına rağmen egzotik hayvan avcıları, özellikle bebek Borneo orangutanlarını kaçak yollarla avlıyor. Endonezya’nın Sumatra Adası’nda yaşayan Sumatra orangutanlarının sayısının 14 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Diğer bir orangutan türü Tapanuli orangutanlarının sayısının ise 800 olduğu ifade ediliyor. Orangutanlar, tohumların yayılması ve ormanların korunmasında önemli rol oynuyor.
SAOLA
Dünyada en az rastlanan canlılardan biri olan saola, ilk kez 1992'de Güneydoğu Asya ülkeleri Laos ve Vietnam'da görüldü. Çift toynaklılar familyasına ait olan saoladan kaçının hayatta olduğu bilinmiyor.