Bir ayda 43 kişi boğuldu
Bir ayda Türkiye genelinde 43 kişi, serinlemek ya da balık tutmak için girdiği suda boğularak yaşamını yitirdi.
Üç tarafı denizle çevrili Türkiye'de havaların ısınmasıyla serinlemek isteyenler denize, buna ulaşamayanlar da göletlere ve sulama kanallarına giriyor. Alınan tüm tedbirlere ve yapılan uyarılara rağmen hemen hemen her gün boğulma vakası yaşanıyor.
Üzücü boğulma haberlerinin arttığı bugünlerde uzmanlar, yüzme bilen veya bilmeyen tüm vatandaşlara güvenliksiz sulardan uzak durmalarını öneriyor.
HAZİRAN'DA 43 KİŞİ BOĞULDU
Yurtta havaların ısınmasıyla boğulma vakalarında önemli miktarda artış yaşandı. Nisan ve mayısta 8 kişinin boğulduğu Türkiye'de, haziran ayında denize, gölete, ırmağa ya da sulama kanalına giren 15'i çocuk 43 kişi boğuldu. Geçen yılın haziran ayında da 40'tan fazla kişi boğulmuştu.
Bayram tatilinin başladığı 24 Haziran'dan sonra boğulanların sayısı ciddi miktarda arttı. Sadece 4 günlük bayram tatilinde 19 kişi, serinlemek veya balık tutmak için girdiği suda boğuldu.
"GÜVENLİKSİZ SULARDA YÜZMEK ÖLÜM GETİRİYOR"
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Gümüş Cankurtaran Eğitmeni ve Su Güvenliği Uzmanı Volkan Dikmen, Türkiye'de her yıl onlarca kişinin serinlemek ya da balık tutmak için girdiği suda boğulduğunu ve bunların önemli bölümünün çocuk olduğunu söyledi.
Boğulma vakalarının önlenmesine eğitimin ve bilinçlendirmenin önemine dikkati çeken Dikmen, boğulanların büyük çoğunluğunun ya yüzme bilmediğini ya da yüzme bildiğini sandığını aktararak, "Yüzme bilmenin sadece suyun üzerinde kalmak olmadığını bilmek gerekiyor. İnsanlara özellikle su güvenliğinin sağlanmış olduğu yerlerde suya girilmesi gerekliliğini aşılamalıyız. İlkokuldan itibaren su güvenliğinin ne olduğunu anlatmamız gerekiyor. Çocuk denemek ister. Yüzme bilip bilmediğini bile düşünmediği için suya girmek ister, suya girdiğinde heyecanlanır, oksijenle bağı kesilince nefes alamayacağını düşünür, çabalar, yorulur ve boğulur. Ne yapmak lazım. Yüzme öğretmek gerekiyor, nerede suya gireceğini öğretmek gerekiyor." diye konuştu.
Boğulma vakalarının genelde yüzmenin riskli olduğu yerlerde gerçekleştiğini vurgulayan Dikmen, şöyle devam etti:
"Cankurtaranın olduğu her yer güvenli alanlardır. İlkokuldan itibaren çocuğa nasıl sigara içmenin sağlığa zararlı, kırmızı ışıkta geçmenin tehlikeli olması öğretiliyorsa güvenliksiz sularda da yüzmenin ölüm getireceği anlatılması gerekiyor. Yüzme bilinmiyorsa bile yüzdürücü bir materyalle suya girilmesi gerekiyor. Ayrıca suya düşen birini kurtarmak isterken boğulanların olduğunu biliyoruz. Bu durumda yüzme bilmiyorsanız, kendinizi de riske atmak yerine suya yüzdürücü bir materyal atılması ya da yardım isteyene dal, sopa uzatılması doğru olan."
Bazı özel durumlarda kişi usta bir yüzücü bile olsa boğulabileceğini dile getiren Dikmen, bu durumun özellikle çeken akıntıların yoğun görüldüğü Karadeniz kıyılarında görülebildiğine işaret etti.
Dikmen, bu durumda kıyıya doğru yüzmeye çalışan yüzücünün çabaladıkça yorulduğunu kaydederek, "Siz ne kadar yüzerseniz yüzün, çeken akıntının ortasındaysanız sahile ulaşamazsınız ve boğulursunuz. Bu durumda kıyıya dikine değil, paralel bir şekilde yüzüp çeken akıntıdan uzaklaşmaya çalışacaksınız." ifadelerini kullandı.