Biden Yarıştan çekildi! Şimdi ne olacak?

ABD Başkanı Joe Biden'in seçim yarışından çekilmesi ve yerine yardımcısı Kamala Harris’i işaret etmesi, tüm taraflar için önemli sonuçlar doğurdu. Demokratlar yaşanan sürprizin ardından, belirsizlikten kaçınmak kimi seçecek? İşte olasılıklar ve farklı senaryolar...

AJANS HABER / CANSU KURNAZ

Joe Biden, ABD seçimlerini altüst etti. ABD Başkanı, yaşına ve tüm eleştirilere rağmen Demokrat Parti'nin başkan adayı olarak kalacağını açıklamıştı ancak, baskılara boyun eğerek yarıştan çekildi. Peki bu durum Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Demokratlar ve Donald Trump için ne anlama geliyor? Kamala Harris Demokratların adayı olabilir mi? Harris’i bekleyen  zorluklar neler? Harris’in adaylığı Trump için ne ifade ediyor? Demokratlar neden Kamala Harris’e karşı çekimser bir tavır sergiliyor? Editörümüz Cansu Kurnaz Ajanshaber okuyucuları için bu sorulara cevap aradı.

Demokratlar Harris'in adaylığına nasıl bakıyor?

Joe Biden'in yarıştan çekilmesi Kamala Harris, Demokrat Parti ve Donald Trump için önemli sonuçlar doğurdu. Harris'in Demokrat aday olma ihtimali, Joe Biden’ın desteğiyle büyük bir ivme kazandı. ABD Başkanı Biden adaylıktan çekilirken, dört yıl önce Harris’i başkan yardımcısı yapma kararının şimdiye kadar verdiği en iyi karar olduğunu söyleyerek, yardımcısına tam destek verdi. Harris ise Biden'ın desteğinden onur duyduğunu ve adaylığı kazanmak için elinden geleni yapacağını belirtti.

Çoğu Demokrat, başkandan gelen bu sinyali takip edip, Demokratik kongreye bir aydan az bir süre kala belirsizliği önlemek adına başkan yardımcısının arkasında birleşebilir. Bu durumu destekleyen pratik ve siyasi nedenler var.

Öncelikle Harris, anayasal olarak kıdem sıralamasında Biden’dan sonraki isim olarak görülüyor. İlk siyahi kadını bir başkan adayı olarak Harris’i es geçmek, partinin imajı açısından da oldukça kötü bir adım olacak. Ayrıca kampanyanın şu ana kadar topladığı yaklaşık 100 milyon dolarlık fona Harris’in anında erişimi olacak. Ancak Harris’in adaylığının riskleri de mevcut. Kamuoyu anketleri Harris’in destek oranının en az Biden kadar düşük olduğunu gösteriyor. Donald Trump’la bire bir karşılaştırmalarda, Harris ve Biden aşağı yukarı aynı performansı sergiliyor.

İkinci bir risk ise, Harris'in başkan yardımcısı olarak zaman zaman zor anlar yaşaması. Biden başkanlığının ilk zamanlarında, ABD-Meksika sınırındaki göç krizini çözme görevi ona verilmişti. Bu oldukça zor bir görevdi ve Harris’in yaptığı bir dizi hata ve konuyla ilgili yanlış beyanları eleştirilere yol açtı. Ayrıca kürtaj hakları konusu da Harris’in sorumluluğundaydı, ama yarattığı ilk izlenim nedeniyle bu konuda da eleştiri oklarının hedefi oldu.

Son olarak ve belki de en önemlisi, Harris daha önce 2020 Demokrat başkan adaylığı yarışına girmiş ve büyük bir başarısızlık yaşamıştı. İlk haftalarda hızla yükselmesine rağmen, röportajlarda yapılan hatalar, net bir vizyon eksikliği ve kötü yönetilen seçim kampanyası, Harris’in yarıştan çekilmesiyle son bulmuştu.

Tüm bunlar göz önüne alınırsa, Harris'i seçmek Demokratlar için bir risk, ancak şu noktada güvenli bir de seçenek yok gibi görünüyor. Zira olası bir Donald Trump zaferi, Demokrat Parti için en büyük risk...

Demokrat Parti Kongresi kapıda

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Cumhuriyetçi Parti kongresinde, Donald Trump'ın uzun ve dağınık konuşması eleştiri almıştı. Ağustos ayında Chicago'da yapılacak Demokrat kongresi ise çok farklı şekilleniyor. Partinin ve Biden kampanyasının üzerinde çalıştığı her ne kadar senaryo varsa hepsi çöpü boyladı. Parti Harris'in arkasında birleşse bile, kongre salonunda olayların nasıl gelişeceğini planlamak ve kontrol etmek oldukça zor olacak. Eğer Harris parti birliğini sağlayamazsa, kongre siyasi bir karmaşaya dönüşebilir. Hatta çıkacak farklı adaylar kameraların önünde ve kapalı kapılar ardında adaylık için yarışabilir. Bu, siyasette şeffaflığı temel alan Amerikalıların daha önce hiç görmediği ve alışkın olmadığı bir siyasi tablo oluşturabilir.

Cumhuriyetçiler için "güçsüz ve yaşlı Biden” stratejisi devre dışı kaldı

Biden'ın yarıştan çekilmesi, Trump ve Cumhuriyetçilerin stratejilerini yeniden gözden geçirmelerini gerektirecek. Zira Cumhuriyetçilerin kongresinde tüm eleştiriler tek bir adam üzerinde yoğunlaşıyordu: Başkan Joe Biden! Ancak Biden’ın adaylıktan vazgeçmesi üzerine Donald Trump'ın öncülüğündeki “Cumhuriyetçi” strateji altüst oldu. Bu noktadan sonra Biden'ın yaşına ve zayıflığına odaklanan eleştiriler artık geçerli olmayacak. Cumhuriyetçi parti Biden’ın yaşını eleştirerek özellikle gençleri sandığa çekmeyi hedefliyordu. Ancak, artık Demokrat aday, Biden’dan çok daha genç biri olacak. Kamala Harris ya da diğer genç Demokrat valilerden biri aday olursa, Trump’ın “güçlü ve zayıf” karşılaştırma stratejisi aynı etkiyi yaratmayacak.

Eğer Harris aday seçilirse, Cumhuriyetçilerin çok daha farklı bir strateji izlemeleri gerekecek. Harris eski bir savcı olmasına rağmen, parti içindeki ilerici kanattan değil. Bu nedenle Cumhuriyetçiler onu "radikal sol" olarak nitelendirebilirler.

Ama her kim aday olursa olsun, Cumhuriyetçiler Demokratları Biden’ın yaşa bağlı sorunlarını örtbas ederek ülkeyi riske atmakla suçlayacak.

Şimdi tüm gözler, 19-22 Ağustos tarihleri arasında Chicago'da yapılacak Demokrat Parti Kongresi’nde olacak. Zira kongre, Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılacak başkanlık seçimleri için Demokrat Parti'nin resmi adaylarını belirleyecek ve ABD’nin geleceği için bir dönüm noktası olacak.