Bakanlar ve siyasilerden Kılıçdaroğlu'na sert tepki
Bakanlar ve siyasi isimler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik kullandığı "sözde cumhurbaşkanı" ifadesi nedeniyle tepki gösterdi.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:
"Milletimizin oylarıyla seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımız için 'sözde' diyerek hitap etmek, milli iradeye yönelik büyük bir hazımsızlık ve saldırıdır. Millet bu hazımsızlığa sandıkta cevabını gene verecektir."
Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "19 yıldır girdiği her seçimi kazanıp milletimizin teveccühüne mazhar olan bir lidere 'sözde Cumhurbaşkanı' demek, milli iradeyi yok saymaktır. Meşru ve demokratik yollardan seçilen Cumhurbaşkanlığı makamına saygı, muhalefetin de görevidir."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Twitter'dan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Sözde değil özde faşist CHP Genel Başkanının demokrasimiz için oluşturduğu tehlike her geçen gün büyüyor. İlk kez milletimizin doğrudan oylarıyla seçtiği Cumhurbaşkanımıza yönelik hezeyanları, planlı bir senaryonun parçası demokrasiden yana olan herkes bu faşizme karşı durmalı."
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli
Bakan Pakdemirli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Milletimizin teveccühü ile seçilen Cumhurbaşkanımıza 'sözde' diyerek milli iradeyi hiçe sayanları kınıyor, özür dilemeye davet ediyorum."
Paylaşımda ayrıca "Unutanlar için ufak bir hatırlatma" ifadesini kullanan Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Haziran 2018'de yapılan seçimde 13. Türkiye Cumhurbaşkanı seçildiğini gösteren Yüksek Seçim Kurulu mazbatasının fotoğrafını paylaştı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca
"Muhalefet etmekle millet iradesini kabullenememek, birbirinden farklıdır. Milletin iradesinin tecellisi olarak cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Sayın Cumhurbaşkanımıza 'sözde cumhurbaşkanı' demek, millet iradesini yok saymaktır."
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu
Karaismailoğlu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına yöneltilmiş, milli iradeyi hiçe sayan 'sözde' ifadesini kınıyor, sözün sahiplerini milletimizden ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum."
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan
Pekcan, paylaşımında şunları kaydetti:
"Milletimizin oylarıyla seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımıza 'sözde' sıfatını kullanmak, ne siyasi etiğe ne de muhalefete yakışır. Böyle bir sözü söylemek, aziz milletimizin iradesini hiçe saymaktır. Anayasal kurumlara, meşruiyete, milli iradeye saygı göstermek herkesin vazifesidir."
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan
Elvan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Ülkemizin seçilmiş Cumhurbaşkanına 'sözde' demek bu aziz milletin iradesine hakarettir, milli iradeyi hiçe saymaktır, milleti küçümsemektir, demokrasiye inanmamaktır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, milletimizin oylarıyla Cumhurbaşkanlığı makamındadır ve milletin temsilcisidir."
İletişim Başkanı Fahrettin Altun
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter'dan yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan ve Türk milletinden "derhal özür dilemesi gerektiğini" belirtti.
"Sayın Cumhurbaşkanımıza 'sözde cumhurbaşkanı' demek, her şeyden önce milli iradeye yapılmış bir saygısızlıktır." değerlendirmesinde bulunan Altun, yalan, iftira ve hakaretin siyasetin değil, siyasetsizliğin ve acziyetin göstergesi olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın
Kalın, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'sözde cumhurbaşkanı' ifadesi, cumhuriyeti, demokrasiyi ve milletin iradesini hedef alan son derece tehlikeli bir sözdür ve derhal geri alınmalıdır. Milletin iradesini yok sayan bu şaibeli zihniyetin demokratik siyasette yeri yoktur."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay
Oktay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "ABD'deki seçim sonuçlarına saygı gösterilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, konu kendi ülkesi olduğunda, girdiği her seçimden zaferle çıkan Cumhurbaşkanımıza 'sözde' diyerek millet iradesine en büyük saygısızlığı yapmıştır. Milletimiz bundan önceki her seçimde olduğu gibi bu sözlere hak ettiği cevabı yine sandıkta verecektir." ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş
Numan Kurtulmuş, "Girdiği tüm seçimlerden mutlak bir galibiyetle çıkan Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş Cumhurbaşkanına 'sözde' diyerek demokrasiye ve millet iradesine karşı alenen düşmanlık yapan Kemal Kılıçdaroğlu'na en büyük cevabı aziz milletimiz 2023'te verecektir." ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop
Şentop, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Anayasada yer alan devletin temel kurumlarını bizatihi hedef alan, itibarsızlaştıracak ifadeler, sadece bu kurumlara değil, siyasete, demokrasiye, millet iradesine ve nihayet devletin kendisine hasar verir. 'Sözde cumhurbaşkanı' ifadesinin zararı, Anayasaya göre ve millet iradesiyle seçilen bir Cumhurbaşkanına değil, sözün sahibinedir. Anayasal kurumlara, meşruiyete, milli iradeye saygı göstermek herkesin vazifesidir."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı
Yazıcı, Twitter'dan yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanının devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil ettiğini belirtti.
"Sözde cumhurbaşkanı diyerek, milletimizin özgür iradesiyle seçilmiş cumhurbaşkanını hedef almak, cumhurbaşkanlığı makamını itibarsızlaştırmaya çalışmaktır." değerlendirmesinde bulunan Yazıcı, şunları kaydetti:
"Meşru ve demokratik yollardan seçilen cumhurbaşkanına saygı, millet iradesine saygının gereğidir. CHP'nin genel başkanı, zaman kaybetmeden, önce milletimizden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir."
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun milletin iradesine ve Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden meşru makama saldırdığını vurgulayan Çelik, girdiği her seçimi kaybetmiş Kılıçdaroğlu'nun, girdiği her seçimi kazanmış Cumhurbaşkanı Erdoğan'a demokrasi ve hukuka aykırı şekilde hitap etmesinin "Yassıada zihniyeti"nin göstergesi olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ettiğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız meşru ve demokratik seçimlerle seçilmiş, Türkiye Cumhuriyeti'ni en yüksek düzeyde temsil eden meşru Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanımızdan "sözde cumhurbaşkanı" diye bahseden kişi demokrasi düşmanı olduğunu itiraf etmiş olur. Kılıçdaroğlu'nun seçimle iş başına gelmiş Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ile 12 Eylül darbe rejimini mukayese etmesi ise milletimizle, demokrasiyle ve hukukla kavga etmektir. Kılıçdaroğlu bu sözleriyle 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' ilkesi ile kavga etmektedir. Kılıçdaroğlu siyasi ahlakla bağdaşmayan bu sözleri ile milletimizin iradesine saldırmıştır. Milletimizden ve Cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir. Tüm milletimiz şimdiye kadar olduğu gibi, meşru Cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlık edenlere gereken dersi vermeye devam edecektir."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Twitter'dan yaptığı videolu paylaşımda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 15 Temmuz darbe girişimini "kontrollü darbe" ve "tiyatro" diyerek itibarsızlaştırmaya çalışırken Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 15 Temmuz'un failleri ile mücadele etmek için aldığı 20 Temmuz'daki olağanüstü hal kararını "sivil darbe" diye nitelediğini belirtti.
Ünal, "Düşünün, TBMM'nin aldığı karara 'sivil darbe' diyebilmişti. 15 Temmuz darbesini ve faillerini perdelemek adına milletin seçtiklerinin aldığı kararları, o günden bu yana sivil darbe diye isimlendiriyor. O günden bu yana aslında sürdürdüğü anti siyaset. Bunu hep söylüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Siyasetin, meşru zeminde anayasanın, devletin bütün kurumlarının, kurallarının meşru kabul edildiği bir zeminde yapıldığına ve buna demokratik siyaset denildiğine işaret eden Ünal, şunları kaydetti:
"Anti siyaset, devletin kurumlarını, devletin kurallarını, gayri meşru ilan ederek, demokrasiye müdahale zemini hazırlama işidir. İşte Kemal Kılıçdaroğlu, o günden bu yana anti siyaseti kendine ilke ediniyor. Tüm demokratik kurumların ve kuruluşlarının meşruiyetini kamuoyu nezdinde tartışmaya açıyor. Hakim ve savcılara ağır hakaretler ediyor. Gazeteci ve sanatçılara ağır hakaretler ediyor. Öğretmen ve çiftçileri hedefe koyan ithamlarda bulunuyor. Polisimizi 'Sarayın polisleri' diyerek itibarsızlaştırma gayretine giriyor. Kendi anlayışında olmayan herkesi 'satılmış, yandaş, yalaka, iradesini satan' olarak itham ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve etrafında toplanan avaneleri, bu ülkede huzursuzluk iklimi oluşturmak istiyorlar. Bu son derece açık."
Ünal, paylaşımında ayrıca "Kemal Kılıçdaroğlu, kaset operasyonu ile göreve geldiği günden beri nefret, yalan ve iftiralardan oluşan zehirli bir iklim inşa ediyor. Taciz ve tecavüzlere sessiz kalan, terör örgütleri ve destekçi ülkelere tek kelime etmeyen bu şahıs, siyasi tarihimizin çöplüğünde yerini alacak." ifadelerini kullandı.