Bakan Özhaseki: 50+1 'Kentsel Dönüşüm' için yeterli olacak
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki açıklamalarda bulundu. "%50+1 kentsel dönüşüm için yeterli olacak." diyen Özhaseki, "İstanbul'da 1,5 milyon bağımsız bölümü 5 yıl içerisinde dönüştüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurasının Sonuç Bildirgesi" hakkında açıklamalarda bulundu.
Bakan Özhaseki'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Bugün burada Cumhuriyet tarihimizin en geniş katılımlı bilimsel buluşmalarından birisi olan “Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şûramızın” sonuç bildirgesini açıklamak için bir aradayız.
15-17 Eylül tarihleri arasında üç gün boyunca bilim insanlarımızdan STK temsilcilerine, bürokratlardan uzmanlara ve medya temsilcilerine kadar pek çok katılımcı ile altı komisyonda çalışmalarımızı, müzakerelerimizi gerçekleştirdik. Şûra’mızdan çıkan sonuçların kentsel dönüşümdeki yol haritamıza katkı sunmanın yanında hazırlamayı düşündüğümüz “deprem yasası” tasarısına katkı sağlayacağını ümit ediyoruz. Hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.
Bin yılın afeti hakkında
6 Şubat’ta yaşadığımız deprem, kayıtlara asrın felaketi olarak geçti ancak ben buna Malazgirt’ten beri yurt tuttuğumuz bu topraklarda, 1000 yılda yaşadığımız en büyük felaket, bin yılın afeti diyorum. Deprem, doğrudan 11 şehrimizi, toplamda 18 şehrimizi ve 14 milyon insanımızı etkiledi.
Depremin ilk dakikasından itibaren devletimiz sahadaydı, afet bölgesindeydi.
Sayın Cumhurbaşkanımız, 04.17’de hepimizden önce harekete geçmişti. Her şehre Bakanlar, Valiler, Kaymakamlar görevlendirdi. Devletin bütün imkanları seferber edildi. Ben de o dönem AK Parti Yerel Yönetimler Başkanı olarak 810 belediyemizi ivedilikle bölgeye yönlendirdim.
Yurtdışından gelen yabancı muhataplarımız “Bu depremin dörtte biri bizde olsa üstesinden gelemezdik.” dediler.
Hamd olsun, biz böyle bir milletin mensubu olmaktan gurur duyuyoruz. Oralarda bizi derinden etkileyen pek çok duygusal olay yaşadık.
Haccını erteleyip bağış yapan büyüklerden, bisiklet parasını getiren küçüklere, nişandaki takılarını getiren gençlerden, engelli aracıyla yemek yapmaya gelenlere kadar pek çok gurur verici hadiseye şahit olduk!
Şunu net olarak söyleyebilirim: Bütün bir millet ayaktaydı! Biz de Bakanlık olarak afetin ilk anından itibaren çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Zaman zaman itirazlarla bazı ufak değişiklikler olsa da 680 bin konut, 170 bin depo/ahır/dükkan gibi bağımsız bölümün ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldiğini tespit ettik. Ortaya çıkan maliyet 110 milyar $. Hiç kimse merak etmesin en kısa zamanda sağlıklı, güvenli konutlar inşa ederek vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.
"Türkiye bir deprem ülkesidir. Çare ise Kentsel dönüşüm"
Hepimizin bildiği bir gerçek var. Türkiye bir deprem ülkesidir.
Türkiye; Alpler’den Himalaya’ya uzanan hatta; deprem riski taşıyan ülkeler arasında 5. sırada. Bu gerçeklikten hareketle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Topraklarımızın %66’sı, nüfusumuzun ise %71’i 1. ve 2. dereceden deprem riski altında.
Son bir asırda bu topraklarda 226 tane 6 ve üzerinde deprem meydana geldi. Denizde olanları saymazsak ana karamız üzerinde 60’tan fazla deprem yaşadık. Deprem sebebiyle son 100 yılda toplam 130 bin canımızı yitirdik.
Bir daha bu acıları yaşamamak için kentsel dönüşüm çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında ortaya koyduğu “Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm” hamlesiyle hedefimiz, ülkemizdeki tüm sağlıksız yapı stoğunu temizlemektir.
Türkiye genelinde yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan toplam 36 milyon bağımsız bölüm var.
Türkiye genelinde yaklaşık 6 milyon bağımsız bölüm risk altındadır.
• 2 milyon bağımsız bölümün acil dönüşmesi gerekiyor.
• 2012’den bugüne kentsel dönüşüm projeleriyle bugüne kadar Türkiye genelinde 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık.
• Şu anda Türkiye genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor.
• 2012’den bugüne kadar Türkiye genelinde kentsel dönüşüm projeleri kapsamında Bakanlığımızca 480 milyar TL değerinde kaynak sağlandı.
81 ilimizde afetlere hazırlık noktasında çalışmalarımızı sürdürürken, İstanbul depreme hazırlık noktasında odak noktamızı oluşturmaktadır.
• İstanbul’da 6 milyon konut ve 1.5 milyon ticari alandan oluşan toplam 7.5 milyon bağımsız bölüm var.
• İstanbul’da 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında.
• 600 bin bağımsız bölümün acil dönüşmesi gerekiyor.
• 2012’den bugüne kentsel dönüşüm projeleriyle bugüne kadar İstanbul’da 800 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık.
• Şu anda İstanbul’da 170.941 bağımsız bölümün dönüşüm süreci ise devam ediyor.
• 2012’den bugüne kadar kentsel dönüşüm projeleri kapsamında İstanbul’da 127 milyar 926 milyon TL değerinde yatırım gerçekleştirdik.
İstanbul’da başta acil dönüşmesi gereken 600 bin konut başta olmak üzere riskli 1,5 milyon bağımsız bölümü 5 yıl içerisinde dönüştürüp afetlere karşı dirençli hale getireceğiz.
Ortaya koyduğumuz dört adımlı yol haritamızla çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Bu anlamda üç gün boyunca 110 uzman ismin derin müzakere ve münazaralarından çıkan ve Türkiye’nin beka meselesi olan kentsel dönüşümde uygulanması istenen 5 ana madde şu şekildedir:
1. İstanbul özelinde kentsel dönüşüm salt çoğunluğa göre yani %50+1 olarak yapmalıdır.
Çünkü; Türkiye’nin kalbi olan İstanbul’da 6 milyon konut ve 1.5 milyon ticari alandan oluşan 7.5 milyon bağımsız bölüm var. Bunlarında 1.5 milyonu risk taşırken 600 bini acilen dönüştürülmelidir.
Sahada görülen itiraz ve sorunlara bakıldığında kentsel dönüşüm sürecinde kat maliklerinde aranan 2/3 çoğunluk formülünün revize edilmesi gerektiğinin elzem olduğu görülmüştür. Şûra’mızın önerisi ise %50+1’dir.
2. Yine İstanbul özelinde saklı kalmak kaydıyla inşaat ruhsatı %50+1 ile alınabilmelidir.
Çünkü dönüşüm için başlatılan rızaya uygun olarak yeni yapı için hazırlanan projenin onaylanması için de inşaat ruhsatının, bu nispette bir oranla kabul görmesi süreci hızlandıracaktır. Biz sadece sağlıksız yapıları yıkmak değil aynı zamanda yenilemek ve yerine en güvenlilerini yapmak istiyoruz.
3. Dönüşüm sürecini hızlandırmak amacıyla tebligatlar; yapıların kapılarına asılmalı, E-devlet üzerinden bildirilmeli ve muhtarlıklarda ilan edilmelidir.
Çünkü; planlanan dönüşüm süreçleri hak sahiplerinin “Bilgim yoktu” gibi bahaneleriyle aksamaktadır.
Bu değişiklikle haber alma hakkına tam riayet edecek şekilde bilgilendirmenin bilinen ve etkili tüm yöntemlerle gerçekleştirilmesi, kentsel dönüşüm süreci esnasında sahada görülen büyük bir sorunun daha çözülmesine katkı sağlayacaktır.
4. İstanbul’da Yarısı Bizden Kampanyasının açıklanabilmesi için mali yardım hükmü kanuna eklenmelidir.
Çünkü seçim öncesinde açıklanan Yarısı Bizden Kampanyası milletimizden büyük teveccüh gördü. İstanbul’un depreme hazırlanması için bir formül olarak uygulanacak Yarısı Bizden’in kanuni düzenlemeyle tescil edilmesi sürecin gerçekleşmesi ve uygulanması adına bir şart olarak karşımızda durmaktadır.
5. Yıkılan riskli yapıların arsa haline gelmesinden sonra ortaklığın giderilmesi için dava açılabilecek.
Çünkü sahada gördüğümüz bir sorun da riskli yapıların depremden önce yıkılmasından sonra çıkan ortaklık davalarıdır.
Bu sorunlar yürütmeyi durdurma gibi kentsel dönüşüm sürecini etkileyen hadiselere sebep olmaktadır. Bu anlamda vatandaşların hayatlarını garanti altına alacak olan kentsel dönüşüm sürecini pozitif olarak destekleyecek şekilde arsalar için ortaklığın giderilmesi davası açılmasının uygun olduğunu düşünüyoruz.
Yine bunlarla beraber Şûra önerileri arasında;
- Kentsel dönüşümdeki anlaşmazlıkları çözmek için arabuluculuk sisteminin devreye alınması,
- Sadece kentsel dönüşüm davalarına bakan İhtisas Mahkemelerinin kurulması,
- Gerek afetlere karşı dirençliliği gerekse de hızlı ve güvenli inşası sebebiyle afet bölgesinde başta köy evlerinde kullanılmak üzere çelikten yapılar yaygınlaştırılmalıdır,
- Kamuoyu; basın ve medya yoluyla afete hazırlık anlamında güçlü bir şekilde bilgilendirilmeli, düzenlenecek programlar ve eğitimlerle farkındalık oluşturulmalıdır.
"Hiçbir ocak, afetlerde sönmesin"
Şûra’mızdan çıkan bu sonuçlara; hazırladığımız kanuni düzenlemede de çok güçlü bir şekilde yer verdik. İnşallah komisyon görüşmelerinden hızlı bir şekilde geçerek Genel Kurul’da da hiç zaman kaybetmeden onaylanacaktır diye düşünüyorum. Bizim tek bir derdimiz var; bir daha hiçbir anne, hiçbir baba, hiçbir evlat, deprem yüzünden sevdiğini kaybetmesin. Hiçbir ocak, afetlerde sönmesin.
Bir daha asla canımız tedbir almadığımız için yanmasın! Bu anlamda Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şûra’mızın somut önerilerinin Türkiye’nin sağlam, güvenli, iklim dostu konutlarının ve şehirlerinin inşasına büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na yakışan güçlü şehirler inşa etmeye devam edeceğiz.