Bakan Nebati, enflasyon verilerini değerlendirdi
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Bizler mart ayı itibarıyla yüzde 61,1 seviyesine yükselen enflasyonu kalıcı olarak düşürmek, fiyat istikrarını sürdürülebilir şekilde sağlamak noktasında kararlı adımlar atmaktayız." dedi.
Nebati, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda (BTSO) düzenlenen "İş Dünyası ile İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Osmanlı'ya başkentlik yapan Bursa'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bursa'nın ülke ekonomisinin üreten gücü konumunda olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin ilk organize sanayi bölgesinin kurulduğu Bursa bugün 17 organize sanayi bölgesi, 13 sanayi sitesi, yüzde 100 doluluk oranına sahip 2 endüstri bölgesi ile üretimde öncü sanayi şehirlerimizden biridir. Ayrıca, üretimde sahip olduğu 130 Ar-Ge merkezi, 29 tasarım merkezi, 2 teknoloji geliştirme bölgesi ile küresel yenilikleri takip etmekte ve teknolojik faaliyetlere yön vermektedir." ifadesini kullandı.
Geçen yıl Bursa'ya sağladıkları teşvik belgesiyle yapılan yatırımlarla 13 bin 500 kişiye istihdam oluşturulmasını öngördüklerini belirten Nebati, "Bursa sahip olduğu iklim ve ekolojik avantajlardan dolayı sanayide olduğu kadar tarımda da önemli bir potansiyele sahiptir. Özellikle son yıllarda artan tarımsal çeşitliliği ve sanayisi ile meyve suyu, konserve, konsantre salça, dondurulmuş gıda üretiminde dünya ile rekabet etmektedir." diye konuştu.
"2021 yılında toplam istihdamımızı 2,1 milyon kişi artırmayı başardık"
İki yıl süren salgının ardından başlayan savaş sonrası emtia fiyatlarının yükseldiğine dikkati çeken Nebati, şöyle devam etti:
"Son haftalarda birçok uluslararası kuruluş büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncelliyor. Savaşın ne kadar süreceği ekonomik faaliyet üzerinde belirleyici olacaktır. Küresel düzeyde enerji ve diğer emtia fiyatlarındaki artış ABD'de son 40 yılın, AB'de son 35 yılın en yüksek enflasyon oranlarının yaşandığını göstermektedir. Örneğin, şubat ayında İspanya'da üretici fiyatları yıllık bazda yüzde 41'e yakın artmıştır. Dünyanın birçok ülkesi enflasyonla karşı karşıya ve mücadele araçlarını da kullanma noktasında ağır davranarak çözüm üretmeye çalışıyor. 2021 yılında dünya küresel salgının etkilerini tam anlamıyla atlatamamışken ülkemiz, toplumumuzun tüm kesimlerine dokunan desteklerimiz ve firmalarımız ile insanlarımızın özverili çalışmaları neticesinde yüzde 11 büyümüştür."
Yüksek büyüme oranlarının istihdam piyasasına da olumlu yansıdığını vurgulayan Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2021 yılında toplam istihdamımızı 2,1 milyon kişi artırmayı başardık. Ocak itibarıyla da mevsimsel düzeltilmiş istihdam 29,9 milyon ile salgın öncesi dönemin oldukça üzerinde seyretmektedir. Salgın döneminde dünyada ortaya çıkan olumsuz ticaret koşullarına rağmen 2021'de ihracatta 225 milyar doları aşan tarihi bir rekora imza attık. Mart ayında da ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 20 artarak 22,7 milyar dolar olarak tüm zamanların mart ayı rekoru kırılmıştır. "
"İki ülke arasında barış en kısa sürede sağlanacaktır"
Bakan Nebati, son iki yıldır salgın nedeniyle olağandışı bir dönem yaşayan dünya ekonomisinin Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bir kez daha sarsıldığını belirterek, savaşın trajik bireysel ve toplumsal etkilerinin yanı sıra ekonomik etkilerinin de tüm dünyayı etkisi altına aldığını kaydetti.
Özellikle tarım ve enerji ürünlerinde yaşanan tedarik sıkıntıların ülkeler üzerindeki enflasyonist baskıyı daha da artırdığını ifade eden Nebati, "İnşallah sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ev sahipliğini yaptığımız müzakere görüşmeleri olumlu sonuçlanacak, iki ülke arasında barış en kısa sürede sağlanacaktır." diye konuştu.
Nebati, küresel düzeyde yaşanan emtia fiyat artışları ve arz sıkıntılarının etkisini en aza indirebilmek için adımlar atmaya devam ettiklerini anlatarak, "Bu çerçevede, bu yıl tarım desteklerini 29 milyar liraya çıkardık. Atıl tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması için yatırımların yüzde 75'ine kadar destek verilmesine yönelik düzenlemeler yaptık. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin güneş enerjisi ile sağlanması için GES projelerine Ziraat Bankası vasıtasıyla 1 yıl ödemesiz 8 yıl vadeli kredi desteği ya da kredi kullanmak istemeyen çiftçimize yüzde 50'ye kadar hibe desteği sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Enerji arz güvenliğine katkı sağlayacak yatırımlara da devam ettiklerini dile getiren Nebati, "Özellikle YEKDEM desteklerinin katkısı ile toplam enerji üretimi içerisinde yenilenebilir enerji payımızı yüzde 53,9'a çıkardık, bu alandaki potansiyelimizi giderek artıracak düzenlemeleri hayata geçirdik. Karadeniz'de bulunan, mesken ve konutlarımızın 30 yıllık ihtiyacını karşılayacak doğal gazın bir an evvel çıkarılıp vatandaşlarımızın kullanımına sunulması için çalışmalarımıza devam ediyoruz." dedi.
"Kur-faiz sarmalından çıktık"
Nebati, son dönemde dünya ekonomilerinin en büyük sorununun artan enflasyon meselesi olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Ülkemizde de özellikle ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artış ile tedarik sürecindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri enflasyonun yükselmesinde etkili olmaktadır. Bizler mart ayı itibarıyla yüzde 61,1 seviyesine yükselen enflasyonu kalıcı olarak düşürmek, fiyat istikrarını sürdürülebilir şekilde sağlamak noktasında kararlı adımlar atmaktayız. Bu amaçla öncelikle Kur Korumalı Mevduat ve Katılım Hesabı ve sunulan çeşitli finansal enstrümanlar ile döviz kurlarındaki oynaklığı kısa zamanda giderdik."
Bakan Nebati, Kur Korumalı Mevduat'ın en net ve güçlü etkisini Rusya-Ukrayna Savaşı, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve FED faiz artırımı kararına rağmen kurun stabil durumunu korumasıyla gördüklerini söyledi.
Kur Korumalı Mevduat sistemine ilk girenlerde vadelerin 23 Mart itibarıyla dolmasıyla hesap sahiplerinin getirileri almaya başladığını hatırlatan Nebati, bu tarihte 596 milyar lira olan Kur Korumalı Mevduat bakiyesinin 1 Nisan itibarıyla 695 milyar liraya ulaştığını kaydetti.
Nebati, döviz kurlarında stabilizasyonun en iyi şekilde yürüdüğünü vurgulayarak, "KKM'nin de etkisi ile birlikte kur-faiz sarmalından çıktık. Böylece, enflasyonun en önemli belirleyicilerinden biri olan döviz kurunda serbest piyasa koşulları içerisinde istikrar sağlandı. Enflasyonun diğer önemli belirleyicisi olan beklentilerdeki düzelmeye yönelik atacağımız adımlarla yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geldiğini hep birlikte göreceğiz." dedi.
Nebati, fiyatlardaki davranış bozukluğunun giderilmesi ve makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmelerle yatay bir geçişten sonra enflasyon sarmalından çıkılacağı bir döneme girileceğini kaydetti.
Beklentilerini enflasyonun daha da yükseleceği üzerine kuranların ve bunun üzerinden fahiş fiyat uygulayan işletmelerin takip altında olduğunu anlatan Nebati, şöyle konuştu:
"Bu kapsamda 40 bini aşkın işletme bakanlığımızca bizzat saha denetimine tabi tutulmuştur. Fahiş fiyat, fiyat manipülasyonu ve stokçuluğa asla izin vermeyeceğiz. Bu konuda kararlı ve net tavrımız devam edecek ve KDV indirimlerinin etiketlere yansıması mutlak surette sağlanacaktır. Enerji maliyetlerinin vatandaşlarımız üzerindeki etkisini azaltmayı teminen elektrik tarifeleri üzerindeki KDV oranını düşürdük. Bazı bakliyat ürünlerine, yemlik ürünlere, karkas et ve yağlık bitkilere ihracat kısıtlaması getirdik. Bitkisel yağlarda 30 Haziran'a kadar gümrük vergisini sıfırladık. Tarım ürünlerine yönelik Erken Uyarı Sistemi ve bunun takibi noktasında Fiyat İstikrarı Komitemiz ile her ay gündem konularını düzenli takip ediyoruz."
Bakan Nebati, küresel piyasalarda enerji fiyatlarında görülen yükseliş dolayısıyla BOTAŞ'ın konutlarda kullanılan doğal gazda yüzde 35, elektrik üretimi için kullanılan doğal gazda yüzde 44,3 ve elektrik üretimi dışında kullanılan doğal gazda isen yüzde 50 fiyat artışı yapmak zorunda kaldığını hatırlatarak, bu fiyat artışları sonrasında bile hane halkının kullandığı doğal gazda devletin sübvansiyon oranının nisan ayında yüzde 78 seviyesinde olduğunu bildirdi.
"Gözlerimizi kapatıp, zorlukları görmezden gelmiyoruz"
İki yıldır, tüm dünya ekonomisini durduran son 100 yılın en büyük salgınının problemlerinin vatandaşa hissettirilmemesi noktasında her türlü adım atıldığını vurgulayan Nebati, şöyle devam etti:
"Elbette ki tüm sorunların tamamının sıfırlanması gibi bir hayat, dünya yok ama zorlukların üstesinden birlikte hareket ederek dayanışma içinde yola çıkmak en temel başarı kriteridir. Biz bu zorlukları aşacağız. Ülkesine, işletmesine, vatanına, toplumuna inanan ve buna ilişkin pozisyonunu belirleyenlerle beraber bu zorlukların üstesinden geleceğiz. Umudumuz yüksek, kararlılığımız ve inancımız tamdır. Gözlerimizi kapatıp, zorlukları görmezden gelmiyoruz. Zorluklarla nasıl mücadele edeceğimizi, paydaşlarımızla nasıl halledeceğimizi, konuşarak, çözüm üreterek, adımlarımızı atıyoruz. Aldığımız ve alacağımız tüm önlemler, döviz kurundaki istikrar ve emtia fiyatlarındaki normalleşmenin katkısıyla enflasyon oranlarının yılsonunda kalıcı şekilde düşmesini bekliyoruz."
Bakan Nebati, son dönemde Türkiye'nin sunduğu fırsatlardan yabancı yatırımcıları haberdar etmek, potansiyel yatırımcıların talep ve sorularını alarak tereddütlerini gidermek için sık sık yabancı yatırımcılarla bir araya geldiklerini hatırlatarak, Türkiye'nin sunduğu cazip koşulları anlatarak makro ekonomik göstergelerin doğru bir şekilde ifadesini sağlayıp, ülkede temel altyapı yatırımlarını bittiğini ortaya koyarak yatırıma davet ettiklerini bildirdi.
"Çok güçlü bir altın tasarruf ekosistemini kurduk"
Altın Tasarruf Sistemi'ni daha hızlı ve etkin şekilde kullanacak adımların attıklarına değinen Nebati, "Tanıtımını yaptığımız günden itibaren sisteme giren altın miktarı ikiye katlanmış durumda. Sadece bir firmayla yaptığımız çalışmalarımıza 4 firma daha katarak, tam ve kapsamlı şekilde hemen hemen tüm bankaları da sisteme dahil ederek kuyumcularımızla birlikte çok güçlü bir altın tasarruf ekosistemini kurmuş olduk." diye konuştu.
Dünya Bankasının son raporunun Türkiye'nin küresel değer zincirlerine katılımıyla katma değerli ihracat artışının eş anlı ilerlediğini ortaya koyduğunu vurgulayan Nebati, şunları kaydetti:
"İhracatçılarımız birçok ülkeyle kıyaslandığında daha verimli ve büyük ölçekli işverenler olma eğilimini göstermekte, ortalama bir yerli şirkete göre dört kat daha fazla çalışana sahip olmakta, iki kat daha verimli çalışmaktadır. Bizler de ülkemizde katma değeri yüksek üretimin ve ihracatın artırılması için var gücümüzle çalışıyoruz. Selektif olmak, üretimi artırmak kaydıyla Türkiye Ekonomi Modeli'ne uygun enstrümanlarımızı geliştirmeye devam ediyoruz. Bu savaştan sonra Türkiye, salgın döneminde olduğu gibi dünyanın pozitif olarak ayrışan ender ülkelerinden birisi olacak. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın duruşu, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinin sağlanması ve neticelendirilmesi için Türkiye'nin tavrı... Bütün bunlar Türkiye'yi dünyaya yeni bir güç merkezi olarak sunma ve aynı zamanda barışçım söylemlerin uygulanabilir hale dönüştürülerek Türkiye'nin tam güvenli yatırım merkezi olması noktasında pozitif olarak ayrışacak bir ülke noktasında başarılarını kanıtlayacak."
Bakan Nebati, doğal kaynakların korunması, kirliliğin azaltılması, iklim değişikliğinin önlenmesinin yanı sıra küresel rekabet gücünü artıracak, yeşil iş fırsatları sağlayacak döngüsel ekonomiye geçişi önemsediklerini, bunun için gerekli adımları attıklarını söyledi.
Bu amaçla teşvik ve desteklerle yeşil üretime yönelik Ar-Ge faaliyetlerine öncelikler vererek yeşil üretimi desteklediklerine değinen Nebati, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmak üzere lisanssız RES ve GES yatırımlarının 4. bölge teşviklerinden yararlanmasına yönelik uygulamayı hayata geçirdiklerini kaydetti.
TOGG'a destek
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, TOGG'un üretiminin en büyük destekçisi olduklarının altını çizerek, "İnşallah bu yılın sonunda banttan inecek araçlar önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde kullanıma sunulmuş olacak. Şarj istasyonlarının kurulması noktasında da gerekli destekleri veriyoruz. Ar-Ge faaliyetleri kapsamındaki mühendislik hizmetlerini KDV'den istisna eden kanun Meclis'te Plan ve Bütçe Komisyonundan geçmiştir. İlk yerli batarya hücresi ve modül üretimi tesisi, sağladığımız proje bazlı desteğin katkısıyla yine Gemlik'te kurulacak." ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından basına kapalı devam eden toplantıya Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, bazı milletvekilleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile iş insanları katıldı.