Bakan Fidan'dan İsveç'e sert tepki!
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsveç'teki Kuran yakma eylemine tepki gösterdi. Bakan Fidan, "Kutsal değerlere hakaret edilmesine izin veren bir atmosferin olması açıkçası bizi düşündürüyor" dedi.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentindeki saldırılarının hemen durdurulmasını ve uluslararası camianın bu konuda hızlı karar almasını istediklerini söyledi.
Safedi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Ürdün ile Türkiye arasında tarihi ve stratejik ilişkiler bulunduğunu belirten Safedi, her iki ülkenin de bu ilişkileri en üst seviyeye çıkarmaya önem verdiğini kaydetti.
Türkiye’nin Lizbon Büyükelçisi Murat Karagöz'ün vefatı nedeniyle başsağlığı dileyen Safedi, "Gerçekten ani bir ölüm oldu. Kendisi, Ürdün'de görev yapmıştı ve çok ciddiyetle işlerini yürütmüştü. Her iki ülke yararına, her iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi açısından büyük çaba harcamıştı." ifadesini kullandı.
Safedi, Türkiye ile ilişkilerin yalnızca ortak çıkarlar için değil bölge için de çok önemli ve yararlı olduğunu vurgulayarak, "Bu işbirliğini artırmak için bölgesel konularda koordinasyonu eş güdüm halinde artırmak için çaba harcıyoruz." dedi.
Yalnızca kültürel alanda değil ekonomik ve diğer alanlarda da ilişkileri geliştirme çabası içinde olduklarına işaret eden Safedi, Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısının yakın zamanda gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Safedi, Türk özel sektörünün de bu yıl içerisinde Ürdün'ü ziyaret etmesinin söz konusu olacağı anlattı.
İki ülkenin dışişleri bakanlığı olarak diyaloğu her zaman sürdüreceklerinin altını çizen Safedi, "Gelecekte daha iyi işbirliği hedeflemekteyiz. İkili ilişkilerimizle gurur duymaktayız. Daha geniş alanlara yaymak için de elimizden gelen çabayı harcayacağız." değerlendirmesini yaptı.
(İsrail'in Cenin saldırıları) Bu tip saldırıların hemen durdurulmasını istemekteyiz"
Safedi, bölgesel konuları ve İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentindeki kuşatma ve saldırılarını ele aldıklarını belirterek, "İşgal altındaki Filistin topraklarında bu tip saldırıların hemen durdurulmasını, uluslararası camianın da bu konuda hızlı karar almasını ve burada hem gerginliğin hem de şiddetin durmasını istemekteyiz." ifadesini kullandı.
İsrail'in "yasa dışı şekilde İslam ve Hristiyan varlıklarını ele geçirmeye çalıştığını" dile getiren Safedi, Filistin ve İsrailliler arasında ciddi görüşmelerin başlaması için çaba harcamaları gerektiğini vurguladı.
Safedi, Filistin'in 1967 sınırları içerisinde tam bağımsız ve egemen bir devlet kurmasının çok önemli olduğuna dikkati çekerek, gerginliğin azaltılması ve sona erdirilmesinin tek çözümünün "iki devletli çözüm" olduğunu kaydetti.
Ürdün Dışişleri Bakanı, "İsrail işgali gerçekleri tabii ki değiştiremez. Burada Filistin halkı tamamen hakkını elde etmelidir. Tarih, bu gerçekleri hiçbir zaman yok edemez." dedi.
Bu yıl içerisinde Cenin kampına 20'den fazla saldırı gerçekleştirildiğini anımsatan Safedi, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının önemine işaret etti.
Safedi, Filistin konusundaki hassasiyeti ve bu alandaki "açık görüşlerinden dolayı" Türkiye'ye teşekkür etti.
Suriye konusu
Bakan Fidan ile bugünkü görüşmesinde, Suriye'ye ilişkin siyasi çözüm bulunması konusunu da ele aldıklarını aktaran Safedi, en fazla Suriyeli sığınmacıyı ağırlayan iki ülke Türkiye ve Ürdün'ün bu kişilerin geleceği konusunda hemfikir olduğunu söyledi.
Safedi, Suriyeli sığınmacıların onurlu ve gönüllü şekilde evlerine dönmeleri ve bu konuda Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı diğer kurum ve kuruluşların çabalarının desteklenmesi gerektiğini belirtti.
İsveç’te Kur'an-ı Kerim’in yakılmasına ilişkin Safedi, "Burada İslam karşıtlığı var. Bu, hiçbir şekilde kabul edilemez. Hiçbir zaman da fikir özgürlüğü olarak kabul edilemez." ifadesini kullandı.
Safedi, başkalarının kültürüne ve varlıklarına saygı gösterdiklerini belirterek, aynı şekilde onların da Müslümanların kutsalına saygı duymaları gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'nin her zaman Ürdün'ün ortağı olduğunu vurgulayan Safedi, her zaman birlikte çalışılması gerektiğinin altını çizdi.
"Bunu hiçbir şekilde fikir özgürlüğü olarak izah edemeyiz"
İsveç’te Kur'an-ı Kerim’in yakılmasına ilişkin tepkisinin sorulması üzerine Safedi, Ürdün olarak bunu kınadıklarını ve bu eylemin izahının olmadığını söyledi.
Dinlere ve dini simgelere karşılıklı saygı duyulması gerektiğini vurgulayan Safedi, uluslararası toplum olarak bu tür saldırıları reddetmeleri gerektiğine dikkati çekti.
Safedi, "Dinimiz, kültürümüz başkasına saygı duymamızı emretmektedir. Burada diyalog kültürü çok önemli. Çeşitlilik olmalı. Bu tip eylemlerin durdurulması gerekmektedir." ifadesini kullandı.
Söz konusu eylemin uluslararası düzeyde de reddedildiğini ve kınandığını belirten Safedi, "Bunu hiçbir şekilde fikir özgürlüğü olarak izah edemeyiz." dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsveç'in NATO üyeliği konusunda Türkiye'nin prensiple hareket ettiğini vurgulayarak, "İsveç eğer gayretlerine devam eder, ev ödevini yerine getirirse, tıpkı Finlandiya örneğinde olduğu gibi her zaman için başka alternatifler de mevcut." dedi.
Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile Bakanlıkta yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Ürdün ile bölgesel ve uluslararası pek çok konuda benzer yaklaşımlara sahip olduklarına dikkati çeken Fidan, Ürdün'le düzenli istişarelere önem verdiklerini söyledi.
Fidan, Ürdünlü mevkidaşı ile bugün aldıkları bir karar neticesinde bakanlıklar arası düzenli siyasi işaretleri başlatacaklarını belirterek, görüşmelerinde ikili ilişkileri ele aldıklarını dile getirdi.
Küresel ve bölgesel zorluklara rağmen iki ülke arasında geçen yıl ticaret hacminin bir milyar doları aştığını ve bu ivmeyi artırarak sürdürmeyi hedeflediklerini kaydeden Fidan, gelecek dönem için planlanan Karma Ekonomi Komisyon Toplantısı'nın faydalı olacağına inandıklarını ve iş heyetleri arasında ziyaretler üzerinde de çalışmayı öngördüklerini anlattı.
Fidan, Türkiye ve Ürdün olarak bölgede sükunetin tesis edilmesi için çabalarını sürdüreceklerinin altını çizerek, "Her halükarda Filistin sorununa tek geçerli çözümün, uluslararası parametreler temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulması olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim." dedi.
Ürdünlü mevkidaşıyla Suriye meselesinde yaşanan son gelişmeleri de değerlendirdiklerini aktaran Fidan, Suriyelilerin geri dönüşü için bölgede istikrarın bir an evvel tesis edilmesini gerekli gördüklerini ve bu konuda istişarelerini sürdüreceklerini söyledi.
"Bundan sonra ilişkilerimiz siyasi, ekonomik ve diğer bütün alanlarda hızla ilerlemeye devam edecek"
Fidan, Türkiye ve Mısır'ın cumhurbaşkanlarının iradeleriyle birkaç yıl önce bir sürecin başlatıldığını anımsatarak, ilk aşamada istihbarat diplomasisiyle bu sürecin yürütüldüğünü ve istihbarat başkanlarının belli aralıklarla bir araya gelerek konuları bir noktaya taşıdıklarını kaydetti.
Sonraki süreçte iki ülkenin Dışişleri Bakanlığı heyetlerinin devreye girdiğini belirten Fidan, en son Kasım 2022'de bir vesileyle Doha'da bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir araya geldiğini ve alınan kararlar doğrultusunda daha sonra dışişleri bakanlarının bir araya gelerek konuları ilerlettiğini anlattı.
Fidan, bugün alınan ortak kararla Mısır ve Türkiye olarak karşılıklı büyükelçi atadıklarını vurgulayarak, "Bu geldiğimiz aşamada da normalleşme çalışmalarında artık önemli bir aşamayı da geride bırakmış olduk. Bundan sonra ilişkilerimiz siyasi, ekonomik ve diğer bütün alanlarda büyük bir hızla ilerlemeye devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanımız ve devletimizin iradesi de bu yönde." diye konuştu.
"İsveç, ev ödevini yerine getirirse her zaman için başka alternatifler de mevcut"
Fidan, terörle mücadele konusunda İsveç'in geçen ay aldığı kararlar ve yasal uygulamalar olduğunu ve bunların pratikte uygulanmasını göreceklerini belirtti. Bu maksatla yapılan Daimi Komite toplantılarının dördüncüsünün Türkiye'de yapıldığını hatırlatan Fidan, 6 Temmuz'da Brüksel'de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in davetiyle Vilnius Zirvesi öncesinde bir toplantı daha olacağını söyledi.
Fidan, Türkiye olarak zaman baskısının bir metot olarak kullanılmasını tasvip etmediklerini dile getirerek, prensipli olarak konuya yaklaştıklarını ve Madrid'de mutabık kalınan anlaşma çerçevesinde İsveç tarafının tıpkı Finlandiya'da olduğu gibi terörle mücadele açısından yükümlülüklerini yerine getirmesini beklediklerini belirtti.
İsveç ve terörle mücadele konusuna ilişkin Fidan, şu ifadeleri kullandı:
"Terör örgütlerinin, Stockholm sokaklarında rahatlıkla her türlü eylemi organize edebildiği, gösteri ve protesto etkinliklerini yapabildiği, para toplayabildiği, çatışma bölgeleriyle insan trafiğinin olduğu, sınırlarından giren herhangi bir mülteci kisvesindeki insanlara ne amaçla geldiğinin sorulmadığı, kısacası bilerek ya da bilmeyerek ev sahipliği yaptığı bir ortamda tabii ki bizim profesyonel olarak güvenlik değerlendirmesi açısından şu anda çok olumlu bir tablo çiziyor olmamız çok mümkün değil."
Fidan, Türkiye'nin prensiple hareket ettiğini vurgulayarak, "İsveç, eğer gayretlerine devam eder, ev ödevini yerine getirirse, tıpkı Finlandiya örneğinde olduğu gibi her zaman için başka alternatifler de mevcut. Ama terörle mücadele zaten başlı başına İsveç için bir problem alanıyken, kutsal değerlere hakaret edilmesine izin veren bir atmosferin olması, İsveç'teki güvenlik sisteminin algısının bu provokasyonlara engel teşkil edecek bir mekanizma üretememesi ve önleyememesi açıkçası bizi daha da fazla düşündürüyor." diye konuştu.
Bütün bunların hepsinin dikkate alındığına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuları yakından takip ettiğine dikkati çeken Fidan, 6 Temmuz'da yapılacak toplantı neticesinde tekrar durumların gözden geçirileceğini kaydetti.