Ayasofya Belgesi sahte mi?

AjansHaber

Ayasofya’nın 78 senedir Ezana ve cemaate hasret bırakıldığını dile getiren Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “İstanbul’un fethedilmesiyle birlikte Ayasofya, cami olarak ibadete açılmıştı. Ayasofya, fethin gerçekleşmesinden 1 Şubat 1935 yılına kadar yani 482 sene ibadete açık olarak devam etmiştir. 482 sene cemaati olan ve minaresinden Ezan sesi eksik olmayan Ayasofya, 78 senedir cemaate ve ezana hasret bırakılmıştır. O tarihten itibaren müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. O günden bu yana da yürekler buruk ve hüzünlüdür. Peygamber Efendimiz’in (sav) Hadisi’ne e mazhar olmuş şanlı ecdadımızın, bizlere emaneti olan Ayasofya yıllardır mahzundur.” açıklamalarında bulundu.

“AYASOFYA EZANLA ŞENLENMELİ!”

TBMM’yi bu konuda harekete geçmeye çağıran Nuri Ünal, “Kiliseler yaptırılıyor. Araziler azınlıklara veriliyor. Fakat Ayasofya’ya kimse dönüp bakmıyor. TBMM, artık bu konuda harekete geçmeli ve Ayasofya’yı ezanla şenlendirmeli, varlığına hasret kaldığı cemaatine kavuşturmalı.” Şeklinde taleplerini dile getirdi.

“ATATÜRK’ÜN ISLAK İMZASI YOK!”

Tarihçi ve Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun  Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi ile ilgili çarpıcı belgeleri gün ışığına çıkardığını kaydeden Ünal, “Sayın Halaçoğlu, devlet arşivinden çıkardığı 07.11.1934 tarihli Ayasofya'yı müze haline getiren kararnamedeki imzanın sahte olduğunu  ifade ediyor ve belgeleri ile de bunu gösteriyor. Halaçoğlu, ‘Atatürk'ün bu kararnamelerin hiçbirinde ıslak imzası yok! Bütün imzalar sahte’ diyor. Ortada böyle bir vaka varken, mesele Müslüman’ın Camisi olunca niçin sessiz kalınıyor?“ sözleriyle belgelerin incelenmeye alınması gerektiğine vurgu yaptı.

KANUN TEKLİFİNE DESTEK

Ünal,  Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen Kanun teklifini desteklediklerini de kaydetti. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler de Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak dünya incisi, İstanbul’un fethinin sembolü Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasını ve minarelerinden beş vakit ezanın okunmasını hasretle beklemekteyiz.”