ATO'dan 1 milyar lira can suyu desteği
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, "ATO olarak üyelerimize, Ankara tüccarına 1 milyar lira can suyu desteği sağlayacağız. 10 binlerce üyemiz bu imkandan istifade etsin istiyoruz." dedi.
ATO Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini dün devralan Gürsel Baran, odanın organizasyonunda ikincisi gerçekleştirilecek Ankara Marka Festivalinin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, küresel ekonominin sancılar yaşadığı bu dönemde ülkeler, şehirler, sektörler ve şirketler için markalaşmanın hem katma değer hem de rekabet gücü açısından önem taşıdığını ifade etti.
ATO olarak bu yıl ikincisini düzenledikleri Ankara Marka Festivali ile markalaşma konusuna dikkati çekmeyi, vizyon oluşturmayı ve Ankara'dan küresel markalar çıkmasına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirten Baran, 14-16 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalin ana temasının "Bilim Ağacının Gölgesinde: Geleceğe Dönüş" olduğunu bildirdi.
Baran, dünyanın geleceğine damga vuracak olan bilim, teknoloji ve markanın ortak yolculuğuna dikkati çekmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
"ÖNCELİKLERİMİZ ARASINA ANKARA'DAN YURTDIŞINA DİREKT UÇUŞLARI KOYDUK"
Ankara’nın ihracat odaklı düşünmek ve çalışmak zarureti olduğunu vurgulayan Baran, bu yüzden öncelikleri arasına Ankara'dan yurt dışına direkt uçuşları koyduklarını söyledi.
Baran, "Ankara birkaç saatlik uçuş mesafesinde ciddi bir pazara erişebilecekken bağlantılı uçuşlar sebebiyle bu pazarlara uzak kalıyor. Ankara devletin de yönetim merkezi olduğu halde İstanbul'a uğramadan uçamayan bir il durumunda. Bu durum hem zaman hem de maliyet açısından bizler için kayıptır." dedi.
"Memur şehri" olma özelliğini çoktan yitiren ve sanayi işletmeleriyle ön plana çıkan Ankara'da toplam 11 organize sanayi bölgesinin faaliyette olduğu bilgisini veren Baran, uzay, havacılık ve savunma sanayisinde ön plana çıkan şehrin Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayisi ihracatında önemli yere sahip olduğunu ve bir milyar dolara yaklaşan rakamla bu alanda gerçekleştirilen ihracatın yüzde 55'ini tek başına sağladığını anlattı.
16 üniversiteye ev sahipliği yapan Ankara'da 7 teknoloji geliştirme bölgesi bulunduğunu aktaran Baran, "Ankaramız sahip olduğu teknolojik altyapısı ve teknokentleriyle bilişim vadisi olmaya aday bir şehirdir. Eskişehir, Konya, İstanbul hızlı tren seferlerinin yapıldığı Ankara, 29 Ekim'de açılışı yapılan yüksek hızlı tren garı ile yıllık 15 milyon yolcu ağırlama kapasitesine ulaştı. Ankara-Sivas, Ankara-İzmir hızlı trenlerinin faaliyete geçmesiyle de şehrimiz yüksek hızlı tren için Türkiye'nin merkezi haline gelecektir." diye konuştu.
Baran, Ankara'nın, yapımı devam eden iki dev şehir hastanesinin 2017 ve 2018 yıllarında faaliyete başlamasıyla sağlık sektörünün de başkenti haline geleceğini, Bilkent ve Etlik'te hayata geçirilen hastanelerle şehrin 7 bin yatağa daha kavuşacağını ifade etti.
Gürsel Baran, özellikle Ayaş, Kızılcahamam, Haymana ilçelerinin termal sağlık merkezi olmaya aday yerler olduğunu dile getirdi.
"TL'YE ÖNCE BİZ İTİBAR GÖSTERMELİYİZ"
ATO başkanlık mazbatasını alalı daha bir gün olduğunu hatırlatan Baran, şunları kaydetti:
"Kısa bir süre önce olağanüstü bir seçim yaşadık. Bizler yaklaşık 20 yıldır ATO'ya her şeyden önce gönül bağıyla bağlı, oda bünyesinde çeşitli çalışmalara katılmış, şehrimizi, sektörlerimizi, ticareti bilen, vizyonu, hedefi hayalleri olan bir ekibiz. ATO Meclisimizin bize yönetim yetkisi vermesi bizi gerçekten onurlandırdı. Buradan her bir üyemize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Odamızda yürüteceğimiz çalışmaları, acil eylem planımızı ve orta vadeli planımızı ayrı ayrı kamuoyuyla paylaşacağız. ATO Yönetim Kurulu olarak odamız, şehrimiz ve ülkemiz için çalışmalar yapacağız, projeler hayata geçireceğiz. Her şeyi devletten bekleyen değil, sorumluluk üstlenen bir yaklaşım sergileyeceğiz. Devlet disiplinini, özel sektör cesaretini ve gençliğin enerjisini çalışmalarımıza yansıtacağız. Yürüteceğimiz her çalışmada konunun ilgili taraflarıyla istişarelerde bulunacağız."
Gürsel Baran, ülke olarak çok hassas ve çok çalışılması gereken bir dönem yaşandığını belirterek, “Ekonomideki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Günlerdir dolarda yükseliş devam ediyordu. ATO geçmişte de benzer durumlar yaşandığında üyelerine, kamuoyuna çağrı yaparak Türk lirasına önce bizlerin itibar göstermesi gerektiğini hatırlatmıştı. Ülkemizde iş yeri kiralamalarından tutun da pek çok ödemenin dövizle yapılması zaten kabul edilebilir bir durum değildir. Bu vesileyle yanlıştan da dönülmüş oluyor. Bu konu sadece hükümetin sorumluluğunda değildir. Hepimiz aynı gemideyiz ve bu gemiyi yüzdürmek hepimizin sorumluluğundadır.” değerlendirmesinde bulundu.
"Bu ülkeyi samimi duyguyla seven kardeşlerimiz dövizlerini bozdurup Türk lirasına dönüyor." diyen Baran, iş dünyasına "Şimdi cepte döviz bulundurmak değil, elini taşın altına koymak zamanıdır. Vatandaşın gösterdiği duyarlılığa iş dünyamız da katılmalıdır." çağrısını yaptı.
"BUGÜN EKONOMİK MANİPÜLASYONLARLA GELİYORLAR"
ATO Başkanı Baran, yine bu dönemde İngiltere'nin Avrupa Birliğinden (AB) ayrılma süreci, ABD'de başkanlık yarışı, İtalya referandumu ve sonuçları, Amerikan Merkez Bankasının (Fed) faiz artırıp artırmayacağı konularının gündemi meşgul ettiğine değindi.
Türkiye'nin çevre coğrafyasındaki çalkantılar ve bölgesel sorunların yanında dünya genelindeki ekonomik istikrarsızlık ve kargaşanın yaşattığı belirsizliğin de ekonomileri etkilediğini ve dalgalanmalara yol açtığını kaydeden Baran, Türkiye'nin içeride ve dışarıda yaşanan terör başta olmak üzere tüm sorun ve şoklara karşı dayanıklı hale geldiğini bu süreçte dünyaya gösterdiğini vurguladı.
Bu konuları ele alırken en başta 15 Temmuz darbe girişiminin etkilerine de bakmak gerektiğine dikkati çeken Baran, "Türkiye tüm bu olumsuz hadiselere rağmen, ekonomik ve siyasi istikrarını sürdürmektedir. 15 Temmuz'da tankla, tüfekle gelenler bugün ekonomik manipülasyonlarla gelmektedir. Millet bunun farkında ve teyakkuzdadır. Yapılan çağrılara vatandaşlarımızın gösterdiği teveccüh bu milletin şuurunu ortaya koymaktadır. ATO üyeleri bu asil milletin birer ferdi olarak ekonomik cephede üzerine düşeni yapacaktır." dedi.
Gürsel Baran, ATO olarak Türkiye'nin bu süreci selametle atlatması için var güçleriyle çalışacaklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde devletin bu süreçteki mücadelesinde canla başla yer alacaklarını söyledi.
Bu süreçte AB ile yaşananları doğru analiz etmek gerektiğine ifade eden Baran, "Türkiye, AB ile yolculuğuna yaklaşık 53 yıl önce başladı ve bu süre zarfında hep eşikte tutuldu. Türkiye 'alan' taraf olmaktan ziyade 'veren' taraf oldu. Türkiye'nin yanında söz konusu dahi edilemeyecek ülkeler birer birer tam üye yapılırken, ülkemizin anlaşmalardan doğan haklarının her türlü dayanaktan yoksun bir şekilde görmezden gelinmesi hukuk, adalet ve vicdan ölçülerinde kabul edilemez." yorumunu yaptı.
Türkiye'nin sadece tek bir tarafa bağlı kalmaktan ziyade alternatif pazarlara yönelmesinin bir gereklilik olduğuna işaret eden Baran, dünyanın ağırlık merkezinin Asya-Pasifik'e kaydığını, Türkiye'nin ekonomik perspektifini bu gerçeğe göre ortaya koyduğunu dile getirdi.
Baran, bu doğrultuda AB dışında benzeri organizasyonlarla iş birliğinin çeşitlendirilmesinin yarar sağlayacağına inandıklarını ifade etti.
"ANKARA TÜCCARINA 1 MİLYAR LİRA CAN SUYU DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ"
Türkiye'nin finansal kırılganlığını daha çok üreterek, ticareti merkeze alarak, katma değeri artırarak ve markalaşarak aşacağını belirten Baran, şöyle devam etti:
"Ticaret erbabı olan bizler ekonominin çarklarının ivmesini artırma mesuliyetinin farkındayız. Biz finansal ağırlıklı bir ekonomi yerine üretim ve ticaret ağırlıklı bir ekonomiyi merkeze almayı amaçlıyoruz. Bunun için ATO olarak bu süreçte üyelerimizin yanında olacağız. Üyelerimize, Ankara tüccarına 1 milyar lira can suyu desteği sağlayacağız. 10 binlerce üyemiz bu imkandan istifade etsin istiyoruz. İlk müjdemiz budur. ATO'nun yeni görev alan yönetimi olarak odamız, şehrimiz ve ülkemiz için mesai gözetmeksizin çalışma kararlılığındayız."
Baran, söz konusu desteğin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) önderliğinde tüm Türkiye'de yapılan bir organizasyon olduğunu ve buraya en büyük katkıyı ATO'nun verdiğini belirterek, "Bundan faydalanmak isteyen arkadaşlarımız ATO'dan bir evrak almak zorunda. Burada uygulayıcı banka olarak DenizBank ve Ziraat Bankası var. Onlarla yapacağımız görüşmelerle, gelecek mükelleflerin bütün işlemleri odamızda yapabileceği bir ortamı sağlamaya çalışıyoruz. Bugün başladı ama haftaya tam anlamıyla başlamış olur diye düşünüyorum." diye konuştu.
Ankara Marka Festivalinin önem verdikleri ve sürdürmeye gayret edecekleri bir organizasyon olduğunu dile getiren Baran, amaçlarının marka konusunu 7'den 70'e herkesin fark etmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Gürsel Baran, "Market tezgahındaki elmanın kilosu 2,5 lira ise teknoloji marketindeki telefonun üstündeki elmanın kilosu 23 bin 500 liradır. Yaklaşık 10 bin kat. İşte bunun için bilim, teknoloji ve marka diyoruz." ifadelerini kullandı.