Anayasa hepimizin anayasası olmalıdır
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine ilişkin "O anayasa hepimizin anayasası olmalıdır. Benim gibi düşünmeyen insanın da anayasası olmalıdır. Anayasa bir uzlaşma belgesi olmalıdır." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Amasya Tamimi'nin yazıldığı Saraydüzü Kışla Binası Milli Mücadele Müzesi ve Kongre Merkezi'ni gezdikten sonra kent meydanında düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasının başında katılımcılardan slogan atmamalarını isteyen Kılıçdaroğlu, "Düşünmemiz gereken günlerden geçiyoruz. Sandığa giderken düşünerek, hareket edilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Anayasanın herkesin canını ve malını güvenlik altına alan bir anayasa olması olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"O anayasa hepimizin anayasası olmalıdır. Benim gibi düşünmeyen insanın da anayasası olmalıdır. Ben düşünüyorum diye herkes benim gibi düşünmek zorunda olmamalıdır. Anayasa bir uzlaşma belgesi olmalıdır. Bizim hepimizin ortak paydası olmak zorundadır. O nedenle anayasa değişikliğini görüşürken bu, A partisinin B partisinin görüşü değildir. Beraber düşüneceğiz hepimiz hangi partiden olursak olalım. Burada hiçbir siyasi partinin bayrağı yok. Niye yok? Çünkü anayasa bir partinin anayasası değil, hepimizin anayasası. O nedenle sandığa giderken ister sağcı olalım, ister solcu, ister ortacı, ister doğuda yaşayalım ister batıda, ister güneyde, ister kuzeyde... Yaşam tarzımız farklı olabilir, kimliklerimiz farklı olabilir, inançlarımız farklı olabilir ama biz bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kutuplaşmak değil, kavga etmek değil bir arada yaşamak istiyoruz. Anayasa bizlere bu güvenceleri sağlamalı."
CHP lideri Kılıçdaroğlu, bugünkü modelde başbakanın ve bakanların aynı zamanda milletvekili olduğunu, hepsinin parlamentoya gelerek, hesap verdiklerini anlattı.
Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Bütçeleri gelir, gensoruları gelir, soru önergeleri gelir, hesap verirler. Sizin bir sorununuz çıkar tapuda, nüfusta başka bir yerde, Ankara'ya atlar gidersiniz milletvekiliyle görüşürsünüz. 'Benim bu sorunumu çöz' diye. O da açar bakanla görülür. Sorun çözülür çözülmez, oturursunuz en azından Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir çay kahve içersiniz. Yeni modelde ne bakanlar ne de başkan yardımcılarının hiçbirisi milletvekili değil. Ama hepsinin milletvekili gibi dokunulmazlığı olacak. Hiçbirisi Türkiye Büyük Millet Meclisine hesap vermeyecek. Allah aşkına hangi partiden olursa olsun, bütün vatandaşlarının sağduyusuna sesleniyorum. Biz 550 milletvekilini niye Meclise seçip gönderiyoruz? Bunların içinden bakan olacak bir adam yok mu yani? Niye dışarıdan atanıyor. Millete mi güvenmiyorlar? Hani 'milli irade, milli irade' diyorlar. Milli irade milletvekili seçti. İçlerine bak, kendi partinden yetkili, gerçekten konusunda uzman pek çok milletvekili var, getir bakan yap. Olmaz, başkalarını yapacağız."