'Amerika ile Türkiye arasındaki gerilim Moody's'in kararını etkiledi!'

Moody’s’in Türkiye için verdiği not düşürme kararının yankıları devam ederken kredi derecelendirme kuruluşunun Türk şirketler için verdiği kritik notlar da hem şirketlerin hem de vatandaşların hayatlarını zorlaştıracak gibi görünüyor.  Moody’s,  Türkiye’nin kredi notunu düşürmesinin yanı sıra, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TOKİ’nin kredi notlarını Baa3’ten Ba1’ e indirdi. Bu durumun konut sektörünü etkileyeceği düşünülüyor. Bunun yanı sıra Vakıfbank, Yapı Kredi Bankası, Akbank, Garanti Bankası, Denizbank ve Şekerbank’ın teminatlı tahvil notları da düşürüldü. Bu gelişmelerin etkileri de genel ekonomik kaygıların yanı sıra merak konusu oldu.

Moody’s’in şirketler için verdiği kararları AjansHaber’e değerlendiren Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç TOKİ adına verilen kararın şirketin işleyişi açısından büyük bir sorun teşkil etmeyeceğini ama bankaların Moody’s kararından çok daha fazla etkileneceğini söyledi.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarını verirken sadece ekonomik parametreleri kullanmayıp siyasi olayları da değerlendirdiğini belirten Ardıç Moody’s’in Türkiye kararında da son dönemdeki Türk – Amerikan ilişkilerinin etkili olduğunu sözlerine ekledi.

İşte Prof. Dr. Kaya Ardıç’ın AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:

TOKİ İÇİN BÜYÜK BİR RİSK YOK!

TOKİ daha çok ülke içinde evler yapan ve düşük gelirli vatandaşlarımızın konur edinmesi için yatırım yapan bir şirkettir. Eğer TOKİ dışarıdan büyük krediler alıp yatırım yapıyorsa o kredilerin artacağı ve vadesinin kısalacağı artık çok açık. TOKİ dışarıdan bir kredi kullanmıyorsa bu durum zaten TOKİ’yi hiç etkilemeyecektir. Yani TOKİ’nin kredi notunun düşürülmesi bu şirketten ev sahibi olmayı düşünenler için çok önem arz eden bir durum değil. 

BANKALAR ZOR DURUMDA KALABİLİR

TOKİ için durum böyle iken bankalar için aynı şeyi söylemek maalesef mümkün değil. 206 milyar dolarlık toplam özel sektör borcumuzun yanılmıyorsam 170 milyar dolarlık kısmı bankalara ait. Dolayısıyla onların dışardan kredi bulmasını imkânsız hale getirmez ama oldukça zorlaştırır, vadesini kısaltır, maliyetini yükseltir.

MOODY’S’İN ZAMANLAMASI MANİDAR

Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu düşürdükten sonra bankaların ve çeşitli sektörlerin de kredi notlarını düşürmesi beklenen bir durumdur. Bunları ana şokun artçı sarsıntıları olarak değerlendirebiliriz. Esas sorun Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu düşürürken seçtiği zamanlamadır. Türkiye’nin kredi notunu düşüren Moody’s iki gerekçe ileri sürdü. Bu iki gerekçe de esasen doğru gerekçelerdir ama bu gerekçelerin son 1 ayda 2 ayda ortaya çıkmadığı da bir gerçek.

BATI TÜRKİYE’NİN DURUMUNU ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYOR

Not görünümü negatife alınan ülkelerin 18 ila 24 ay arasında ya durağana döndürülür ya da tekrar not düşürülür. Türkiye 30 aydır negatif görünümü olan bir ülke. Bu 30 aylık sürede de yaşamadığımız şey kalmadı. 2 tane seçim oldu, başbakanlar değişti, darbe girişimi oldu… Bu durumlar Batı’da kolay kolay görülecek durumlar değildir. Onlar bu gibi durumları algılamakta çok güçlük çekerler.

AMERİKA İLE TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDEKİ GERİLİM MOODY’S’İN KARARINI ETKİLEDİ

Türkiye’de dış finansman yatırımında risklerin arttığı doğru, büyümenin ivme kaybettiği doğru, kurumsal kapasitede bir gerileme yaşandığı açık… Dolayısıyla tüm bunlar Moodys’in kararını meşru gösterebiliyor ama Türkiye’de bu kararın siyasi olup olmadığına ilişkin yanlış bir tartışma yapılıyor. Moodys’in kararı tabi ki siyasi bir karardır. Notu düşürürken de siyasi olarak karar verir, yükseltirken de siyasi olarak karar verir. Tabi ki siyasi de olacak verilen kararlar önemli olan verilen karar objektif mi sübjektif mi diye düşünmek lazım. Moodys’in son Türkiye kararının objektif bir karar olduğu söylenemez. Türkiye ile ABD ilişkilerinin gerildiği bir ortamda, Suriye politikası artı iki ülke arasında yaşanan 15 Temmuz çekişmeleri, Moodys’in kararında mutlaka etkili olmuştur. CIA’den FBI’dan Beyaz Saray’dan birileri arayıp Türkiye’nin kredi notunu düşürün dememiştir elbette ama tüm bu yaşananlar da göz önünde bulundurulmuştur.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.