Aliyev'den Fransa'ya: "Versinler Marsilya'yı Ermeniler devlet kursun"
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, 'Düşmanı topraklarımızdan kovduk ve yeni bir gerçeklik yarattık. Herkes bu gerçekliği kabullenecek. Fransa Senatosunun bizim meselemizle ne ilgisi var? Çok istiyorlarsa versinler Marsilya'yı Ermeniler orada kendilerine devlet kursun' dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Düşmanı topraklarımızdan kovduk ve yeni bir gerçeklik yarattık. Herkes bu gerçekliği kabullenecek." dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Laçın'de işgal 28 yıl sonra sona erdi. Laçın bölgesinin kurtuluşu tarihi bir olaydır. Tek bir kurşun atmadan Laçin bölgesine döndük. Düşmanı buna zorladık. Savaş sahasında elde ettiğimiz parlak zaferimiz bu harika sonucuna yol açtı. Üç bölgemiz - Ağdam, Kelbecer ve Laçın bize geri döndü. Tek el ateş etmeden, şehit vermeden bu bölgelere döndük.
Laçınlıları kısa süre içinde kentlerine geri döndürmek bizim öncelikli görevimiz olacak.
İşgal edilen topraklarda karşılaştığımız manzara büyük üzüntü yarattı. Çünkü her şey yıkıldı, altyapı tahrip edildi, binalar yıkıldı, idari binalar yıkıldı. Şu anda, o yerlerde yaşamaya elverişli koşullar yok. Ama o bölgeleri, tüm ilçeleri restore edeceğiz, vatandaşlarımızın normal yaşamı için her adımı atacağız.
FUZULİ-ŞUŞA KARAYOLU VE BERDE-AĞDAM DEMİRYOLU İNŞAATINA BAŞLANDI
Bildiğiniz gibi ilk projeler çoktan uygulandı. İlgili fonlar Başkanın yedek fonundan tahsis edilmiştir. Fuzuli-Şuşa karayolu ve Berde-Ağdam demiryolu inşaatına başlandı. Bu da bizim bu çalışmayı maksimum verimlilikle ve aynı zamanda kısa sürede planladığımızı gösteriyor ki tüm işleri zaman kaybetmeden organize edebiliyoruz. Halihazırda ilgili bir devlet kurumu oluşturulmuş ve tüm bu çalışmalar koordineli olarak yürütülecektir.
LAÇİN KORİDORU ERMENİ İŞGAL GÜÇLERİNDEN TEMİZLENDİ
Laçin bölgesinin stratejik önemi, Laçin koridorunun bölge topraklarından ve Laçin kentinden geçmesidir. Bildiğiniz gibi bu koridor Rus barışı koruma güçlerinin kontrolü altında. Laçın koridoru uzun yıllar Ermeni silahlı kuvvetleri ve işgalcilerinin kontrolü altındaydı. 10 Kasım'da imzalanan anlaşmanın ilk versiyonunda, bu koridorun Ermeni silahlı kuvvetlerinin kontrolü altında kalması gerektiğine dair bir hüküm olduğunu söyleyebilirim. Ben karşı çıktım ve sonuç olarak koridor Rus barışı koruma güçlerinin kontrolü altına girdi. Bunun büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum. Laçin koridoru Ermeni işgal güçlerinden temizlendi.
Ayrıca, özellikle Şuşa'nın kurtarılışından kısa bir süre sonra, anlaşmanın ilk versiyonu üzerinde aktif çalışmaların sürdüğünü de belirtmeliyim. Metnin ilk versiyonunda Laçin koridorunun genişliğinin 30 kilometre olması öne sürüldü. Buna şiddetle karşı çıktım ve Ermeni tarafının bu iddiasının tamamen asılsız olduğunu söyledim. Koridor içinde güvenlik önlemlerini sağlamak için bu kadar geniş bir koridora ihtiyaç yok. Bu nedenle bunu tamamen kabul edilemez bir teklif olarak değerlendirip fikrimi dile getirdim. Ardından ikinci seçenekte Laçin koridorunun genişliği 10 kilometreyidi. Bunu kabul etmedim ve sonuç olarak 5 kilometre genişliğinde bir koridorda anlaşmaya varıldı.
Ermeni yönetiminin Laçin bölgesini Azerbaycan'a iade etme niyeti yoktu. Bize doğrudan söylenmemiş olsa da, Laçın bölgesinin bir şekilde Ermenistan'da kalması gerektiği düşüncesi her zaman vardı.
Ermeni tarafı genel olarak Laçın bölgesinin tamamının kendilerine bir koridor olarak verilmesi gerektiğine inanıyordu. Ne yazık ki bazı Batılı çevreler bu görüşü destekledi. Bu, Ermenistan'ın konumunu daha da uzlaşmaz hale getirdi ve düşman neredeyse tamamen ahlaksız hale geldi. Sonuç olarak Laçin bölgesinde çok ciddi bir yerleşim politikası izlendi.
YENİ BİR GERÇEKLİK YARATTIK
Hep söyledim, Laçin, Kelbecer ve Şuşa Azerbaycan'a dönmezse anlaşma olmaz. Bu tutumun yabancı ülkelerde pek çok kişiyi rahatsız etti. Toprak bütünlüğümüzün yeniden sağlanması gerektiğini söyledim. Savaş seçeneğinin asla göz ardı edilmediğini söyledim. Biz güç topluyorduk, bu gücü demir yumruk haline getirdik, düşmanın belini kırdık ve bugün yeni bir gerçeklik yarattık. Bir yıl önce bile bazı insanlar bize mevcut gerçeklikle uzlaşmamızı söyledi, bugün de ben herkesin mevcut gerçeklikle uzlaşması gerektiğini söylüyorum.
Biz yeni gerçeklik yarattık. Zafer kazanarak, düşmanın kafasını ezerek, düşmanı topraklarımızdan kovarak yeni bir gerçeklik yarattık. Herkes bu gerçeklikle uzlaşacak, uzlaşmaya mecbur kalacak. Tıpkı Ermenistan'ın yatığı gibi. Bu anlaşma Paşinyan tarafından imzaladı. Paşinyan aslında teslimiyet belgesi imzaladı. Ermenistan ya tamamen yıkılacak ya da anlaşma imzalanacaktı.
DÜŞMANIN BAŞINI EZMESEYDİK, KENDİ RİZASIYLA BU TOPRAKLARDAN ÇIKMAZDI
10 Kasım'da imzalanan anlaşmaya müdahale etmek isteyen olursa sert mukavemetimizi görecektir. Böyle girişimler var. Bu girişimlerin amacı anlaşmayı ihlal etmektir. Çünkü bu anlaşmayla, yeni bir güvenlik formatının ortaya çıkmış olması bazı insanları rahatsız ediyor. Türk-Rus ortak merkezinin kurulması yapılan açıklamayla onaylandı.
Düşmanın başını ezmeseydik, kendi rizasıyla bu topraklardan çıkmazdı. Yaklaşık 5 bin kilometre kareyi savaşarak kurtardık, aynı zamanda yaklaşık 5 bin kilometrekareye barışçıl bir şekilde geri döndük. Düşmanın kafasını ezmeseydik, bu topraklardan asla gönüllü olarak çıkmazdı. Düşman bu işgali devam ettirmek istedi ve tüm çirkin işleri bu amaca hizmet etti.
BİZ TARİHİ ADALETİ TESİS ETTİK
Bugün Dağlık Karabağ'da yaşayanlar Azerbaycan vatandaşıdır. Tek bir Azerbaycan devletinde hayatlar güzel olacak, sefaletten kurtulacaklar. Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermeniler ve oraya mutlaka dönecek olan Azerbaycanlılar yeniden iyi komşuluk koşullarında yaşayacak.
Pratik aşamaya girdi. Değerlendirme süreci yakında başlayacak ve hasar hesaplanacak. Yasal düzeyde adımlar atılıyor. Detayları henüz açıklamak istemiyorum. Ancak bu artık bir niyet değil, pratiğe geçmir bir aşamadır Onları ifşa etmeye devam edeceğiz. Biz hakkı ve adaleti yeniden kurduk, tarihi adaleti tesis ettik.
FRANSIZ PARLAMENTOSUNUN BİZİM MESELEMİZLE NE İLGİSİ VAR?
Bu savaş bizim şanlı zaferimizdir. Gururluyuz. Bizim görevimiz Ermeni faşizminin bir daha bu bölgede yükselmesini önlemektır. Fransız parlamentosunun bizim meselemizle ne ilgisi var? Fransa kaç yıldır Minsk Grubu'nun eşbaşkanlığını yapıyorsun? elini taşın altına koydunuz mu? Bir sorunu çözmek için pratik bir adım attınız mı?
Şimdi sorun çözüldükten sonra neler olduğuna bakın. Fransız Senatosu, Dağlık Karabağ'ı tanıyan bir kararı kabul etti. Onlardan hoşlanıyorsanız, savaş sırasında demiştim, Marsilya şehrini verin, adını değiştirin, orada ikinci bir devlet kurun dedim. Ama bizim işimize kimse karışamaz. "Dağlık Karabağ sorunu" teriminin bittiğini bir kez daha söylemek istiyorum. Bu terimin dillerde olmasını tavsiye etmiyorum. Ancak tarih söz konusu olduğunda, terim elbette kullanılabilir.
ERMENİLERİN 30 YILDA YERLEŞTİRDİĞİ TEÇHİZATI 44 GÜNDE İMHA ETTİK
Ermeni ordusu yoktur, mahvettik. Bu ordu onlarca yıl içinde kuruldu. Bu orduya ücretsiz silah, cephane, en modern teçhizat verildi. Listelediğim bu ekipmanın maliyeti 3 milyardan fazla olarak hesaplanıyor. Bu fakir ülkede bu kadar çok para nereden geliyor? Ermenistan'ın dış borcu 8 milyar dolar. Döviz rezervleri 1 milyarın üzerinde. Bu ülke borç içinde. Dış kamu borcu GSYİH'nin yüzde 60'ını oluşturuyor. Bu ülkedeki tüm ekonomi şimdi yok ediliyor. Savaştan sonra ulusal para birimi iflas etti. Burası iflas etmiş bir ülke. Bu kadar parayı nereye ödedi? Size bu para transferlerini nasıl yaptığını göstereyim. Bu paranın hangi sözleşmelerle ödendiğini bize bildirmek için uluslararası kuruluşlara da başvuracağız. Ödenmiş mi? Ödenmemişse, ücretsiz olarak satın alınmıştır.
Ermenistan'ın otuz yıldır monte ettiği teçhizatı 44 günde imha ettik. Ermeni ordusu artık yoktur. Şimdi ölen askerler konusunda yanlış rakamlar veriyorlar. Gerekirse, işgal gücünün ne kadar asker kaybettiğini, bu bilgileri dile getireceğiz.
Ermeni ordusunu yok ettik. Bu yüzden önümüzde diz çöküp teslimiyet anlaşmasını imzalamak zorunda kaldılar. Bu herkes için bir ders olmalı.
10 Kasım'daki imza töreninin ardından bu anlaşmayı Azerbaycan halkının dikkatine sundum ve tüm çalışmalarımızın şeffaf olduğunu bir kez daha gösterdim.Anlaşmayı halkın önünde imzaladım, büyük bir gururla imzaladım, kazanan olarak imzaladım. Bu açıklamanın tamamını Azerbaycan halkının dikkatine sundum.
ALİYEV'DEN ERMENİSTAN'A TEKLİF
Azerbaycan, ayrılmaz parçası olan Nahçıvan ile birleşmiştir. Azerbaycan Türkiye ile birleşiyor. Rusya, Azerbaycan, Türkiye, İran ve isterse Ermenistan bu ulaşım koridoruna katılabilir. Böylelikle bölgede beş taraflı yeni bir işbirliği platformu oluşturulabilir. Bu fikri hem Rusya hem de Türkiye cumhurbaşkanlarına ilettim. Hem Recep Tayyip Erdoğan hem de Vladimir Putin bunu memnuniyetle karşıladı. İşte teklifimiz. Bölgede kalıcı barış istiyoruz. Bunu başarmak için güvenlik önlemleriyle birlikte işbirliği geliştirilmelidir. İşbirliği yapmaya hazırız.
Bizim için bir numaralı konu, Azerbaycan'ı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile birleştirmek ve aynı zamanda Azerbaycan ile Türkiye arasında yeni bir ulaşım koridoru oluşturmak bizim için bir numaralı konudur. Bu proje gerçekleşirse - eminim ki - yeni bir bağlantı olacak ve bundan beş ülke faydalanabilir. Bölgesel güvenlik ve işbirliği için daha iyi bir proje olabilir mi? Hayır. Bunu başlatan kim? Biz. Bu paragrafı buraya kim koydu? Ben.
İSTEDİĞİMİZİ BAŞARDIK
Ülkemiz için yeni bir dönem başlıyor. Yeni bir kuruculuk dönemi, bir gelişme dönemi, kurtarılmış bölgelerimizin yeniden tesisi dönemi başlıyor. Bu dönemde de Azerbaycan halkının birlik, beraberlik ve güçlü irade göstereceğine inanıyorum. Azerbaycan halkı yeniden birleşecek ve bu yıkılan şehir ve köyleri yeniden kurmak için ellerinden geleni yapacaklar. Bundan sonra büyük ve gururlu bir millet olarak yaşayacağız. Uluslararası arenada söz sahibi olduk, bölgede söz sahibi olduk. İstediğimizi başardık ve bundan sonra halkımızın güvenli ve mutlu bir yaşama sahip olacağına inanıyorum.