Akıncı Üssü'ndeki ölümlerden suçlanan albay yaralı darbecilere sahip çıktı

Polatlı'daki 58. Topçu Tugay Komutanlığı'nda yaşananlara ilişkin davada, Akıncı Üssü önünde darbecilere karşı mücadele ederken yaşamını yitiren 9 vatandaşın ölümünden sorumlu tutulan sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski Albay Akyüz, savunma yaptı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'nda yaşanan olaylara ilişkin 330 sanığın yargılandığı davada, 9 vatandaşın ölümünden sorumlu tutulan sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi eski Albay Bilal Akyüz savunma yaptı.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde mahkeme, Akyüz'ün, Akıncı Üssü önünde darbecilere karşı mücadele eden vatadaşlardan 9'unun ölümünden sorumlu tutulmasın ilişkin iddiaların başka bir dosya kapsamında olduğuna karar verdi.

Bu nedenle "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları kapsamından savunma yapan Akyüz, "silah arkadaşlarım" dediği Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün önünde yaralanan darbeci askerlerin sevk edilmesi için ambulans helikopter ayarlamaya çalıştığını söyledi.

"SİVİLDİM, ORADAKİLER KAMUFLAJLARINI GİYMİŞ TAM TEÇHİZATLIYDILAR"

Tutuklanmadan önce Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürü olduğunu belirten Akyüz, gizli bir terörle mücadele toplantısına katılmak için 15 Temmuz'da Akıncı Üssü'ndeki 143. Filoya gittiğini ifade eden Akyüz, nizamiyenin önündeki karmaşaya şahit olduğunu ifade etti.

Toplantıda olası operasyon için nelere yapabileceğini sorduğunda, Polatlı'daki 58. Topçu Tugay Komutanlığından teslim edilmek üzere kendisine telsiz verildiğini kaydeden Akyüz, bu telsizlerin tugayda görevli sanık eski Yarbay Albdülkerim Ceyhan’a teslim ettiğini söyledi.

Akşam saatlerinde Akıncı Üssü'nden arandığını anlatan Akyüz, "Operasyonun başlamak üzere olduğu, acilen gelmem istendi. Saat 20.30-20.45 gibi Akıncı Üssüne girdim, çok ciddi bir karmaşa vardı. Sivildim, oradakiler kamuflajlarını giymiş tam teçhizatlıydılar. Başlangıçta ne olduğunu anlayamadım." dedi.

Darbe girişiminden saat 00.45'te haberdar olduğunu öne süren Akyüz, bu durumun muhakemesini yaptığını ve böyle bir ortamda üssten ayrılmasının mümkün olmayacağına karar verdiğini dile getirdi.

"DARBECİ DİYE ÖLSÜN MÜ? EVET ÖYLE OLABİLİR AMA ONLAR BENİM SİLAH ARKADAŞIM"

Aracında sıkıyönetim direktifleri doğrultusunda hazırlanan sözde atama listesi taslağının ele geçirildiğine ilişkin iddialara da değinen Akyüz, şöyle devam etti:

"Söz konusu notlar benim olarak yansıtılmıştır. Bu kısa kısa notları benim yazmam mümkün değildir. Bu notlardan darbe planlarını benim yaptığım sonucuna varılıyor. Notların arama sırasında aracıma konulmuş olabileceğini düşünüyorum. 4-5 saat zamanım varken bunları neden imha etmeyeyim? Kaldı ki bu listedeki birçok personeli tanımıyorum. Örneğin Osman Ünlü'yü ilk kez duruşmada gördüm."

Darbe gecesi sokaklara çıkarılan birlikteki askerlerle ilgili yaralanma ve kayıp haberlerinin geldiğini, yaralıların bulundukları bölgeden alınması için arayışa girdiğini anlatan Akyüz, "Ankara Emniyet Müdürlüğüde yaralanan vardı. Onlar için ambulans helikopter ayarlamaya çalıştım. Darbeci diye ölsün mü? Evet öyle olabilir ama onlar benim silah arkadaşım." savunmasını yaptı.

Duruşmaya yarın davam edilecek.