AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Burdur'da konuştu
Biz Iraklı yetkililerle bu olayın ortaya çıkarılması için her türlü bilginin, her türlü belgenin paylaşılması ve bu olayın gerçeklerinin ortaya çıkarılması için iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ifade ediyoruz.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Irak'ın Duhok vilayetinin Zaho ilçesindeki saldırıya ilişkin, "Biz Iraklı yetkililerle bu olayın ortaya çıkarılması için her türlü bilginin, her türlü belgenin paylaşılması ve bu olayın gerçeklerinin ortaya çıkarılması için iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ifade ediyoruz." dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 'Başörtüsü sorununu ben çözdüm' sözlerine tepki gösterdi.
Kurtulmuş, partisinin Burdur İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bugün her alanda gelişmiş ve gelişmeye devam eden bir ülke haline geldiğini söyledi.
Geçmişte savunma sanayisinde başkalarına el açan Türkiye'nin bugün kendi silahlarını, İHA, SİHA'larını üreten ülke konumuna geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde birçok alanda çok mesafe aldıklarını, birçok işi başardıklarını ancak daha yapılacak çok işin bulunduğunu ifade etti.
28 Şubat sürecinde bir başı örtülü kadın öğretmenin okula gidip ders anlatamadığını, imam hatip ve meslek lisesi öğrencilerinin kat sayı sorunu nedeniyle istedikleri üniversitelere gidemediklerini hatırlatan Kurtulmuş, bugün başı örtülü kadın milletvekillerin, valilerin, subayların bulunduğunu, tüm okullardaki öğrencilere eşit eğitim imkanı sunulduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin uluslararası arenada sözü dinlenilen bir ülke haline geldiğine işaret eden Kurtulmuş, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta her iki ülkenin lideri ile sadece Erdoğan'ın görüşerek, barışçıl bir yol için mücadele ettiğini anlattı.
Kurtulmuş, Türkiye'nin bu coğrafya halklarının birliği, beraberliği, dostluğu ve yakın ilişkisinden başka bir niyeti olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bu coğrafyada hiçbir sorunun ilelebet devam etmesini istemeyiz. Halkların birbirlerine karşı düşman ya da birbirlerine karşı rekabet içerisinde değil, insani yarış içerisinde dost ve kardeş ülkeler olarak mücadele etmesini öneriyoruz. Ama başkaları hem savaşların devam etmesini ister hem de yıllardır yaptıkları gibi terör örgütlerinin üzerinden bu bölgelerin hareketsiz kalmasını isterler. 'DEAŞ'a, PKK'ya, PYD'ye kimler yıllardır destek veriyor?' sorusunun cevabını bulmadan, 'Bu bölgeden ne yapılmak isteniyor?' sorusunu da cevaplandıramayız. Bu coğrafyanın birçok yerinde terör örgütlerinin üzerinden ülkeleri hareketsiz hale getirmek istiyorlar."
Türkiye'nin, içinde yaşadığı bölgede hiçbir terör örgütünün varlığını sürdürmemesini ve ilelebet bu topraklardan sökülüp atılmasını hedeflediğini vurgulayan Kurtulmuş, bölgenin terör belasından çok acılar çektiğini ifade etti.
Kurtulmuş, bazılarının ise hala terör örgütünden medet umduklarına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Tahran'da gerçekleştirdikleri üçlü zirveyi hatırlatan Kurtulmuş, Erdoğan'ın zirvede "Terör örgütlerini biz bu bölgede istemiyoruz. Bu bölgede sulh ve selamet istiyoruz. Terör örgütlerine buralarda müsaade etmek istemiyoruz, sizlerin de dost ülkeler olarak desteğinizi istiyoruz." açıklamalarında bulunduğunu anımsattı.
Zirve sonrası Irak'ın Duhok vilayetinin Zaho ilçesinde sivillerin ölümüne neden olan saldırı yaşandığına değinen Kurtulmuş, bombalar patladığını, zavallı çok sayıda sivil insanın vefat ettiğini belirterek, başsağlığı diledi.
Kurtulmuş, Türkiye olarak bölgede herkesin birlikte barış içinde yaşamasını istediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim sivil halkın en ufak bir şekilde kılına zarar gelmemesi için özel bir gayretimiz olduğunu cümle alem biliyor. Dolayısıyla buradan bir kere daha Burdur'dan ifade etmek isterim, orada yaşanan olayın arkasındaki gerçek neyse bunun ortaya konulması için Türkiye ilk andan itibaren Dışişleri üzerinden yaptığı ilan ettiği pozisyonunu korumaktadır. Biz Iraklı yetkililerle bu olayın ortaya çıkarılması için her türlü bilginin, her türlü belgenin paylaşılması ve bu olayın gerçeklerinin ortaya çıkarılması için iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu buradan bir kere daha ifade ediyoruz. Çünkü artık yeter, bu bölge insanları terörden, bombalardan, katliamlardan, bu tür cinayetlerden çok çekti. İsteriz ki bölgenin halklarının tamamı, Araplar da Kürtler de Türkler de diğerleri de şimdiye kadar yaşadıkları gibi bundan sonra kıyamete kadar birlikte barış içinde yaşasınlar. Terörün Türkiye başta olmak üzere bu coğrafyanın geleceğine bir suikast olduğunu en iyi biz biliyoruz. Binlerce evladını terörle kaybetmiş olan bir milletin çocukları olarak, terörün büyük ve güçlü Türkiye idealindeki yürüyüşüne nasıl mani olduğunu bilen bir ülkenin evlatları olarak dünyadaki bütün terör örgütlerinin bir an evvel silahlarının susmasını, bir an evvel terör örgütlerinin susturulmasını ve arkasındaki güçlerin de teröre destek vermekten vazgeçmelerini isteriz."
Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, teröre karşı duruşu uluslararası alanda, her platformda aktardıklarını dile getirdi.
- "Ne yapacağını bilmeyen muhalefet var"
Muhalefet parti liderinin gerçekleştirdikleri toplantılara da değinen Kurtulmuş, masa etrafındaki 6 genel başkan ile artı bir konumundaki parti temsilcilerinin bugüne kadar Türkiye'nin temel meselelerinde ortak görüş belirtemediklerini söyledi.
Ne yapacaklarını, Türkiye'nin meseleleri karşısında nasıl hareket edeceklerini bilmeden yollarına devam ettiklerine dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bazıları diyor ki 'Biz iktidara gelirsek İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden uygulamaya koyacağız.' Masadaki herkes aynı şeye inanıyor mu? Efendim ne getireceksiniz? 'Tayyip Erdoğan gitsin de ondan sonra düşünürüz' diyorlar. 'Güçlendirilmiş parlamenter sisteme döneceğiz.' diyorlar. Eminim o partilerin buradaki temsilcileri bırakın, genel merkezdeki en üst düzeydeki temsilcilerini toplayın, 'Arkadaş, kardeş, şu güçlendirilmiş parlamenter sistem nedir?' diye ellerine verin mikrofonu, 7'si de ayrı şeyi söyleyecektir. Dolayısıyla sadece parça olmak üzerinden bir araya gelen, sadece hayali bir şekilde Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir şeyler söylemeye çalışan bir muhalefet, izlenmeyen televizyon gibi karşınızda duruyor. Bunlara karşı inşallah iyi çalışacağız."