Afrika zengin, çok zengin ama dışarıdan ve içeriden bir türlü rahat verilmiyor.
ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt 1943'te İngiltere sömürgesindeki Gambiya'ya gerçekleştirdiği ziyaret sonrası oğlu Elliott'a şöyle diyordu;
"Bugün İngiliz Gambiya'ya ziyaretim hakkında öğrendiğim şeyi Churchill'e söylemeliyim; sekiz buçukta Bathurst'ten havaalanına gittik. Yolda gördüğüm yerliler işlerine yeni başlıyorlardı. Bu işçiler ne kadar ücret alıyorlar diye sorduğumda, maaşlarının bir şilin dokuz peni olduğunu söylediler. Günde elli sentten az bir ücret.! Bir de yarım bardak pirinç verildiğini söylediler. Bu işçilerin yaşam ortalamalarının yirmi altı yıl olduğunu öğrendim. Bu insanlara hayvanlardan beter muamele ediliyor, sahip oldukları sığırları bile daha uzun yaşıyor!”
Afrika'nın doğal kaynakları yüzyıllardır dünyanın hakim güçleri tarafından sömürülüyor. Bu yüzden birçok Afrika ülkesi dünyanın en fakirleri arasında. Afrika'da, Etiyopya ve Liberya dışında diğer tüm Afrika ülkeleri sömürgeleştirildi ve aslan payını İngiltere ve Fransa aldı. Almanya, İspanya, İtalya, Belçika ve Portekiz' de kolonileri vasıtasıyla kıtayı benzeri görülmemiş bir şekilde yağmaladılar.
Çin, Çin-Afrika ticaretinin yılda 200 milyar doları aşmasıyla şu anda Afrika'nın en büyük ticaret ortağı. Küresel strateji firması McKinsey & Co'ya göre, şu anda Afrika kıtasında 10.000'den fazla Çinli işletme faaliyet gösteriyor. Çin aynı zamanda Afrika'nın en büyük doğrudan yatırım kaynağı haline geldi. Bu, Afrika-Çin arasındaki ekonomik ve siyasi bağlarının derinleşmesine yol açtı.
Türkiye, kıtadaki nüfuzunu genişletme ve bölgesel bir güç olarak hareket etme çabasıyla son yıllarda Afrika'ya özel bir önem vermiş durumda. Bu, Türkiye'nin 2005'i “Afrika yılı” ilan etmesi ve kıtadaki ekonomik varlığını derinleştirme yönünde yeni bir politika benimsemesiyle başladı. Türkiye'nin Afrika'daki yatırımları ağırlıklı olarak turizm, madencilik, inşaat malzemeleri, lojistik, finans, çeşitli alanlardaki hizmetler sektörleri olarak öne çıkıyor.
Türkiye Afrika'da askeri ve ticari ürünleri için yeni müşteriler bularak ticaret hacmini genişletmeye ve çeşitlendirmeye yönelik planlarını devam ettiriyor. Bu yönde yapılan çalışmalar ile, Türkiye'nin Afrika ile toplam ticaret hacmi 2003'te 3 milyar dolardan 2021'de 26 milyar dolara çıktı.
Afrika, dünyanın en büyük kobalt, elmas ve uranyum rezervlerine ek olarak, dünyadaki altının yaklaşık %40'ını ve krom ve platin yataklarının %90'ına sahip. Bu yönüyle Afrika yer altı kaynaklar açısından dünyanın en zengin kıtası olarak kabul edilmektedir.
Kıta, küresel petrol rezervlerinin de yaklaşık %12'sine ve doğal gaz rezervlerinin %8'ine sahip. Ayrıca dünyadaki ekilebilir arazilerin yaklaşık %65'ine ve içilebilir tatlı su kaynaklarının da %10'una ev sahipliği yapmaktadır. Afrika'daki 1.3 milyarı aşan nüfus toplam 54 ülkede yaşıyor.
Aslında Afrika zengin, gerçekten çok zengin. Buna rağmen, nüfusunun yaklaşık %50'si, özellikle de sahra altı bölgesindekiler, günde 1,25'ten dolardan daha az kazanarak yoksulluk yoksulluk sınırının altında yaşıyor.