Afganistan işgalinin arkasındaki isim George Bush, Afganistan'daki olaylardan "derin üzüntü" duyuyor

ABD'deki 11 Eylül saldırılarının ardından Afganistan'a girme kararı veren dönemin ABD Başkanı George W. Bush, Afganistan'daki "acı olayları" izlemekten "derin üzüntü" duyduğunu bildirdi.

Eski Başkan Bush ve eşi Laura Bush, yaptıkları ortak açıklamada, Afganistan'daki son durumu değerlendirdi.

Bush çifti, çokça mağdur olan Afgan siviller, birçok fedakarlık yapan Amerikalılar ve NATO müttefikleri için hüzünlü olduklarını ifade etti. Eski Başkan Bush, "Laura ve ben, Afganistan'daki acı olayları derin üzüntüyle izliyoruz." ifadesini kullandı.

Afganistan'daki ilerlemenin başını çekenlerin şu an çok büyük bir riskte olduğuna dikkati çeken Bush, Başkan Joe Biden'ın Amerika ve NATO müttefiklerine yardım eden Afganlara tahliye sözü verdiğini anımsattı. Bush, "ABD'nin acil insani krizlerde mülteciler için bürokratik engelleri kaldırmak için yasal yetkisi var. Bürokratik ertelemeler olmadan güvenli geçişleri şimdi sağlamak için kaynaklarımız ve sorumluluğumuz var. Sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra en güçlü müttefiklerimiz onlara yardım etmeye hazır." değerlendirmesinde bulundu.

Bush, tahliye çalışmaları yürütülmesi konusunda ABD ordusuna güvendiğini belirterek Afganistan'da görev yapmış tüm ABD askerleriyle doğrudan konuşmak istediğini kaydetti.


Afgan nüfusunun neredeyse yüzde 65'inin 25 yaş altında olduğuna işaret eden Bush, Afganistan halkının güçlükleri yenebildiğini belirtti.

ABD'nin Afganistan işgali Bush döneminde başlamıştı

ABD, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından Usame Bin Ladin ve diğer El Kaide elebaşlarını sakladığı gerekçesiyle 7 Ekim 2001'de "Sürekli Özgürlük" adını verdiği, Afganistan'ı işgal harekatını başlattı. Bu dönemde, ABD'de başkanlık koltuğunda George W. Bush oturuyordu.

Bush yönetimi, genel olarak Orta Doğu'da savaş yanlısı politika izlediği gerekçesiyle hem ABD'de hem de diğer ülkelerde sık sık eleştirilerin hedefi olmuştu.

ABD'ye 2001-2014 döneminde 13 yıl süren operasyonda, aralarında NATO üyelerinin de bulunduğu 20'den fazla ülke destek vermişti.