AFAD ve Kandilli depremin şiddetini güncelledi
AFAD, Ege Denizi'nde 01.31'de meydana gelen depremin büyüklüğünü 6,5 olarak güncelledi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ege Denizi'nde, Bodrum açıklarında saat 01.31'de meydana gelen depremin büyüklüğünü 6,5 olarak güncelledi.
AFAD'dan yapılan açıklamada, Muğla'nın Bodrum ilçesi açıklarında gece saat 01.31'de meydana gelen depremin büyüklüğünün 6,5 olarak güncellendiği bildirildi. Depremin büyüklüğü daha önce 6,3 olarak açıklanmıştı.
Depremin 18,71 kilometre derinlikte, Bodrum'un 4,04 kilometre açıklarında meydana geldiği belirtildi.
KANDİLLİ 6,6 OLARAK GÜNCELLEDİ
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Ege Denizi'ndeki depremin aletsel büyüklüğünün son verilere göre 6,6 olduğunu belirterek, "Bu deprem kıyıya 10 kilometre uzaklıkta olup, derinliği 5 kilometre olduğundan Bodrum ve geniş bir alanda çok şiddetli bir şekilde hissedildi."dedi.
Özener, Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme Değerlendirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar ve enstitünün Jeofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Ceren Özer Sözdinler, Ege Denizi'nde meydana gelen ve Muğla başta olmak üzere Güney Batı Anadolu'da hissedilen depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Son verilere göre depremin aletsel büyüklüğünün 6,6 olduğunu ifade eden Özener, "Bu deprem kıyıya 10 kilometre uzaklıkta olup, derinliği 5 kilometre olduğundan Bodrum ve geniş bir alanda çok şiddetli bir şekilde hissedildi. Hemen güney batımızdaki İstanköy Adası'nda da 2 kişinin can kaybına ve ciddi anlamda hasara yol açtı. Bizde şükür ki şu ana kadar aldığımız bilgilere göre herhangi bir can kaybı yok, 80 yaralı olduğu bilgisi var. Bölge, sismik olarak aktif bir bölge. Gökova Körfezi'nin batısında özellikle çok aktif bir sismik hareket var. Daha önce Gökova Körfezi'nin ortası ve doğusu hareketliydi, bu sefer batısında bazı hareketler görüyoruz. 160 civarı şu ana kadar artçı sarsıntı kaydettik. Bu artçı sarsıntıların en büyüğü 4,8 olarak tespit edildi. Bilimsel olarak 5,5 büyüklüğüne kadar artçı bekleyebiliriz bu bölgede. Dolayısıyla bölgedeki vatandaşlarımıza 'geçmiş olsun' diliyoruz, önümüzdeki süreçte de her an teyakkuzda olmalarını öneriyoruz." şeklinde konuştu.
TSUNAMİ
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nün UNESCO/Hükümetler Arası Oşinografi Komisyonu tarafından Ege, Akdeniz, Karadeniz ve bağlantı denizlerde tsunami servis sağlayıcısı olarak akredite edildiğini aktaran Özener, "Bu bölgelerde olacak bir tsunamiyle ilgili uyarı mesajı bizden gidiyor. Bu deprem sonrasında da bir tsunami meydana geldi ama bu tsunami sizin Uzakdoğu'da gördüğünüz anlamda bir tsunamiden bahsetmiyoruz, normal bir fay bu fay ve 30-40 santimetrelik düşey atım neticesinde bir tsunami meydana geldi." dedi.
Dr. Ceren Özer Sözdinler de oluşan tsunaminin Bodrum Limanı'ndaki istasyonda maksimum 13 santimetre olarak ölçüldüğünü belirtti. Sözdinler, "Fakat şunu belirtmekte yarar var, liman içindeki cihazın konumu gereği çok düşük bir seviyede kaydedildi bu. Gümbet, Yalıçiftlik gibi Bodrum Yarımadası'nın güney kıyılarında çok daha yüksek seviyelerde su baskınları gözlendi. Kıyıdan 10 metreden 100 metreye kadar su içeriye doğru sokuldu ve videolardan da gördüğünüz gibi akıntılı bir şekilde içerilere kadar girdi." ifadelerini kullandı.
Tekrar söz alan Özener, yer kabuğunun ne yöne, ne hızla hareket ettiğini bildiklerini, eski tarihsel depremlerden aktif fayların ne büyüklükte bir deprem üretebileceğine ilişkin öngörüleri olduğunu vurgulayarak, "Tek bilemediğimiz şey zamanı. Bugünkü teknolojik gelişmeler çerçevesinde dünyanın hiçbir yerinde zamanı konusunda net bir ifade vermek mümkün değildir." dedi.
Özener, Kandilli Rasathanesi'nin 7 gün 24 saat esasına göre çalıştığını anlattı.
"SON VERİLERLE BİRLİKTE 6,6"
Bir gazetecinin, depremin büyüklüğüne ilişkin farklı açıklamaları nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine de Özener, şunları söyledi:
"Vatandaşların da basın mensuplarının da hep böyle bir tereddüdü oluyor. Şunu ifade edeyim, ilk veriler geldikten sonra anlık çözüm yapıyoruz. Daha çok erken uyarıya, tsunami mesajlarına yönelik hızlı bir çözümde bulunuyoruz. Bu çözümlemede içsel sonuçları veriyoruz. Daha sonra gelen veriler doğrultusunda bunları revize ediyoruz. Önce 6,3 açıklandı, sonra 6,5'e çıktı. 'Acaba bazı depremler gizleniyor mu?' diye bir şey yok. Bilimsel olarak dünyanın her yerinde böyledir. Dünya üzerindeki bütün deprem izleme merkezlerinde içsel sonuçlar var, sonra revizeler vardır. Son verilerle birlikte 6,6 olarak söylüyoruz. Şu anda kabul olan birçok uluslararası merkezde de 6,6 olarak gözüküyor."
Depremin bölgede kaç şiddetinde hissedildiğine yönelik soruya karşılık da Özener, şiddet haritasını göstererek, bölgede 7'lik bir şiddet ortaya çıktığını, 6, 5 ve 4 olarak dağıldığını belirtti.
Verilerin, bölgenin birinci derece deprem bölgesi olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Özener, tsunami ile ilgili bir soruya da şu karşılığı verdi:
"10 santimetre bizim deniz seviyesi ölçen istasyonumuzun olduğu yerdi, bu da limanın içinde olan bir yer. Biz orada 10 santimetre test ettik ama denizin içinde saha gözlemlerinde 10 metreden 100 metreye giden yaklaşık 30 santimetre yüksekliğinde kıyıdan içeriye giren bir dalga görüldü."
Prof. Dr. Ali Pınar ise Gökova Körfezi'nde son 15-20 yıldır deprem etkinliğinde bir artış gözlemlendiğini aktararak, "1900'den günümüze kadar 4'ten büyük depremlere baktığımız zaman Gökova Körfezi'nin orta ve doğu kısmında 4'ten büyük depremler meydana geldiği halde batı kısmında sadece 1-2 tane çok az sayıda deprem olduğunu görüyoruz. Şu anda sismik boşluk varmış gibi bir izlenim yaratıyor bu depremlerin dağılımı. Dolayısıyla dün akşam meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin, Gökova Körfezi'nin batısındaki bir sismik boşluğu doldurduğunu söyleyebiliriz. Bu Gökova Körfezi içinde gelişen doğu-batı uzantılı normal fay sistemleri var. Dün akşamki deprem de bu sistemin içinde kırılan bir fay neticesinde meydana geldi." dedi.
Ayvacık depremleri, Karaburun açıklarındaki deprem ve bu depremin aynı sistemin etkisiyle meydana geldiğini aktaran Pınar, "Bu bölgede yine sözünü ettiğimiz dinamikle ilişkili olarak her 25-30 yılda bir 7'lik deprem, her neredeyse 1-1,5 yılda bir 6'dan büyük bir deprem... Hep dinamiğin sonucu bunlar. 'Depremler olacak mı?' diye sorarsanız, olacaktır tabii... Çünkü yaklaşık her sene 35-40 milimetre yani 3-4 santimetre bir hareket söz konusu Güneybatı'ya doğru. Bunun neticesinde mutlaka olacaktır ama ne zaman?" diye konuştu.