Adı değişti, kaderi değişmedi! Ne çektin be Mavi Marmara!
İki farklı ülke tarafından üzerine ateş açıldı; diplomatik krizlere neden oldu, ölümler, hacizler, zor günler gördü, adı mahkeme koridorlarında yankılandı. İşte, son olarak Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin taciz ateşi ile gündeme gelen "Anatolian" yani eski adıyla Mavi Marmara'nın ilginç öyküsü...
Ankara / Ulaş Kaya
Olayların gemisi Mavi Marmara, 9 Kasım 1994'te imalatı tamamlanarak denize indirildi.
Uzunca bir süre İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. tarafından Sarayburnu hattında yolcu taşımacılığında kullanılan gemi, 2010 yılında İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından 800.000 dolar bedelle satın alındı.
Mavi Marmara adının hepimizin hafızalarına kazınmasına neden olan olaylar silsilesi de bu noktadan sonra başladı.
2010 yılının ilk aylarında Filistin'e yönelik askeri müdahalelerini yoğunlaştıran İsrail, Gazze'yi abluka altına aldı.
Gemi, Filistin halkının maruz kaldığı zulme kayıtsız kalamayan İHH İnsani Yardım Vakfı üyeleri, aralarında farklı inanç ve milletten sivil toplum kuruluşu üyeleri, gazeteciler ve aktivistlerin de yer aldığı 560 yolcu ile 22 Mayıs 2010'da Sarayburnu Limanı'ndan Gazze'ye sevgi gösterisiyle uğurlandı.
"Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganıyla yola çıkan Mavi Marmara, Kıbrıs'ın 30 mil güneyinde uluslararası sularda diğer ülkelerden yola çıkan 5 gemiyle buluştu.
Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren gemiler, 30 Mayıs 2010'da Gazze'ye doğru hareket etti. 30 Mayıs gecesi ve 31 Mayıs gece yarısından sonra Mavi Marmara gemisine telsiz üzerinden tehdit mesajları gönderen İsrail Ordusu, filoda bulunan gemilere havadan ve denizden tacizde bulundu.
Sabaha karşı filoya saldırıya başlayan İsrail komandoları, helikopterler ve zodyak botlardan Mavi Marmara gemisindeki sivillere önce sis ve ses bombaları attı, ardından hedef gözetmeksizin ateş açtı.
İsrail askerleri tarafından açılan ateşle 9 Türk yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, 50'den fazla gönüllü de yaralandı. Başından vurulan aktivist Uğur Süleyman Söylemez'in 4 yıl bitkisel hayatta kaldıktan sonra vefat etmesiyle de saldırı sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 10'a yükseldi.
Davos'taki "One minute" olayının ardından Türkiye-İsrail ilişkilerinde dönüm noktası olarak kabul edilen Mavi Marmara baskını dünya kamuoyunun gündemine oturmuş ve Mavi Marmara ismi herkes tarafından bilinir olmuştu.
Saldırıdan sonra Haydarpaşa Limanı'na çekilen gemi, armatör Erdoğan Tümsek tarafından İHH Vakfı'ndan 1 milyon 200 bin dolara satın alınarak Ro-Ro gemisi haline getirildi ve "Erdoğan Bey" adıyla yük taşımacılığına başladı.
Eski adıyla Mavi Marmara, yeni adıyla "Erdoğan Bey" son görev yeri olan Somali’de borçları nedeniyle haczedildi. Bir süre Somali'de hacizde bekleyen gemi, Azeri iş adamı Malik Taşyar tarafından bir Türk ortağı ile birlikte satın alındı ve adı bu sefer de "Anatolian" olarak değiştirildi.
Karadeniz limanları arasında yük taşımak için İstanbul’a gelen gemi, bu kez Ege açıklarında Yunanistan Sahil Güvenlik ekiplerinin taciz ateşine maruz kaldı.
Mavi Marmara, seyir defterindeki hacizler, baskınlar, ölümler, taciz ateşleri ile belki de Türk Denizcilik Tarihi'nin en özel gemilerinden biri olarak anılacak.