9'lu aşı ile rahim ağzı kanserinden kurtulmak mümkün
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan rahim ağzı kanseri, aşıyla önlenebilen tek kanser türü olarak biliniyor.
Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Soner Pul, "9'lu aşı, HPV’nin, 6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52, 58 tiplerine karşı geliştirilmiş bir aşıdır. İçerisinde virüse ait yüksek düzeyde saflaştırılmış, enfeksiyöz olmayan proteinler bulunmaktadır. Yeni aşı, 9 yaşından büyük çocuklara ve yetişkinlere yönelik bir aşıdır." ifadelerini kullandı.
Medicana Sağlık Grubu açıklamasına göre, kadınlarda en sık görülen kanser türü olan rahim ağzı kanseri, aşıyla önlenebilen tek kanser türü olarak biliniyor. İkili ve dörtlü HPV aşısının yanında Türkiye’ye yeni gelen 9’lu aşıyla da HPV ve onun sebep olduğu rahim ağzı kanserinden korunmak mümkün olabiliyor.
Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen Pul, rahim ağzı kanseri kadınlarda sık görülen kanserlerden biri olduğunu ve düzenli olarak yaptırılan jinekolojik muayeneler ve PAP smear testiyle birlikte bu kanser türünün erken tanınabildiğini dile getirdi.
Erken tanınan rahim ağzı kanserinde tedavinin çok daha kolay olduğunu belirten Pul, "Bunun yanında rahim ağzı kanseri aşıyla önlenebilen tek kanser türü olarak bilinmektedir. Bugüne kadar ülkemizde ikili ve dörtlü aşılar uygulanmaktaydı. Bu yıl başında 9’lu aşının da Türkiye’ye gelmesiyle sadece rahim ağzı kanserinden değil, genital siğil, vulva, vajina ve anüs kanserlerine karşı da korunulmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Aşıyla hem kanser hem öncü lezyonlar önleniyor"
HPV’nin en sık cinsel yolla bulaşan ve oldukça yaygın görülen bir enfeksiyon olduğunu ve cinsel hayatı aktif insanların hayatları boyunca yüzde 50 ihtimalle HPV’ye yakalanabildiğini dile getiren Pul, "Ayrıca HPV bulaşan kadınların da yüzde 50 ihtimalle rahim ağzı kanseri olması beklenebilir. HPV’den aşılanarak da korunulmaktadır. Aşı ile özellikle rahim ağzı ve diğer HPV’ye bağlı kanserler ve öncü lezyonların oranını azaltma hedeflenmiştir. Bu amaçla üç aşı tipi geliştirilmiştir. Bunlardan sonuncusu olan 9’lu aşının ülkemize de geldiği bilinmektedir." açıklamasında bulundu.
"Erkekler de yaptırabilir"
Op. Dr. Soner Pul, 9’lu aşının, HPV’nin, 6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52, 58 tiplerine karşı geliştirilmiş bir aşı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"İçerisinde virüse ait yüksek düzeyde saflaştırılmış, enfeksiyöz olmayan proteinler bulunmaktadır. Yeni aşı, 9 yaşından büyük çocuklara ve yetişkinlere yönelik bir aşıdır. Aşı sadece rahim ağzı kanserinden korumakla kalmaz, genital siğil, vulva, vajina ve anüs kanserlerine karşı da koruyucudur. Zaten bu kanserlerin hepsi HPV ile ilişkilidir ve hem bulaştırıcılığın azalması hem de penis bölgesi siğil ve anüs kanserinden koruyucu etkisi sebebi ile erkeklere de uygulanabilir. Ancak aşıların HPV ile ilişkili hastalıkların tedavisinde kullanılmadığı bilinmelidir. Bu aşıyla önlem alınmaktadır. 9’lu aşıda bulunan HPV tiplerinden herhangi biriyle ilişkili kronik enfeksiyonu veya hastalığı halihazırda mevcut olan kişilerde herhangi bir etki göstermez yani koruyuculuk ya da tedavi sağlanmaz. Bununla birlikte daha önceden HPV ile enfekte olmuş veya olmamış kişiler, 9’lu aşıda bulunan diğer HPV tipleriyle ilişkili hastalıklara karşı da korunma sağlayabilir."
"Emzirme döneminde de yapılabilir"
Eğer kişi, aşının içerdiği maddelerden herhangi birine karşı alerjik ise veya daha önce 4’lü aşıda ya da 9’lu aşının bir dozunda alerjik reaksiyon yaşadıysa aşı uygulanmadığını bildiren Pul, şunları aktardı:
"Bu aşının da yiyecek ve içeceklerle, diğer aşılarla, doğum kontrol haplarıyla etkileşimi yoktur. Enjeksiyon yapılan bölgede hafif ağrı, şişlik, kızarıklık, morluk ve kaşıntı olabilir. Enjeksiyon sonrası hafif baş ağrısı, ateş, yorgunluk, baş dönmesi ve bulantı olabilir. 9’lu aşı 3 doz şeklinde uygulanmaktadır. Eğer aşılama programı esnasında hamile kalındıysa, aşılama çocuk doğduktan sonra tamamlanmalıdır. Emzirme döneminde uygulanabilir."
Soner Pul, HPV’nin yüzden fazla tipi bulunduğunu, 9’lu aşının her tipe karşı koruma sağlamadığını ifade ederek, "Bu nedenle cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı uygun tedbirlerin alınmasına devam edilmelidir. Aşıyla birlikte rutin jinekolojik muayenelerin yaptırılması, aşıdan sonra da rutin PAP smear testinin uygulanmasına devam edilmelidir." tavsiyesinde bulundu.