6 bin 502 meteor görüntülendi
Ege Üniversitesi ile TÜBİTAK tarafından hayata geçirilen proje kapsamında 6 kente kurulan 25 kamera ile üç yılda atmosfere giren 6 bin 502 meteor görüntülendi.
Türkiye'nin 6 ilinde kurulan kamera sistemleri, atmosfere giriş yapan 6 bin 502 meteorun parçalanma anını kayıt altına aldı.
Ege Üniversitesi ve TÜBİTAK tarafından hayata geçirilen "Türkiye Meteor Takip Sistemleri ve Ağı'nın Kurulumu, Ulusal Çarpma Kraterleri ve Meteoritleri Veritabanı'nın Oluşturulması" projesi ile Türkiye, meteorları dünya çapında takip eden ülkeler arasında yerini aldı.
Kameraların kaydettiği görüntülerde, meteorların atmosfere girdikten sonra ışık yayarak parçalanmaları yer alıyor.
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Ozan Ünsalan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014'de TÜBİTAK'ın 1001 projesi kapsamında aldıkları destekle başladıkları proje kapsamında meteorları izlemek üzere Çanakkale, Antalya, Mersin, Eskişehir, Malatya ve Gaziantep'e kamera sistemi yerleştirdiklerini anlattı.
Atmosfere yüksek hızla girmelerinin ardından yüksek sıcaklıklara ulaşan meteorları 25 kamerayla kaydettiklerini ifade eden Ünsalan, kayda alınan meteorların yörüngelerini de belirlediklerini dile getirdi.
Doç. Dr. Ünsalan, şöyle konuştu:
"Türkiye'de belirli bölgelere atmosferden giren meteorların takibini yapıyoruz. Daha sonra bunların yörüngelerini tespit ediyoruz, meteor hangi takım yıldızı civarından ve hangi bölgeden gelip yer çekimine yenik düşerek atmosfere girip yandığını buluyoruz. Bunların tespitini yapmak şu açıdan önemli. Dünyada ve Avrupa'da bu konuda birçok çalışma ve takip sistemleri mevcut. Dolayısıyla bu çalışmalara ve veri tabanlarına önemli bir katkıda bulunuyoruz."
Halk arasında "yıldız kayması" olarak nitelendirilen ve görenlerin dilekler tuttuğu ışık yansımasının aslında atmosfere giren meteorun parçalanması olduğunu vurgulayan Ünsalan, bunların nereye düştüğünün tespitinin çok zor olduğunu söyledi.
Ünsalan, 2015 yılında Bingöl'ün Sarıçiçek köyüne düşen meteoritleri NASA ile incelediklerini anımsatarak, orada hem kamera kaydı hem de görgü tanıklarının olduğunu ve bu sayede meteroit parçalarının bulunabildiğini ifade etti.