15 Temmuz'dan 16 Nisan'a kadarki süreç, bütün makyajları dökmüştür
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Bursa'nın İnegöl ilçesindeki bir otelde, AK Parti İnegöl İlçe Teşkilatı üyeleriyle "vefa yemeği"nde bir araya geldi. Kaynak, yemekte bir konuşma yaptı.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Karşılaştığımız tablo, kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyinden izlemeye alınma, yani dış kapının önüne kadar konulma kararıdır. Hangi sebeple biliyor musunuz? 15 Temmuz'da göğsünüzü siper ederek önlediğiniz o darbeye karşı tutuklanan darbeciler. O yüzden 15 Temmuz'dan 16 Nisan'a kadarki süreç, bütün makyajları dökmüştür, bütün çirkinlikleri ortaya çıkarmıştır." dedi.
Merkez Osmangazi ilçesindeki Dobruca Tesisleri'nde Kahramanmaraşlılar Derneği üyeleriyle buluşan Kaynak, daha sonra İnegöl ilçesindeki bir otelde, AK Parti İnegöl İlçe Teşkilatı üyeleriyle "vefa yemeği"nde bir araya geldi.
Kaynak, burada yaptığı konuşmada, 16 Nisan'ın, Türkiye'nin siyasi tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Milletin 200 yıllık mücadelesinin, yönetim sistemi arayışının en önemli halkasının 16 Nisan olduğunu belirten Kaynak, "Bizler, aynı zamanda refah toplumu olurken, temel değerlerimize de sahip çıkabiliriz. Biz bir yandan maddeten kalkınırken, bir yandan manevi değerlerimize sahip çıkıp, onu geliştirip ilerletebiliriz." diye konuştu.
Türkiye ve insanlığın başına bela olan, lanet ve nefretle anılacak terör örgütleriyle mücadele edildiğini dile getiren Kaynak, "Müttefikimiz, uzun süredir girmek için mücadele ettiğimiz AB ülkelerinin büyük çoğunluğu da karşımızdaydı. Biz Allah aşkına ne yapıyorduk da bunlar karşımızdaydı? Demokrasiden mi, hukuktan mı, insan haklarından mı vazgeçiyorduk? Acaba bizim yaptığımız iş, milletimizin huzuruna getirdiğimiz anayasa, nasıl bir netice doğuracak da bunlar, bu kadar karşımızda bir hizaya girmişlerdi? Bunu anlamak mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Kaynak, şöyle devam etti:
"Düşünün ki o Avrupa sınırlarına mülteciler için jiletli tel örgüler çekerken, bir yandan karlar üzerinde mültecilerin minicik bir izci çadırında doğum yapmasını ve babasının ilk banyosunu kar üzerinde yaptırdığı bebekleri izlerken, bir yandan mülteci kadınlara bozuk para atıp, şınav çektirirken, bir yandan Ege ve Akdeniz'in soğuk suları adeta mezarlığa dönmüşken, Avrupa, Türkiye'de barındırdığımız ve onları muhacir, kendimizi de ensar olarak gördüğümüz 3 milyon mültecinin güvenliğini sağlarken, Avrupa'nın da güvenliğini sağladığımızın farkında değil miydi?"
"YAPTIĞINIZ İŞ ÇOK ÖNEMLİ"
Avrupa'nın referandum sürecinde makyajının bozulduğuna dikkati çeken Kaynak, "Ne insan hakları, ne kadın hakları, ne siyaset, ne de ifade özgürlüğü kalmıştır. Avrupa, terör örgütlerinin Avrupa içerisinde, Avrupa'nın başkentlerinde, Berlin'de, Brüksel'de, başka yerlerde anayasa paketine karşı 'hayır' propagandası yapılmasına büyük fırsat vermiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak, Türkiye karşısında Kandil ile Brüksel, DAEŞ ile Almanya, Naziler, FETÖ ile Hollanda'dakilerin aynı hizaya geldiğini vurgulayarak, bu çıplak gerçeği, bütün dünyanın önüne koyanın, 16 Nisan'da halkın desteğine sunduklarını anayasa paketi olduğunu anlattı.
Yaptıkları işin çok önemli ve tarihe geçecek bir iş olduğunu bildiren Kaynak, "Bundan dolayı çocuklarımıza, torunlarımıza 'Biz Türkiye'nin yönetim sistemini, istiklalini ve istikbalini, milli egemenliğini, millet iradesini emin ellere bıraktık' diye övüneceğimiz en önemli hadiseyi 16 Nisan'da milletimize yaşattınız." şeklindeki görüşlerini paylaştı.
Avrupa'da parlamenter sistemle ve başkanlık sistemi ile idare edilen devletler olduğunu anımsatan Kaynak, şöyle konuştu:
"Önemli olan, başkan da parlamento da olacaksa demokratik bir yönetim olmasıdır. Bizim karşılaştığımız tablo, kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyinden izlemeye alınma, yani dış kapının önüne kadar konulma kararıdır. Hangi sebeple biliyor musunuz? 15 Temmuz'da göğsünüzü siper ederek önlediğiniz o darbeye karşı tutuklanan darbeciler. O yüzden 15 Temmuz'dan 16 Nisan'a kadarki süreç, bütün makyajları dökmüştür, bütün çirkinlikleri ortaya çıkarmıştır."
"REHAVETE KAPILMAK, BİZİM İŞİMİZ DEĞİL"
Kaynak, Türkiye'nin bir yandan da ekonomik mücadelesini sürdürdüğüne işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu hadiselere rağmen 2016 yılında büyüme oranımız yüzde 3'e yakındır. Bütün Avrupa ülkelerinin, OECD ülkelerinin ortalamasının üzerindedir. Türkiye, bu süre zarfında, ekonomisi daralmasın, özel sektörü, müteşebbisi, tüccarı ve sanayicisi bundan zarar görmesin diye çok farklı, Türkiye'ye has ve uygun yeni modeller geliştirmiştir. İlk defa Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, 25 milyar lira Kredi Garanti Fonu'na para aktarmış ve bunun 250 milyar liralık krediye dönüşmesine imkan tanımıştır. 16 Nisan önemliydi ama bizim işimiz bitmedi. Rehavete kapılmak, bizim işimiz değil. İnancımızdan asla taviz vermeyeceğiz, mücadele kararlılığımızdan da asla geri durmayacağız."
Nisan başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirmesiyle Somali ve Mali'ye gittiğini hatırlatan Kaynak, "Recep Tayyip Erdoğan, sadece Türkiye'nin değil, mazlum dünyanın da umududur. Biz, 14 Ağustos 2001'de yola çıkarken, liderimiz, cumhurbaşkanımız için ne diyorduk? O, kimsesizlerin kimsesi, mazlum dünyanın hür sesi. O, bütün dünyaya adaletsizlik, hukuksuzluk ve zulüm karşısında 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyen tek cesur ses." şeklinde konuştu.
Kaynak, daha sonra annesi vefat eden İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a Cuma Mahallesi'ndeki babaevinde taziye ziyaretinde bulundu.