15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne "serbest geçiş" geliyor
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, "15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde serbest geçiş sistemini bu sene içinde hayata geçireceğiz." dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Anadolu Ajansı Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı sistemini de içeren anayasa değişikliğine ilişkin soru üzerine Arslan, yıllardır icraatın başında olanların, ülkeyi yöneten kişilerin, Cumhurbaşkanlığı sisteminin çok daha yararlı olacağını ortaya koyduklarını söyledi.
Hariçten gazel okumanın kolay olduğunu ifade eden Arslan, "Hariçten gazel okumaktansa fiilen görev yapıp, hükümette yer alıp ondan sonra değerlendirmeler yapmak çok daha sağlıklı olur. Onun için Sayın Bahçeli'nin, AK Parti'nin bu teklifine, devlet adamlığı titri ile destek vermesinin altında yatan sebep, Sayın Bahçeli'nin 2002 öncesi hükümette fiilen yer alması, sorumluluk alması ve sorumluluk aldığında işlemlerin istedikleri gibi hızlanıp hızlanamadığı veya tıkanıp tıkanmadığını görmüş olması, yaşamış olmasıdır ve buna inanması sonucunda bu noktaya geldi." diye konuştu.
Yasama ve yürütme erkinin birbirinden ayrı ve çok daha güçlü olması gerektiğinin altını çizen Arslan, anayasa değişikliği ile yapmaya çalıştıklarının bu olduğunu kaydetti.
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ İHALESİ
Arslan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü hizmete girdikten sonra ağır vasıta trafiğinin bu köprüye kaymasıyla İstanbul trafiğinin çok rahatladığını, aynı zamanda dur-kalk kaynaklı sera gazı emisyonunun da azaldığını söyledi.
1915 Çanakkale Köprüsü'nün yarın gerçekleştirilecek ihalesine ve köprünün özelliklerine ilişkin bilgiler veren Arslan, köprünün 18 Mart'ta temelinin atılacağını dile getirdi.
Arslan, yarın ihalede tekliflerin alınacağına dikkati çekerek, Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle hayata geçirilecek köprünün ayak açıklığının 2023 metre olacağını, bununla dünyadaki en büyük köprü olacağını ifade etti.
Arslan, ihale için 24 firmanın şartname aldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Neredeyse yarı yarıya yabancı Türk firmalar var. Çinliler, Japonlar, Koreliler, İtalyanlar var ve ülkemizin bu alanda gerek ülkemizde gerek yurt dışında iş yapmış çok büyük firmaları var. Beklentimiz, bunlar ortaklıklar, konsorsiyumlar kuracaklar. Bu tip büyük projelere kimse tek başına girmiyor, uzmanlık alanları birleştiriliyor. Çok net olmamakla birlikte piyasada konuşulan, şartname satın alanların öngörüleriyle hareket edersek 4-5 grubun teklif vereceğini düşünüyoruz. Daha da artabilir, inşallah yarın saat 10.00'da teklifleri alacağız. Arkadaşlar hızlı bir şekilde ön değerlendirmesini yapacaklar. Yarın öğleden sonra muhtemelen kamuoyunu bilgilendirmiş oluruz. Hangi grupların teklif verdiğini, tekliflerin ne kadarlık süreyi içerdiğini paylaşacağız. Değerlendirmesini de kısa süre içinde yaparak teknik olarak yeterlilik alan bütün grupların süreye yönelik tekliflerini değerlendireceğiz. En kısa süreyi veren ihaleyi kazanmış olacak, ama başlangıçta en kısa süreyi veren değil, teknik yeterlilik alanların içinde en kısa süreyi veren kim ise yapım, işletme süresi dahil olmak üzere en kısa süreyi verene işi vereceğiz."
"MARMARA DENİZİ ETRAFINDA RİNG OLUŞTURUYORUZ"
Avrupa'dan gelip İstanbul üzerinden Orta Anadolu'ya, Ege'ye, Batı Akdeniz'e inen trafiğin tamamen 1915 Çanakkale Köprüsü'ne alınacağını ifade eden Arslan, köprünün süreyi ve mesafeyi kısaltacağını, İstanbul'un üzerinde ilave bir yük oluşturmasını da engellemiş olacaklarını kaydetti. Arslan, şöyle devam etti:
"Çanakkale Köprüsü'nün avantajı şu, gerek Osman Gazi gerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve onların devamındaki otoyolları düşündüğümüzde Marmara Denizi'nin etrafında bir ring oluşturuyoruz. Bu ringin avantajı, bu güzergahtaki bütün limanları, sanayiyi, endüstriyi birbirine çok daha hızlı ve kolay bağlamış olacağız. Ham maddeyi üretim yerine, fabrikaya, sanayi bölgelerine çok daha hızlı eriştirmiş olacağız. Burada üretilen mamul maddeyi de tam tersi yolda gerek Avrupa'ya gerek Ege'ye İzmir üzerinden, limanlar üzerinden deniz aşırı ülkelere gönderme konusunda çok büyük bir kolaylık sağlayacak. Bence 1915 Çanakkale Köprüsü'nün sadece yazın tatil için o güzergahı kullanıp, Trakya'dan Anadolu'ya geçen sürücülerimiz için olduğunu düşünmesinler, bu köprü kendi trafiğini, kendi ekonomiye katkısını birlikte oluşturacak, o bölgede çok ciddi bir canlanma olacak. Biz Avrupa ile yaptığımız ticarette seyir mesafesinden, maliyetlerinden kaynaklı ekonomik olmayan birçok ticareti de bu süreyi ve mesafeyi kısaltarak çok daha ekonomik hale getireceğiz."
"AVRASYA TÜNELİ 24 SAAT HİZMET VERECEK"
Avrasya Tüneli'nin henüz istedikleri seviyeye gelmediğini belirten Arslan, "Bu tip projeleri kademli olarak açarsınız. Avrasya Tüneli şu anda 14 saat, 07.00-21.00 saatleri arasında çalışıyor. Amacımız sistemin oturması. Zaman içerisinde 100 bin aracın geçeceği bir sistemi test etme şansınız yok. Yaşarken gerekli tedbirleri alıyoruz, 14 saat trafik hizmeti veriyoruz. Olası aksaklık ve eksiklikleri gece gideriyoruz. Bu bütün benzer projelerde böyledir." ifadelerini kullandı.
Arslan, ay sonu itibarıyla Avrasya Tüneli'nin 24 saat boyunca hizmet vereceğini belirterek, herhangi bir eksiklik ya da aksaklığın şu aşamada söz konusu olmadığını söyledi. Arslan, "Öngördüğümüz, 2-3 dakika içerisinde olaylara müdahale etmekti, onu da yapıyoruz." diye konuştu.
Arslan, Avrasya Tüneli'nin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne doğrudan faydasının ölçülebilir hale getirilip getirilmediğinin sorulması üzerine, "Yavuz Sultan Selim Köprüsü açıldıktan sonra diğer 2 köprünün yaklaşık yüzde 30 yükünü almıştık. Avrasya Tüneli açıldıktan sonra da özellikle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü trafiğinde de ciddi bir azalma oldu. Ancak biz hayatı kolaylaştırdıkça köprülerden geçiş kolaylaştıkça, '1-1,5 saat ben bu trafiği kaldıramam' deyip köprüye çıkmayanlar, köprüdeki rahatlamayı görünce trafiğe de çıkıyorlar. Aslında bu aynı zamanda biraz trafiği de arttırıyor." diye konuştu.
"15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ GÜÇLENDİRİLECEK"
Bakan Arslan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki gişelerin kaldırılıp kaldırılmayacağının sorulması üzerine de Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden örnek vererek, serbest geçiş sisteminin getirilmesinden sonra akışın arttığını ve insanların hayatlarının kolaylaştığını kaydetti.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde de benzer uygulamayı hayata geçireceklerini belirten Arslan, "Bu sene içerisinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yenilemeyi yapacağız. Yenilemeden kaynaklı trafiği kısıtlayacağız. Dolayısıyla serbest geçiş sistemi için 2-3 ay insanları mağdur edip, dönüp sonra takviye için de 2-3 ay mağdur etmek yerine bu iki çalışmayı birleştiriyoruz. Aynı anda yapacağız. Takviye etme, güçlendirme işlemi ile birlikte 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki serbest geçiş sistemini de bu sene içerisinde hayata geçireceğiz." dedi.
Bakan Arslan, söz konusu çalışmanın yaklaşık 3 ay süreceğini belirterek, "Geçmişte çok daha uzun sürüyordu ancak Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde çok farklı bir malzemeyi kullandık. O tecrübeyi şimdi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde kullanacağız. Çok daha kısa sürede yapıp, yenileyeceğiz." diye konuştu.
"KÖPRÜ ÜCRETLERİ MAKUL SEVİYEDE"
Arslan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün geçiş ücretlerinin artılmasına yönelik eleştirilere, "Bu köprülerimiz yaşlandı. Dolayısıyla köprüleri çok daha modern hale getirmek, yenilemek adına her iki köprüde, devamındaki viyadükler ve otoyollarda da çok ciddi iyileştirmeler yaptık, halen de yapıyoruz. Bunların getirdiği çok ciddi maliyetler var. Bu maliyetleri de bu köprü gelirlerinden karşılamamız gerekiyor. Biz 3-4 yıl boyunca neredeyse zam yapmadık. Bu masrafları yapınca da mecburen onların fiyatlarını artırmak durumunda kaldık." diye konuştu.
Artışın oran olarak yüksek gözüktüğünü ancak ücretin makul seviyede bulunduğuna dikkati çeken Arslan, "Hele ki başka ülkelerdeki otoyol ve köprü fiyatlarıyla kıyaslandığımız zaman ve bunların yaşamımıza kattığı kolaylığı da düşündüğümüz zaman ücretler çok yüksek değil. İnsanlarımızın bu konuda bize inanmaları iyi niyetle bize yaklaşmaları lazım." ifadelerini kullandı.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün bağlantı yollarının tamamlanmasında yaşanan gecikme hakkında bilgi veren Arslan, Sancaktepe ve Kurtköy'de kamulaştırmadan kaynaklı işlerin mahkemeye taşındığını, bunun gecikmeye neden olduğunu söyledi. Arslan, "İnsanlar, 'Gecikme olduysa açılmasaydı' diyebilir. Ben buralarda bir sıkıntı yaşanacak diye Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün İstanbul'a ve İstanbulların hayatına sağlayacağı kolaylıktan vazgeçemem" dedi.
OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ'NDEKİ İNDİRİM TRAFİĞİ YÜZDE 30 ARTIRDI
Arslan, Osman Gazi Köprüsü'nün geçiş ücretlerinde yapılan indirimin araç trafiğine olumlu yansıdığını belirterek, "Yaklaşık yüzde 30 bir artış oldu. Ancak Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü'nde ve bunların devamı olan otoyollarda bizim zaten başlangıçtaki fizibilitelerimiz ortaya koyuyordu ki bu projeler bitip belirli bir süre geçmeden, ilave kendi trafiğini oluşturmadan isteğimiz rakamlara erişemeyeceğiz. Bu bizim için sürpriz değil." değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların köprüden geçmek yerine Körfez'i dolaşarak yakıt sarfiyatı yaptıklarını belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Vatandaş İstanbul'dan çıkarken deposunu dolduruyor. Osman Gazi Köprüsü sapağına gelince de 'köprüden geçersem 65 lira vereceğim, Körfez'i dolaşırsam sanki bedava dolaşmışım' gibi psikolojiye giriyor. İnsanlarımızdan istirhamımız, bu hesabı iyi yapsınlar. Körfez'i dolaşarak zaman kaybına uğramasınlar, çevreye zararlı etkiyi artırmasınlar ve çok daha önemlisi kaza riskini almasınlar. Süre içerisinde bugünlerde Bursa'ya kadar olan kısmını da açmış olacağız. Orhan Gazi'den sonra Gemlik Bursa'yı da açmış olacağız. İlave trafiğini oluşturacak ve inşallah iki yıl içerisinde İzmir'e kadar olan otoyolu bitirdiğimizde ve Çanakkale'nin trafiğini ring olarak buraya aldığımız zaman o rakamlara erişecektir."
OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ'NDEKİ VİNÇ
Öte yandan, Osman Gazi Köprüsü'ndeki vincin trafiğe olumsuz herhangi bir etkisinin olmadığının altını çizen, Arslan, şu ifadeleri kullandı
"Orada vincin sökülmemesinden kaynaklı trafik akışı aksıyor mu, hayır. İnsanlara bir zararı var mı, hayır. Belki psikolojik olarak 'Orada vinç var, devrilir mi' diye düşünüyorlar. O vinç, hiçbir köprü yokken, hiçbir çalışma yokken, devrilmeyecek şekilde inşa edilmiş, monte edilmiştir. Dolasıyla insanımız bu konuda rahat olsunlar. Bizim derdimiz insanımızın toptan menfaatidir. Toptan menfaat de bu projenin kullanılması olduğuna göre vinç söküm işleri zaman içerisinde yapılır. Burada herhangi bir tereddüde mahal yok."
"Kanal İstanbul'da güzergah çalışmalarında sona gelindi"
Arslan, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin, "Kanal İstanbul Projesi'nde şehircilik anlamında özellikle orman, sulak alanlar, tarım alanları ve etkileşen alanları da dikkate alarak 5 güzergahla ilgili çalışmayı son aşamaya getirdik." diye konuştu.