101 STK çözüm sürecini destekliyor
Diyarbakır Lice'de devam eden terör olayları bölge halkını tedirgin ediyor.
Muş'ta, 101 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşan Sivil Toplum Platformu, ülkede 1,5 yıldır devam eden çözüm sürecinin sekteye uğramadan devam etmesi gerektiğini bildirdi.
Kentteki bir restoranda düzenlenen toplantıda Muş Sivil Toplum Platformu adına konuşan Yeşil-Der Başkanı Kasım Sığıç, platform olarak yaklaşık 15 gündür zeminini hazırlamaya çalıştıkları bir çalışmanın bugün duyurusunu yaptıklarını söyledi.
"BARIŞA SAHİP ÇIKMALI"
Son günlerde ülkede yaşanan olayların dayattığı bazı zorluklar olduğuna dikkati çeken Sığıç, şöyle konuştu:
"Ancak ana temamız barış ve bu barış meselesinin yakıcılığı bu zorlukları aşmak konusunda bize azim veriyor. Tüm sivil toplum kuruluşlarla yüz yüze görüşmeler yaparak bazı değerlendirmeler yaptık. Bu değerlendirmelerde barışa sahip çıkma, çatışmasızlık sürecini süreklileştirme gerektiği noktasında fikir birliğine vardık. Sürecin kalıcı barışa erişmesi daha da ivme kazanmalı. İlimizde görev yapan 101 kuruluştan oluşan Muş Sivil Toplum Platformu kalıcı barış istiyor. Bu süreç tamamen silahların gömüldüğü bir sürece erdirmeli. Her iki tarafın da sükunetle meseleye yaklaşacağı bir tarz ve yöntem belirleyerek, hepimizin özlediği barışı tesis etmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Sivil toplum kuruluşları olarak bundan sonra yapacakları tüm etkinliklerde "barış" temasını işleyeceklerini belirten Sığıç, bunun için daha geniş yelpazede konser, doğa yürüyüşü, sergi, panel ve konferans düzenleyeceklerini bildirdi.
Sığıç, "Bu uzun zaman alacak ama her etkinliğimizde ortak talebimiz barış olacak. Bunun üzerine barış söylemini yükselteceğiz. Muşlular olarak barış sürecine sahip çıkıyoruz diyeceğiz" diye konuştu.
150-200 yıllık meselenin acısının son 30-40 yılını yaşadıklarını vurgulayan Sığıç, artık toplumun 30-40 yıl daha heba ve feda etmeyi göze alamadığını ifade etti.
Sığıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1,5 yıldır çatışmasızlık yaşanan bu süreçte, yeniden sıkılacak kurşunların, açılacak cephelerin, artık geri dönülemez bir sürece doğru gidebileceği endişesi hepimizi sarmış durumda. Dolayısıyla bir 30-40 bin daha, belki daha fazla boyutta olabilecek kayıba artık tahammülümüz yok. Hükümetin üzerine düşen sorumlulukları ertelemeden hayata geçirmesi gerekir. Bundan sonra iyi niyet adımları atılabilir. Aksi durumda her iki taraftan sürekli bir savaş, çatışma dilini kullanması kitleleri provoke edecek ve kitlelerin hareketlenmesine neden olacak. İşte son günlerde yaşanan şeyler ortada. Bunların başında bayrak provokasyonu da saymak gerekiyor. Ulusların simgelerine, kutsallarına herhangi bir saldırıyı doğru bulmuyoruz. Ancak bu sürece götüren yolu da iyi irdelemek gerekiyor. Siz kitlelerin sürekli tahrik edilmesine göz yumarsanız, ortaya ciddi sıkıntılar çıkar."
Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce ise platform olarak STK'larla bir araya gelerek, barış süreciyle ilgili değerlendirmede bulunduklarını belirtti.
Yüce, "Özellikle son zamanlarda Diyarbakır'da çocukları bir şekilde PKK'ya katılan veya PKK tarafından götürülen annelerin, çıkıp demokratik bir ortamda çocuklarını geri istemesi önemli. Bizler artık yüksek sesle haykırabiliyoruz. Beşir Atalay geçen hafta Diyarbakır'da eylem yapan anneleri ziyaret ederken, sadece çocukları kaçırılan annelerin değil, bütün dağda bulunan çocukların şehre inmesini istemişti. Biz de bütün dağda bulunan çocukların şehre inmesi için çağrıda bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Kentteki bir restoranda düzenlenen toplantıda Muş Sivil Toplum Platformu adına konuşan Yeşil-Der Başkanı Kasım Sığıç, platform olarak yaklaşık 15 gündür zeminini hazırlamaya çalıştıkları bir çalışmanın bugün duyurusunu yaptıklarını söyledi.
"BARIŞA SAHİP ÇIKMALI"
Son günlerde ülkede yaşanan olayların dayattığı bazı zorluklar olduğuna dikkati çeken Sığıç, şöyle konuştu:
"Ancak ana temamız barış ve bu barış meselesinin yakıcılığı bu zorlukları aşmak konusunda bize azim veriyor. Tüm sivil toplum kuruluşlarla yüz yüze görüşmeler yaparak bazı değerlendirmeler yaptık. Bu değerlendirmelerde barışa sahip çıkma, çatışmasızlık sürecini süreklileştirme gerektiği noktasında fikir birliğine vardık. Sürecin kalıcı barışa erişmesi daha da ivme kazanmalı. İlimizde görev yapan 101 kuruluştan oluşan Muş Sivil Toplum Platformu kalıcı barış istiyor. Bu süreç tamamen silahların gömüldüğü bir sürece erdirmeli. Her iki tarafın da sükunetle meseleye yaklaşacağı bir tarz ve yöntem belirleyerek, hepimizin özlediği barışı tesis etmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Sivil toplum kuruluşları olarak bundan sonra yapacakları tüm etkinliklerde "barış" temasını işleyeceklerini belirten Sığıç, bunun için daha geniş yelpazede konser, doğa yürüyüşü, sergi, panel ve konferans düzenleyeceklerini bildirdi.
Sığıç, "Bu uzun zaman alacak ama her etkinliğimizde ortak talebimiz barış olacak. Bunun üzerine barış söylemini yükselteceğiz. Muşlular olarak barış sürecine sahip çıkıyoruz diyeceğiz" diye konuştu.
150-200 yıllık meselenin acısının son 30-40 yılını yaşadıklarını vurgulayan Sığıç, artık toplumun 30-40 yıl daha heba ve feda etmeyi göze alamadığını ifade etti.
Sığıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1,5 yıldır çatışmasızlık yaşanan bu süreçte, yeniden sıkılacak kurşunların, açılacak cephelerin, artık geri dönülemez bir sürece doğru gidebileceği endişesi hepimizi sarmış durumda. Dolayısıyla bir 30-40 bin daha, belki daha fazla boyutta olabilecek kayıba artık tahammülümüz yok. Hükümetin üzerine düşen sorumlulukları ertelemeden hayata geçirmesi gerekir. Bundan sonra iyi niyet adımları atılabilir. Aksi durumda her iki taraftan sürekli bir savaş, çatışma dilini kullanması kitleleri provoke edecek ve kitlelerin hareketlenmesine neden olacak. İşte son günlerde yaşanan şeyler ortada. Bunların başında bayrak provokasyonu da saymak gerekiyor. Ulusların simgelerine, kutsallarına herhangi bir saldırıyı doğru bulmuyoruz. Ancak bu sürece götüren yolu da iyi irdelemek gerekiyor. Siz kitlelerin sürekli tahrik edilmesine göz yumarsanız, ortaya ciddi sıkıntılar çıkar."
Genç Birikim Derneği Başkanı Salih Yüce ise platform olarak STK'larla bir araya gelerek, barış süreciyle ilgili değerlendirmede bulunduklarını belirtti.
Yüce, "Özellikle son zamanlarda Diyarbakır'da çocukları bir şekilde PKK'ya katılan veya PKK tarafından götürülen annelerin, çıkıp demokratik bir ortamda çocuklarını geri istemesi önemli. Bizler artık yüksek sesle haykırabiliyoruz. Beşir Atalay geçen hafta Diyarbakır'da eylem yapan anneleri ziyaret ederken, sadece çocukları kaçırılan annelerin değil, bütün dağda bulunan çocukların şehre inmesini istemişti. Biz de bütün dağda bulunan çocukların şehre inmesi için çağrıda bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.