"Allah'ın ipine sımsıkı sarılın"
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Ramazan Bayramı hutbesini irat etti. Hutbede önemli mesajlar vardı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Tüm peygamberlerin ortak mesajı İslam'ın evrensel mesajıdır. Zulmetmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarmayacaksın. Herkesin namusunu, canını, nesebini, iffetini, şerefini ve haysiyetini dokunulmaz sayacaksın. Hiç kimsenin başkası üzerinde imtiyaz hakkı olmadığı gibi, sadece güce, zorbalığa ve silaha dayalı bir otorite ile insanlar yönetilemez. Aslolan hiçbir zaman, zalimlerin ve katillerin safında olmamaktır" dedi.
Sultanahmet Camisi'nde Ramazan Bayramı hutbesini irat eden Görmez, öncelikle bayram namazı için camide bulunan vatandaşların bayramlarını tebrik etti. Hutbede, bu bayramın yoksula, yetime, kimsesize ve çaresize karşı sorumluluk hissetmenin, imkanı yoksa bile tebessüm etmenin, sadakanın, zekatın, fitrenin, infakın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, paylaşmanın bayramı olduğunu belirten Görmez, şunları kaydetti: "Bu bayram, 'Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Bölünmeyin, parçalanmayın' ilahi fermanına uyarak her türlü fitne ve tefrikanın karşısında duranların, imanda birleşenlerin, bir olanların birliğe koşanların bayramıdır. Bu bayram, günahlarımıza, hatalarımıza, ayıplarımıza rağmen, isyanlarımıza, kötülüklerimize rağmen, sonsuz merhamet sahibi Rabbimizin bizden ümit kesmediğinin nişanesidir. Şüphesiz ki, bayramların en güzeli affedilmiş olmaktır. Bilin ki, zaferin en büyüğü bağışlanmış olmaktır. Cenab-ı Hakk'ın engin rahmetinin gölgesine sığındığımız gündür bugün. Biliniz ki bugün, birbirimizi cennet diye ağırladığımız, birbirimizi sevindirmek için ter döktüğümüz şu vakitler, şu bayram sabahı, tüm insanlık için ebed ümididir. Bugün, kin ve nefretin sonunda yenileceğini, küfür ve nankörlüğün başından beri çirkin olduğunu birbirimizin gözlerinden okumaya geldiğimiz gündür. Bugün, iyilik ümidi olmak üzere kıyama durduğumuz, kötülüğün tortularını yeryüzünden silmek için secdeye kapandığımız gündür. Bugün, sevinç günümüzdür. Sevinmek ibadettir. Bugün en büyük sadaka sevinç taşımaktır. Bugün evlerden evlere, ülkelerden ülkelere, kıtalardan kıtalara sevgi ve merhamet taşıyacağımız gündür bugün." "MÜSLÜMAN MÜSLÜMANA SALDIRIYOR, KAN AKITIYOR, CAN ALIYOR" Hutbede, 1000'den fazla kişinin hayatını kaybettiği İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin, Görmez, "Biliyorum, sevinçleriniz gölgelidir. Zira biz bayram yaparken, Kudüs kuşatılmış. Mescid-i Aksa mahzun… Biliyorum, Kalbiniz acıyor, yürekleriniz kanıyor. Zira biz bayram yaparken, Gazze mahpus. Üzerine bombalar yağıyor. Dünyaya egemen olanlar ise sessiz, bütün vicdanlar yaralı" dedi. Görmez, dünyanın çeşitli bölgelerinde zulüm gören veya sıkıntı yaşayan Müslümanların durumununa ilişkin de düşüncelere yer verdiği hutbede şu ifadeleri kullandı: "Afrika, hem açlığın ve susuzluğun pençesinde hem de iç çatışmaların, baskının ve zulmün altında inim inim inlemeye devam ediyor. Biliyorum, İyiyim demekten bile çekiniyorsunuz. Zira biz bugün bayram yaparken, Asya'da sahipsiz Myanmar Müslümanları her gün ölümle yüzleşiyor. Biliyorum yüreğiniz buruk, kalbiniz kırık, Zira biz bayram yaparken, Bağdat'ta, Şam'da, Kerkük'te, Musul'da bombalar patlıyor, canlar yok oluyor, yürekler parçalanıyor. Müslüman Müslümana saldırıyor, kan akıtıyor, can alıyor. 'Allahu Ekber' diyerek insanlar ölüyor ve öldürülüyor. Ölen de öldürülen de aynı kıbleye yöneliyor. Öldürürken de ölürken de aynı sözler söyleniyor. Akif'in ifadesiyle din namına dindaş katleden biçare dindaşlar dini mübini İslam'a zarar veriyor. Biliyorum kalbiniz mahzun, Zira biz bayram yaparken, İslam diyarlarında yerlerinden yurtlarından edilmiş, ölüm korkusuyla evlerini terk etmiş insanlar, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, mülteciler ve kimsesizler var."
"ASLOLAN HİÇBİR ZAMAN, ZALİMLERİN VE KATİLLERİN SAFINDA OLMAMAKTIR" Görmez, hutbede, bayramların sadece sevinçlerin paylaşıldığı günler olmadığına, sevinçlerin paylaşıldığı gibi hüzünlerin ve acıların da paylaşılacağına işaret ederek, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek bu zor zamanlarda bayramları hakkıyla kutlayabilmenin kolay olmadığını, çünkü yaraların bayramda da kanamaya devam ettiğini vurguladı. Kendilerine düşenin, yangın yerine dönen yürekleri bayram neşesiyle canlandırmak, viran olan haneleri bayram sevinciyle mamur eylemek olduğunu belirten Görmez, hutbesinde şunlara dikkati çekti: "Tüm peygamberlerin ortak mesajı İslam'ın evrensel mesajıdır. Zulmetmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarmayacaksın. Herkesin namusunu, canını, nesebini, iffetini, şerefini ve haysiyetini dokunulmaz sayacaksın. Hiç kimsenin başkası üzerinde imtiyaz hakkı olmadığı gibi, sadece güce, zorbalığa ve silaha dayalı bir otorite ile insanlar yönetilemez. Aslolan hiçbir zaman, zalimlerin ve katillerin safında olmamaktır. Nemrutlara karşı daima İbrahim'in yanında olmaktır. Unutmayalım ki, güçlerini fil edinenler, silahlarını kalkan bilenler dualarımızla kanatlanan ebabil kuşlarınca perişan olacaklar, ayakları kendi tuzaklarına dolanacak, hiç ummadıkları yönden acı yenilgiler tadacaklardır. Unutmayalım ki, yalancı lobilerine yaslanan muktedirler, algı operasyonlarıyla masumları suçlu ilan eden insafsızlar, bir gün yenilmiş ekinler gibi savrulacak izzetleri ayaklar altında kalacaktır." Görmez, bugünlerde İslam dünyasının zor süreçlerden geçtiğini, yaşananların ise herkesi derinden yaraladığını belirttiği hutbede, mezheplerin İslam dininin anlaşılmasındaki farklı fikir ve kanaatleri temsil eden zamanla oluşmuş beşeri yapılar olduğunu, bunları dinle aynileştirmek ya da mezhebi mensubiyetliği İslami aidiyetin üstünde görmenin kabul edilemeyeceğini ifade etti. Hutbede, Müslümanın bir başka Müslümanı müşrik görerek onunla savaş halinde olamayacağını, böyle bir çatışmanın İslam'ın en ulvi kavramlarından olan cihat ile beraber anılamayacağını aktaran Görmez, mezhebine, fikrine, ve siyasi anlayışına uymayanı tekfir ederek onu öldürmeyi kimsenin cihat olarak tarif edemeyeceğini, toplumda kaos ve kargaşa var etmenin, insanları topluca öldürmenin, camileri bombalamanın, katliam yapmanın adının cihat olarak gösterilemeyeceğini anlattı. Görmez, farklılıkları bir çatışmanın ve çekişmenin nedeni olarak kabul edemeyeceklerini ve hiç kimsenin kendi düşüncesini başkası üzerinde bir baskı aracı olarak göremeyeceğini ifade ettiği hutbede, "Bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda herkes kendi inancı, düşüncesi ve anlayışıyla güven içerisinde yaşama hakkına sahiptir. Bu hakkı kimse din adına, İslam adına ve siyaset adına ortadan kaldıramaz. Bizler bu topraklarda farklı din, dil, mezhep, meşrep ve düşüncelerle bugüne kadar geldik. Bu birlikteliğimizi içeriden ve dışarıdan hiçbir kuvvet günlük kısır siyasi çekişmelerin kurbanı yapamaz; buna hiçbir Müslüman fert ve toplum bu fırsatı veremez" ifadelerini kullandı. Başta Gazze'deki Müslümanlar olmak üzere, insanlık coğrafyasının bütün mazlumlarına ve mağdurlarına, darda ve zorda olan herkese dua edilmesini isteyen Görmez, hutbeyi şöyle tamamladı: "Ya Rab, senden başka sığınağımız yok. Ancak senden yardım dileriz. Bütün Müslümanlara yardım eyle. Filistin Kudüs ve Gazze başta olmak üzere dünyanın her yerinde darlık ve zorluk içinde olan tüm müminlere kolaylıklar ihsan eyle. Onların üzerlerindeki belaları, musibetleri def eyle. Azgınları ıslah eyle. Islah olmayanları kahru perişan eyle."
Sultanahmet Camisi'nde Ramazan Bayramı hutbesini irat eden Görmez, öncelikle bayram namazı için camide bulunan vatandaşların bayramlarını tebrik etti. Hutbede, bu bayramın yoksula, yetime, kimsesize ve çaresize karşı sorumluluk hissetmenin, imkanı yoksa bile tebessüm etmenin, sadakanın, zekatın, fitrenin, infakın, yardımlaşmanın, dayanışmanın, paylaşmanın bayramı olduğunu belirten Görmez, şunları kaydetti: "Bu bayram, 'Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Bölünmeyin, parçalanmayın' ilahi fermanına uyarak her türlü fitne ve tefrikanın karşısında duranların, imanda birleşenlerin, bir olanların birliğe koşanların bayramıdır. Bu bayram, günahlarımıza, hatalarımıza, ayıplarımıza rağmen, isyanlarımıza, kötülüklerimize rağmen, sonsuz merhamet sahibi Rabbimizin bizden ümit kesmediğinin nişanesidir. Şüphesiz ki, bayramların en güzeli affedilmiş olmaktır. Bilin ki, zaferin en büyüğü bağışlanmış olmaktır. Cenab-ı Hakk'ın engin rahmetinin gölgesine sığındığımız gündür bugün. Biliniz ki bugün, birbirimizi cennet diye ağırladığımız, birbirimizi sevindirmek için ter döktüğümüz şu vakitler, şu bayram sabahı, tüm insanlık için ebed ümididir. Bugün, kin ve nefretin sonunda yenileceğini, küfür ve nankörlüğün başından beri çirkin olduğunu birbirimizin gözlerinden okumaya geldiğimiz gündür. Bugün, iyilik ümidi olmak üzere kıyama durduğumuz, kötülüğün tortularını yeryüzünden silmek için secdeye kapandığımız gündür. Bugün, sevinç günümüzdür. Sevinmek ibadettir. Bugün en büyük sadaka sevinç taşımaktır. Bugün evlerden evlere, ülkelerden ülkelere, kıtalardan kıtalara sevgi ve merhamet taşıyacağımız gündür bugün." "MÜSLÜMAN MÜSLÜMANA SALDIRIYOR, KAN AKITIYOR, CAN ALIYOR" Hutbede, 1000'den fazla kişinin hayatını kaybettiği İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin, Görmez, "Biliyorum, sevinçleriniz gölgelidir. Zira biz bayram yaparken, Kudüs kuşatılmış. Mescid-i Aksa mahzun… Biliyorum, Kalbiniz acıyor, yürekleriniz kanıyor. Zira biz bayram yaparken, Gazze mahpus. Üzerine bombalar yağıyor. Dünyaya egemen olanlar ise sessiz, bütün vicdanlar yaralı" dedi. Görmez, dünyanın çeşitli bölgelerinde zulüm gören veya sıkıntı yaşayan Müslümanların durumununa ilişkin de düşüncelere yer verdiği hutbede şu ifadeleri kullandı: "Afrika, hem açlığın ve susuzluğun pençesinde hem de iç çatışmaların, baskının ve zulmün altında inim inim inlemeye devam ediyor. Biliyorum, İyiyim demekten bile çekiniyorsunuz. Zira biz bugün bayram yaparken, Asya'da sahipsiz Myanmar Müslümanları her gün ölümle yüzleşiyor. Biliyorum yüreğiniz buruk, kalbiniz kırık, Zira biz bayram yaparken, Bağdat'ta, Şam'da, Kerkük'te, Musul'da bombalar patlıyor, canlar yok oluyor, yürekler parçalanıyor. Müslüman Müslümana saldırıyor, kan akıtıyor, can alıyor. 'Allahu Ekber' diyerek insanlar ölüyor ve öldürülüyor. Ölen de öldürülen de aynı kıbleye yöneliyor. Öldürürken de ölürken de aynı sözler söyleniyor. Akif'in ifadesiyle din namına dindaş katleden biçare dindaşlar dini mübini İslam'a zarar veriyor. Biliyorum kalbiniz mahzun, Zira biz bayram yaparken, İslam diyarlarında yerlerinden yurtlarından edilmiş, ölüm korkusuyla evlerini terk etmiş insanlar, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, mülteciler ve kimsesizler var."
"ASLOLAN HİÇBİR ZAMAN, ZALİMLERİN VE KATİLLERİN SAFINDA OLMAMAKTIR" Görmez, hutbede, bayramların sadece sevinçlerin paylaşıldığı günler olmadığına, sevinçlerin paylaşıldığı gibi hüzünlerin ve acıların da paylaşılacağına işaret ederek, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek bu zor zamanlarda bayramları hakkıyla kutlayabilmenin kolay olmadığını, çünkü yaraların bayramda da kanamaya devam ettiğini vurguladı. Kendilerine düşenin, yangın yerine dönen yürekleri bayram neşesiyle canlandırmak, viran olan haneleri bayram sevinciyle mamur eylemek olduğunu belirten Görmez, hutbesinde şunlara dikkati çekti: "Tüm peygamberlerin ortak mesajı İslam'ın evrensel mesajıdır. Zulmetmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarmayacaksın. Herkesin namusunu, canını, nesebini, iffetini, şerefini ve haysiyetini dokunulmaz sayacaksın. Hiç kimsenin başkası üzerinde imtiyaz hakkı olmadığı gibi, sadece güce, zorbalığa ve silaha dayalı bir otorite ile insanlar yönetilemez. Aslolan hiçbir zaman, zalimlerin ve katillerin safında olmamaktır. Nemrutlara karşı daima İbrahim'in yanında olmaktır. Unutmayalım ki, güçlerini fil edinenler, silahlarını kalkan bilenler dualarımızla kanatlanan ebabil kuşlarınca perişan olacaklar, ayakları kendi tuzaklarına dolanacak, hiç ummadıkları yönden acı yenilgiler tadacaklardır. Unutmayalım ki, yalancı lobilerine yaslanan muktedirler, algı operasyonlarıyla masumları suçlu ilan eden insafsızlar, bir gün yenilmiş ekinler gibi savrulacak izzetleri ayaklar altında kalacaktır." Görmez, bugünlerde İslam dünyasının zor süreçlerden geçtiğini, yaşananların ise herkesi derinden yaraladığını belirttiği hutbede, mezheplerin İslam dininin anlaşılmasındaki farklı fikir ve kanaatleri temsil eden zamanla oluşmuş beşeri yapılar olduğunu, bunları dinle aynileştirmek ya da mezhebi mensubiyetliği İslami aidiyetin üstünde görmenin kabul edilemeyeceğini ifade etti. Hutbede, Müslümanın bir başka Müslümanı müşrik görerek onunla savaş halinde olamayacağını, böyle bir çatışmanın İslam'ın en ulvi kavramlarından olan cihat ile beraber anılamayacağını aktaran Görmez, mezhebine, fikrine, ve siyasi anlayışına uymayanı tekfir ederek onu öldürmeyi kimsenin cihat olarak tarif edemeyeceğini, toplumda kaos ve kargaşa var etmenin, insanları topluca öldürmenin, camileri bombalamanın, katliam yapmanın adının cihat olarak gösterilemeyeceğini anlattı. Görmez, farklılıkları bir çatışmanın ve çekişmenin nedeni olarak kabul edemeyeceklerini ve hiç kimsenin kendi düşüncesini başkası üzerinde bir baskı aracı olarak göremeyeceğini ifade ettiği hutbede, "Bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda herkes kendi inancı, düşüncesi ve anlayışıyla güven içerisinde yaşama hakkına sahiptir. Bu hakkı kimse din adına, İslam adına ve siyaset adına ortadan kaldıramaz. Bizler bu topraklarda farklı din, dil, mezhep, meşrep ve düşüncelerle bugüne kadar geldik. Bu birlikteliğimizi içeriden ve dışarıdan hiçbir kuvvet günlük kısır siyasi çekişmelerin kurbanı yapamaz; buna hiçbir Müslüman fert ve toplum bu fırsatı veremez" ifadelerini kullandı. Başta Gazze'deki Müslümanlar olmak üzere, insanlık coğrafyasının bütün mazlumlarına ve mağdurlarına, darda ve zorda olan herkese dua edilmesini isteyen Görmez, hutbeyi şöyle tamamladı: "Ya Rab, senden başka sığınağımız yok. Ancak senden yardım dileriz. Bütün Müslümanlara yardım eyle. Filistin Kudüs ve Gazze başta olmak üzere dünyanın her yerinde darlık ve zorluk içinde olan tüm müminlere kolaylıklar ihsan eyle. Onların üzerlerindeki belaları, musibetleri def eyle. Azgınları ıslah eyle. Islah olmayanları kahru perişan eyle."
Yorumlar