AK Parti’nin eski hukukçu vekili: Yolsuzlukla suçlanan bakanlar istifa etmeli
AK Parti Diyarbakır eski milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi eski İnsan Hakları Komisyonu Başkan Vekili Avukat Cavit Torun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan ‘yolsuzluk ve rüşvet’ operasyonunu değerlendirdi. Torun, yolsuzlukla suçlanan bakanların derhal istifa etmesi gere
DİYARBAKIR (CİHAN)- AK Parti Diyarbakır eski milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi eski İnsan Hakları Komisyonu Başkan Vekili Avukat Cavit Torun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan ‘yolsuzluk ve rüşvet’ operasyonunu değerlendirdi. Torun, yolsuzlukla suçlanan bakanların derhal istifa etmesi gerektiğini belirterek, “Bu tür davranışlarda bulunanların Başbakan'a ihanet içinde olduklarını düşünüyorum. Yani bunların bu kadar hassas davranan Başbakan'a karşı yaptıklarını ihanet olarak, hainlik olarak görüyorum.” dedi.
Adalet ve İçişleri bakanlıklarının 'Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliği değerlendiren Torun, yönetmeliklerin kanuna uygun olması gerektiğinin altını çizdi. Torun, “Yönetmelikler tabi Ceza Muhakemeleri Kanunu'na uygun çıkarılması lazım. Eğer kanuna aykırıysa Danıştay’a götürülebiliyor. Buradaki yönetmeliğin konusu, amirlerin yapılacak soruşturmalardan haberdar olması konusu. Fakat öyle şeyler var ki bizzat amirin kendisiyle alakalı bir iş ise o zaman haber vermesi halinde engelleneceği düşüncesi doğar.” diye konuştu.
Amirin bizzat kendisiyle alakalı bir soruşturmada, kendisine haber verilmesi halinde bunun engellenebileceğini anlatan Torun, “Amir bu işi engelleyecekse tabi ki CMK’da soruşturmanın gizliliği kuralına aykırılık teşkil eder. O zaman da böyle bir yönetmelikte ayrım yapmadan her konuyu haber verecek şekilde bir yönetmelik çıkmışsa o zaman yasaya aykırıdır. Dolayısıyla yasaya aykırı olacağından Danıştay’dan dönmesi söz konusu olacak.” diye konuştu.
"YOLSUZLUĞA BULAŞANLAR, BIRAKIN İSTİFAYI, JAPONYA’DA İNTİHAR EDİYORLAR"
Yolsuzluk ve rüşveti, bu suçla suçlanan bakanlara yakıştıramadığını belirten Torun, “Devletin çok önemli makamlarındaki insanların böyle şeylere tevessül etmelerini hiç yakıştıramadım. 11 milyon Euro, dolar, para bakanların çocuklarıyla götürmüş olmasının kanuni bir tarafı yok. Mızrağın çuvala sığmadığı görülüyor. Ben hiçbir bakanın bu tür şeylere tenezzül etmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu tür davranışlarda bulunanların Başbakan'a ihanet içinde olduklarını düşünüyorum. Yani bunların bu kadar hassas davranan Başbakan'a karşı yaptıkları ihanet olarak, hainlik olarak görüyorum.“ şeklinde konuştu.
Başbakan'ın, adı yolsuzluk ve rüşvete karışanların derhal istifalarını istemesi gerektiğini belirten Torun, “Ama istifaları açıklanmadı. Ben onların bu halleriyle adları açıklanmış bakanların bulundukları yerde kalamayacaklarını düşünüyorum. Hele oğulları tutuklanan bakanlar, çevresine çikolata ve ayakkabı kutuları içinde para gönderilenlerin… Bu tür şeylere karışan bakanlar Çin’de, Japonya’da bırakın bakanlıktan istifa etmelerini, intihar bile ediyorlar. Toplumun ve kamuoyunun bakışı çok rahatsız ediyor bu tür olaylarda. Bunlar bence AK Parti hükümetine karşı bir hainlik yaptılar. Bunu yapmamaları gerekirdi. Yapıldığına göre bunun da bir karşılığı olmalı. En yakın zamanda onların bulundukları makamda kalamayacaklarını göreceğiz. Onların bulundukları makamda kalamazlar diye düşünüyorum.”
"KAMU VİCDANI, VİCDANLARDA ACILAR BIRAKIR"
Adı yolsuzluk ve rüşvete karışanların şu ana kadar görevden alınmamalarının toplumda 'sanki bunların bir şeyi yok' şeklinde bir hava oluşturduğunu anlatan Torun, şöyle devam etti: “Ama Başbakan'ın yüzüne karşı, çevresine karşı farklıdır. Ama kamuoyu vicdanı gün geçtikçe ateşi geçtiği zaman bu vicdanda görünmez ama sonradan ortaya çıkan acılar vardır. Bu da çok büyük sıkıntılar oluşturur. O zaman Başbakan ya da hükümet zarar görür. Onlar sanki ‘yaptık mı ki istifa edelim’ havasındalar ama görüntüler ortaya çıkan paralar neyin ifadesi. Aslında İçişleri Bakanı olayın farkında. Oğlunu takip edeni takip ettiriyor, fakat savcı polisler bunun farkında, onlar da bunları takip ediyor. Demek ki kendilerine o kadar güvenmişler ve o kadar güç sahibi olduklarına inanmışlar ki ‘kimse bir şey yapamaz’ havasına girmişler. Bu millete ve Başbakan'a oy veren halka karşı yaptıkları bence hainliktir.”
CİHAN
Adalet ve İçişleri bakanlıklarının 'Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliği değerlendiren Torun, yönetmeliklerin kanuna uygun olması gerektiğinin altını çizdi. Torun, “Yönetmelikler tabi Ceza Muhakemeleri Kanunu'na uygun çıkarılması lazım. Eğer kanuna aykırıysa Danıştay’a götürülebiliyor. Buradaki yönetmeliğin konusu, amirlerin yapılacak soruşturmalardan haberdar olması konusu. Fakat öyle şeyler var ki bizzat amirin kendisiyle alakalı bir iş ise o zaman haber vermesi halinde engelleneceği düşüncesi doğar.” diye konuştu.
Amirin bizzat kendisiyle alakalı bir soruşturmada, kendisine haber verilmesi halinde bunun engellenebileceğini anlatan Torun, “Amir bu işi engelleyecekse tabi ki CMK’da soruşturmanın gizliliği kuralına aykırılık teşkil eder. O zaman da böyle bir yönetmelikte ayrım yapmadan her konuyu haber verecek şekilde bir yönetmelik çıkmışsa o zaman yasaya aykırıdır. Dolayısıyla yasaya aykırı olacağından Danıştay’dan dönmesi söz konusu olacak.” diye konuştu.
"YOLSUZLUĞA BULAŞANLAR, BIRAKIN İSTİFAYI, JAPONYA’DA İNTİHAR EDİYORLAR"
Yolsuzluk ve rüşveti, bu suçla suçlanan bakanlara yakıştıramadığını belirten Torun, “Devletin çok önemli makamlarındaki insanların böyle şeylere tevessül etmelerini hiç yakıştıramadım. 11 milyon Euro, dolar, para bakanların çocuklarıyla götürmüş olmasının kanuni bir tarafı yok. Mızrağın çuvala sığmadığı görülüyor. Ben hiçbir bakanın bu tür şeylere tenezzül etmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu tür davranışlarda bulunanların Başbakan'a ihanet içinde olduklarını düşünüyorum. Yani bunların bu kadar hassas davranan Başbakan'a karşı yaptıkları ihanet olarak, hainlik olarak görüyorum.“ şeklinde konuştu.
Başbakan'ın, adı yolsuzluk ve rüşvete karışanların derhal istifalarını istemesi gerektiğini belirten Torun, “Ama istifaları açıklanmadı. Ben onların bu halleriyle adları açıklanmış bakanların bulundukları yerde kalamayacaklarını düşünüyorum. Hele oğulları tutuklanan bakanlar, çevresine çikolata ve ayakkabı kutuları içinde para gönderilenlerin… Bu tür şeylere karışan bakanlar Çin’de, Japonya’da bırakın bakanlıktan istifa etmelerini, intihar bile ediyorlar. Toplumun ve kamuoyunun bakışı çok rahatsız ediyor bu tür olaylarda. Bunlar bence AK Parti hükümetine karşı bir hainlik yaptılar. Bunu yapmamaları gerekirdi. Yapıldığına göre bunun da bir karşılığı olmalı. En yakın zamanda onların bulundukları makamda kalamayacaklarını göreceğiz. Onların bulundukları makamda kalamazlar diye düşünüyorum.”
"KAMU VİCDANI, VİCDANLARDA ACILAR BIRAKIR"
Adı yolsuzluk ve rüşvete karışanların şu ana kadar görevden alınmamalarının toplumda 'sanki bunların bir şeyi yok' şeklinde bir hava oluşturduğunu anlatan Torun, şöyle devam etti: “Ama Başbakan'ın yüzüne karşı, çevresine karşı farklıdır. Ama kamuoyu vicdanı gün geçtikçe ateşi geçtiği zaman bu vicdanda görünmez ama sonradan ortaya çıkan acılar vardır. Bu da çok büyük sıkıntılar oluşturur. O zaman Başbakan ya da hükümet zarar görür. Onlar sanki ‘yaptık mı ki istifa edelim’ havasındalar ama görüntüler ortaya çıkan paralar neyin ifadesi. Aslında İçişleri Bakanı olayın farkında. Oğlunu takip edeni takip ettiriyor, fakat savcı polisler bunun farkında, onlar da bunları takip ediyor. Demek ki kendilerine o kadar güvenmişler ve o kadar güç sahibi olduklarına inanmışlar ki ‘kimse bir şey yapamaz’ havasına girmişler. Bu millete ve Başbakan'a oy veren halka karşı yaptıkları bence hainliktir.”
CİHAN
Yorumlar