Adalet Bakanı Gül'den 'yaz saati' açıklaması
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Danıştayın yaz saati uygulamasıyla ilgili vermiş olduğu bir karar, Meclisin yasama asliliğini ve tekelini ortadan kaldırmaz." dedi.
Mevcut kanunu kaldıran, iş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü yeniden düzenleyen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısının görüşmelerine TBMM Genel Kurulunda başlandı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, tasarının tümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
15 Temmuz yargılamalarına ilişkin bugün çok önemli bir karar verildiğini belirten Gül, şöyle konuştu:
"Türk mahkemeleri, 15 Temmuz'da hain FETÖ'nün yapmış olduğu darbe girişimine ve hukuku, anayasayı ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı hukuk ve anayasa çerçevesinde yargılamasını yapmaktadır. Tüm yargı mensuplarına, çalışanlarına tüm yargılama süreçleriyle ilgili özverili çalışmalarından dolayı başarılar diliyorum. Milletimiz müsterih olsun her şey hukuk çerçevesindedir. Ceza alacak olan ceza alıyor, beraat edecek olan beraat ediyor. Dosyalar kapsamında, hukuk çerçevesinde yargılamalar yapılıyor. Buradan bir istirhamım da Türk yargısına, mahkemelerine bütün vatandaşların güvenmesi ve bu süreci hep beraber bizlerin Türk milleti adına takip etmemiz, desteklememiz."
"HAK ARAMA HÜRRİYETİNE KATKI SAĞLAYACAK"
Tasarıyla bir hakkın çabuk yerine gelmesi adına bir alternatif uyuşmazlık modeli getirilmekte olduğuna işaret eden Gül, bunun dünyanın birçok yerinde uygulanan bir yöntem ve model olduğunu dile getirdi.
Gül, "Yıllarca avukatlık yapan bir meslektaş olarak ifade etmek isterim, iş davalarında sürüncemede kalan, Yargıtayda bekleyen dosyalar yerine 2-3 hafta içerisinde sonuçlanabilecek bir modelin hak arama hürriyetine çok ciddi katkı sağlayacağına inanıyorum. Nitekim dava açma hakkı engel olarak getirilmemektedir. Dava açma hakkı bakidir, korunmaktadır." ifadesini kullandı.
Gül, hayvan hakları konusunda suistimaller ya da hapsen caydırıcı başka neler yapılabileceğine yönelik bakanlığın mevcut kanunları da gözden geçirerek bir çalışma yaptığını söyledi.
"24 ARALIK'TA SINAV YAPILACAK"
Bin 500 hakim ve savcı alımına karar verildiğini anımsatan Gül, 24 Aralık'ta sınav yapılacağını, şu anda da yaklaşık bin 300 kişinin akademide eğitim gördüğünü ve bir an evvel Türk yargısına hizmet etmeye başlayacaklarını, 15 Eylül'de mülakatları biten 2 bin 750 hakim ve savcının sınav sonuçlarının açıklanacağını bildirdi.
Hakim, savcı ihtiyacını yeterli bir şekilde karşılamış olacaklarına işaret eden Gül, önümüzdeki sene eğitim seferberliğiyle talebe bağlı kalmaksızın bütün hakim ve savcıları akademide hizmet içi eğitime tabi tutacaklarını söyledi. Gül, "Zabıt katibi itibarıyla birkaç gün içerisinde ilana çıkacağımız, çalışmaları nihayete getirdiğimiz 2 bin 500 adliye çalışanı alacağız. 3 bin 500 infaz koruma personeli alacağız. Çok yoğun bir şekilde personel takviyesiyle birlikte inşallah yargıdaki yük de azalmış olacak." dedi.
Gül'ün konuşmasının ardından tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamanlanarak, birinci bölümünün görüşmelerine geçildi.
"İNSANİ OLARAK NE GEREKİRSE YAPARIZ"
Gül, tasarının birinci bölümü üzerinde, açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili soruları yanıtladı.
Adalet Bakanlığı olarak Tabipler Odasının Gülmen ve Özakça ile görüşme isteğine izin verildiğini, bir görüşmenin yapıldığını belirten Gül, bir milletvekiline de görüşme izni verildiğini dile getirdi.
Yargının kendi sürecini takip ettiğini ve 20 Ekim'de duruşma olduğunu belirten Gül, "Bizlerin yargının duruşma tarihini belirleme, öne alma hakkımız yok. Davaların ivedi bir şekilde görülmesine ilişkin yasal reformları yapabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Gül, "Bu hususta idare olarak yapılabilecek ne varsa, insani meseledir, suçu ne olursa olsun, düşman değil bizim vatandaşımız... İnsani olarak ne gerekirse onu yaparız. Bu bir can meselesi. İstismar edilebilecek bir husus değil. Bu konuda kim gayret gösterirse, biz, cezaevinde görüşme de dahil her türlü imkanı yapmış hükümetiz." dedi.
AİHM'nin, tutuklunun halinin hukuka uygun olduğu kararı verdiğini; tam teşekküllü hastanede sağlık koşullarının dikkate alınmasını istediğini aktaran Gül, "Bizler sabah vakti doğuncaya kadar bir vatandaşımızın dahi canına bir şey gelmesin diye hepimiz, bütün hükümet canhıraş gayret ediyoruz. Bu insanlar cezaevlerinde devletin hukuka emanet." diye konuştu.
Uluslararası sözleşmelerin, doku kaybı ya da bilinç kaybı noktasına gelmesi halinde müdaheleye imkan verdiğini belirten Gül, bu koşulların her an tahlil edildiğini söyledi.
Gül, "Mahkeme süreciyle ilgili yargı bağımsızdır. Biz elbette bütün konular gibi ivedi şekilde sonuçlanmasını isteriz." ifadesini kullandı.
"KOMİSYONUN TAKDİRİ"
OHAL Komisyonuna başvurularıyla ilgili bir başka soru üzerine Gül, "OHAL Komisyonunun yakın zamanda karar verilebileceğine ilişkin bilgi aldık. Bu konuda kararın ivedi şekilde verilmesi için Adalet Bakanı olarak ifadede bulunduk ama elbette komisyonun takdiri. Yasal düzenlemeler yapmak bizim işimiz. Dosyanın içeriğiyle ilgili bilgimiz yok. İçeğiyle ilgili bağımsız şekilde yargılanıyorlar. Bize düşen insani botuyuyla ilgili bu iki kişiyle ilgili yapılabilecekler hususu." şeklinde konuştu.
Gül, milletvekillerinin de bu açlık grevinin sona erdirmede gayret göstermesini istedi.
DANIŞTAYIN YAZ SAATİ KARARI
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök'ün Danıştayın yaz saati uygulamasına ilişkin kararını ve buna karşın bazı bakanların açıklamalarını sorması üzerine Gül, şunları söyledi:
"Danıştayın vermiş olduğu bir karar, Meclisin yasama asliliğini ve tekelini ortadan kaldırmaz. TBMM, yasama organıdır ve TBMM'nin çıkarmış olduğu kanunlar çerçevesinde idari işlemi Danıştay denetler. Dolayısıyla Danıştay bir karar verdi diye TBMM yerine geçmez. Eskiden öyleydi. MGK, hükümetin yerine geçerdi. Anayasa Mahkemesi, hükümet yerine geçerdi. Danıştay, Bakanlar Kurulunun yerine geçerdi. Hiçbir mahkeme, Meclisin yasama fonksyonunu ve görevini ortadan kaldıramaz. Mahkeme kararına saygı gösteriyoruz. Elbette idareyi bağlar ama biz yasama faaliyeti itibariyle de yasama fonksyonunu icra eden makamın bu yetkisi alınamaz diyoruz."
Birinci bölüm üzerindeki görüşmelerinin tamamlanmasından sonra, verilen aranın ardından komisyon ve hükümet yerine oturmayınca, TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, birleşimi, 5 Ekim Perşembe günü saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
Yorumlar