ABD düğmeye bastı, bölgede gerilim arttı
PKK ile Barzani arasında yaşanan gerilim giderek artıyor. Son olarak KDP Sözcüsü Mahmud Muhammed, terör örgütü PKK'nın kara propaganda ve saldırılara devam etmesi halinde sert karşılık vereceklerini belirtti.
PKK'nın Barzani yönetimini suçlayan açıklamalarına KDP'den çok sert yanıt geldi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani liderliğindeki KDP'nin sözcüsü Muhammed, partinin resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, "PKK'ya bağlı veya yakın bazı haber siteleriyle televizyon kanalları, KDP kadrosu ve yanlıları hakkında gerçeği yansıtmayan düzmece haberler yayımlayıp onları küçük düşürmeye çalışıyor." dedi.
PKK'ya bağlı bazı medya organları, birkaç gün önce KDP'ye muhbirlik yaptıkları iddiasıyla Irak-İran sınırındaki dağlık bölgede birkaç köylünün yakalandığını duyurmuş, örgüt, yakaladığı köylülerin para karşılığında KDP istihbaratına çalıştığını, bölgedeki kampları hakkında Erbil'e bilgi aktardığını iddia etmişti.
KDP ise söz konusu haberi yalanlarken PKK'nın bu tür haberleri yapma nedeniyle ilgili "Birinci neden PKK, konuşlandığı bölgedeki köylerin yeniden inşa edilmesini engellemek veya inşa edilmiş köylerin boşaltılarak viran edilmesini istiyor. Bu PKK'nın on yıllardır köylülere karşı kullandığı taktiktir. İkinci neden ise KDP'nin bağımsızlık referandumu çalışmalarına karşı olduğunu gösterip partimizi karalamaya çalışmasıdır." açıklamasını yaptı.
AÇIKLAMANIN ZAMANLAMASI DİKKAT ÇEKİYOR
PKK'ya karşı ilk kez bu kadar sert ifadeler kullanan KDP'nin bu açıklamayı ABD ile imzalanan askeri işbirliği anlaşmasının ardından yapması dikkat çekerken, uzmanlar iki tarafı da müttefiki olarak kabul eden ABD'nin gerilimi arttırarak bölgede yeni bir hamle için düğmeye bastığını belirtiyor.
KDP'nin Türkiye ile ilişkileri iyi olduğu için PKK ve PYD’nin bölgede kalmamalarını istemediğini belirten Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mahir Nakip, "Batı’dan, İran’dan, Suriye’den almış oldukları destekle bölgede bir otorite sağlamaya çalışan PKK’nın Bağdat yönetimiyle, Talabani yönetimiyle ve Goran grubuyla ilişkileri de oldukça iyidir. Bu da ister istemez Barzani’yi rahatsız etmektedir. Ancak, Barzani ile PKK arasında yaşanan bu gerilim silahlı fiili bir çatışma ortamına dönüşmeyecektir." dedi.
IKBY’DE SAFLAR AYIRLIYOR
Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi homojen bir yapıda değil ve bir bölünme söz konusu. Üç siyasi grup çekişirken KDP yalnız kaldı. Talabani gurubuyla, değişim gurubu ve Goran grubu birleştiler. Tüm gruplar söylemsel ve amaç olarak birbirinden çok farklı değiller, tek ayrı düşündükleri nokta lider seçimi. Yani Barzani ilelebet artık başkan olarak kalmayacak, demokratik olarak liderler belirlenecek. Bunun enstrümanlarından bir tanesi, küçük siyasi örgütlerin veya silahlı örgütlerin desteklenmesi. Bunlardan birisi de PKK-PYD meselesi.
PKK, BARZANİ’Yİ RAHATSIZ EDİYOR
KDP, Türkiye ile ilişkileri iyi olduğu için PKK ve PYD’ye yanaşmamakta ve bölgede kalmamalarını istememektedir. Ancak bu durum “ben görmeden istediğinizi yapın, en azından benim sözümü kırmayın” şeklinde yaşanmaktadır. İki tarafın arasında bir konsensüs bulunmaktadır. Ancak PKK bölgede de sakin duran bir örgüt değil. Her zaman haddini aşan bir terör örgütüdür. Özellikle Batı’dan, İran’dan, Suriye’den almış oldukları destekle bölgede bir otorite sağlamaya çalışan PKK’nın Bağdat yönetimiyle, Talabani yönetimiyle ve Goran grubuyla ilişkileri de oldukça iyidir. Bu da ister istemez Barzani’yi rahatsız etmektedir. Bu durum siyasi ilişkilerine de yansımaktadır. Mesela PKK’nın Kerkük’ün 80 km güneyinde bir Türkmen şehri olan Tuzhurmatu’ya kadar inmesi ve Türkmen gruplarla çatışmaya girmesinin gerekçesi de budur. Yani Türkiye çıkarlarını vurmaktır.
BARZANİ TÜRKİYE’YE DOSTMUŞ GİBİ DAVRANIYOR
PKK ve PYD’nin Bağdat yönetimiyle organik ilişkisi vardır. Dolayısıyla Türkiye’nin, PKK ve PYD’nin bu ilişkilerini kesmek için gerekli diplomatik girişimlerde bulunması gerekmektedir. Barzani ile PKK arasında yaşanan bu gerilim silahlı fiili bir çatışma ortamına dönüşmeyecektir. Bundan yıllar önce Barzani “Artık Kürt, Kürt’ü öldürmeyecektir” demiştir. Şuanda Barzani bölgede sıkıştığı için Türkiye dostu gibi davranmaktadır. PKK bugün Kandil’de çok rahat bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Bölgedeki Peşmerge güçleri ile ilişkilerini korumaktadır. Barzani’nin “ben PKK’nın Kandil’deki üslerine ulaşamam” demesine aldanmamak gerekmektedir.
SURİYE YÖNETİMİ İLE İLŞKİLER GELİŞTİRİLMELİ
ABD ve Avrupa’nın siyaseti çifte başlı siyasettir. ABD olarak bir yandan PYD’yi destekleyeceksiniz, bir yandan da Türkiye istediği için PKK’yı terör örgütü listesine konacaksınız. Bu çift başlı siyasetin en net örneğidir. Bugün PKK’nın Güneydoğu’da kullandığı silahların büyük bir çoğunluğunun kaynağı PYD’dir. Dolayısıyla ABD’nin Irak’ta olsun, Suriye’de olsun PKK’ya karşı susması bir taraftan da PYD’ye destek vermesi çok ciddi bir çelişkidir. Türkiye’nin de bu konuda artık yapacağı pek bir şeyi olmasa da aktif olarak diplomatik hamleleri yapması gerekiyor. Dış politikada Rusya, Mısır ve İsrail ile ilişkilerin düzeltilmesi son derece yerinde bir karardır. Hatta Suriye yönetimi ile ilişkiler de de bir normalleşme sürecine girilmesinde yarar vardır. Bu ilişkilerin düzelmesi PKK ve PYD’nin bölgedeki hareket alanlarını daraltacaktır.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar